BODRUM’UN TAM ORTASINDAKİ 1 MİLYON METREKARELİK ALANIN İMARA AÇILMASINA DANIŞTAY DUR DEDİ…
Muğla’nın Bodrum ilçesinde deniz manzaralı 1 milyon 100 bin metrekarelik hazine arazisinin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile önce özelleştirilip ardından imara açılması Bodrumluları ayağa kaldırmıştı. Danıştay 6. Dairesi tarafından imar planları iptal edildi. Yapılan açıklamada “Son olarak, 22.04.2021 tarihli ve 3905 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile onaylanan imar planlarının; 2020 yılı onaylı planın iptal gerekçesinde belirtilen aykırılıklar giderilmediğinden Danıştay Altıncı Dairesinin 07.05.2025 tarih ve E:2021/6836 K:2025/2566 sayılı kararı ile iptaline karar verilmiştir” denildi.

Muğla’nın Bodrum ilçesine bağlı Ortakent Mahallesi’nde içerisinde doğal ve arkeolojik sit alanlarının bulunduğu 1.1 Milyon metrekarelik hazine arazisinin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile önce Özelleştirme İdaresi’ne verilmesi ardından yine Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile 23.4.2021 tarihinde 3905 nolu karar ile Resmi Gazete’de yayımlanarak imara açılması Bodrumluların çok sert tepkisine neden olmuştu.
TMMOB Bodrum Şubesi, Kent Konseyi, MUÇEP, CHP milyar dolarlık rant kapısının açıldığı hazine arazilerinin birilerine peşkeş çekileceğini iddia ederek bölgede defalarca eylem ve basın açıklaması yapmış, planların iptal edilmesi için idare mahkemelerinde davalar açılmıştı.
SEVİNÇLİ HABER DANIŞTAY’DAN GELDİ
Danıştay 6. Dairesi başkanlığı bölgedeki imar planlarını iptal etti. iptal etti. Apılan açıklamada “ 22.04.2021 tarihli ve 3905 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile onaylanan imar planlarının; 2020 yılı onaylı planın iptal gerekçesinde belirtilen aykırılıklar giderilmediğinden Danıştay Altıncı Dairesinin 07.05.2025 tarih ve E:2021/6836 K:2025/2566 sayılı kararı ile iptaline karar verilmiştir” denildi.
BUNUN ADI BODRUM’U BETONA GÖMMEKTİR
Bodrum Kent Konseyi başkanı ve dönemin Mimarlar Odası Bodrum Temsilcisi Gamze Türk, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile imara açılması planlanan alanın yaklaşık 10 yıl öncede imara açılmak istendiğini ancak Bodrumluların direnç göstermesi üzerine gündemden çıkarıldığını belirterek “Bir milyon metre karelik bu hazine alanı, inanılmaz büyüklükte bir alan. Bu alanda, yüzde yirmi olarak imar planlanırsa 200 bin, yüzde otuz şeklindeki imarda ise 300 bin metrekarelik bir inşaat alanı olacak. Yani hazine alanının yapılaşmaya açılmasından, şu an Ortakent’ te yaşayan tüm nüfus kadar insanı, o alana taşıyacaksınız, anlamı ortaya çıkıyor” dedi.
ANKARA’DAN GELEN VAHŞİYAPILAŞMA TALEPLERİ İLE MÜCADELE EDİYORUZ
Danıştay’dan gelen haberin sevindirici olduğunu belirten “Bodrum’un taşıyabileceği bir yük var. Altyapı, su, elektrik, trafik, hastane açısından Bodrum’da her yıl Temmuz ve Ağustos aylarında zaten kapasitenin çok çok üzerine çıkılıyor. Bunu bir de 12 aya yaymak demek, Bodrum’u yine betona gömmek demek olacak. Biz bunu istemiyoruz. Bu böyle nereye kadar gider? Artık buna bir ‘dur’ dememiz gerekiyor. 5-10 yıl sonra, eski cazibesini koruyan, iyileştirilmiş, rehabilite edilmiş bir Bodrum’la devam edilmesini istiyoruz. Ankara’dan gelen inanılmaz vahşi bir yapılaşma talebine ’hayır’ diyoruz. Artan nüfus nedeniyle yeni çevre yollarına, yeni marinalara ‘hayır’ diyoruz. Bodrum’a, Bodrum olduğu için geliyorlar ama Bodrum’un Bodrum kalması için korumuyorlar” dedi.
"YARIMADADA NEFES ALACAK YER KALMAYACAK"
Bodrum’da çevre örgütleri ve STK’lara verdiği destek ile bilinen hukukçu Mehmet Çilsal ise yaptığı açıklamada “Bölgedeki 1/100 bin ve 1/ 25 binlik planlara rağmen kararname yolu ile önce özelleştirilen ardından yine kararname ile imara açılan hazine arazisi ile ilgili alınan bu kararda devlet kendi ile çelişkiye düşmüştür. Çünkü bu karar ile devlet kendi kanunlarına ve ilgili yasalara aykırı davranıyor. Bodrum ve bu bölgede bu tür rantın yüksek olması nedeniyle imara açılan hazine arazilerinin arkasının geleceğini düşünüyoruz. Vatandaşın hak ve hukukunu arayamayacağı hatta kararnamelere karşı Bölge İdare Mahkemeleri’nde değil de Danıştay’da dava açma zorunluluğu nedeniyle kamuoyuna ait arazilerin imara açılması yöntemi itibarıyla çok yanlış. Çünkü bu karar ile birlikte yerel yönetim, yani belediyede devre dışı bırakılıyor. Peki imara açtığınız yerde yapılacak konut veya işyerleri ile ilgili hizmeti, ruhsatı kim verecek. Yerel yönetim. İşte tam burada büyük bir kaos yaşanacak. Çünkü bu kararname ile yerel yönetimlerin hakları gasp edilerek yerel yönetimlerin tasarruf hakları elinden alınıyor. Bu nedenle devletin kendi yasalarına aykırı biçimde düzenlenen kararnamelerle bir kenti sadece rant amaçlı betona çevrilmesini doğru bulmuyoruz, bu nedenle Danıştayın bu imar planlarını red kararı büyük önem taşıyor” dedi.