HALUK ORTAÇ YAZDI: YAŞASIN 1 MAYIS GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ, HAYALİ CİHAN DEĞER !

Dönem 1975 - 1980 yılları,1 Mayıs  İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günleri,Ve TİP (Türkiye İşçi Partisi 1961-1988) yılları.

HALUK ORTAÇ YAZDI: YAŞASIN 1 MAYIS GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ, HAYALİ CİHAN DEĞER !
HALUK ORTAÇ YAZDI: YAŞASIN 1 MAYIS GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ, HAYALİ CİHAN DEĞER !

Yıllar ne çabuk geçmiş..

 onun için şair, “Geçmiş zaman olur ki.. hayali cihan değer..” demiş.. kısacası: geçmişte öyle yaşanmışlıklar var ki..şimdi onları anmak bile yarınları bugünlerde kurmak adına dünyaya bedeldir.

 

Yaşanan güzel anların,anıların hayal edilmesi ve hatırlanmasının bilincinde olmak bile, yaşadığımız topraklara ve geçen zamana sahip  çıkmak bakımından oldukça önemlidir ve dikkate değerdir. İnsan geçmişte yaşamış olduğu güzel anları geri getiremez, fakat onları hayal etmekten ve hatırlamasından onu kimse alıkoyamaz.

 

Yine,zaman geçecek.

Yine,yıllar yılları kovalayacak.

 

Ve yine bugünlerde dünlerimizi anıyor- hatırlıyor- arıyorsak,

yarınlarımızıda bugünlerden yaratmak için 1 Mayıs’a hep

“ Her Hal ve Şartta”

kıskançlıkla sahip çıkacağız.

Coşkuyla,kararlılıkla kutlayacağız.

Yaşasın 1 Mayıs

Yaşayacak hep 1 Mayıs.

 

Kısaca hatırlayalım mı ? 

1975 - 1980 döneminin TİP’nin belleğinden

1.Mayıs yaşanmışlıklarını.

 

İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs 1975 yılında Türkiye İşçi Partisi’nin, 12 Mart döneminde mahkeme kararı ile kapatılmasının ardından yeniden yasal olarak kurulduğu tarih oldu. Türkiye’de emperyalist işgal yıllarından başlayarak kutlanan ve burjuvazinin çok uzun yıllar boyunca yasakladığı 1 Mayıs ve Türkiye İşçi Partisi’nin kuruluşu artık bir bütün oluşturuyordu. Behice Boran yaptığı basın açıklamasında “Türkiye İşçi Partisi’nin kuruluşu ile 1 Mayıs Bayramı işçi sınıfımıza ve tüm emekçi halkımıza kutlu olsun” diyor ve “Türkiye İşçi Partisi’nin kuruluşu işçi sınıfımızın demokratik mücadelesinin bir sonucu olduğu gibi, 1 Mayıs’ın işçi bayramı olarak kabulü de dünya işçi sınıfı hareketinin verdiği sayısız mücadelelerin sonuçlarından biridir… Geçmişteki mücadelelerin anısının tazeleneceği, gelecekteki mücadeleler için bilincin ve kararlılığın bileneceği, yüreklerin heyecanla dolup taşacağı gün” olduğunu belirtiyordu.

 

Uzun yılların ardından ilk kitlesel yasal miting 1976 yılında Taksim Meydanında gerçekleştirildi. Burjuvazinin tüm karalama çabalarına karşın 1 Mayıs büyük bir disiplin ve coşku ile kutlandı. Aynı günün akşamında Türkiye İşçi Partisi İstanbul’da kapalı salon toplantısı düzenledi. Genel Başkan Behice Boran yaptığı konuşma ile işçi sınıfının uluslararası dayanışmasının tarihi ve önemini belirterek enternasyonalizm düşüncesini yükseltti. “Gerek dünyada, gerekse ülkemizde demokratik hak ve özgürlükler başta işçi sınıfı olmak üzere kitlelerin yiğit mücadelesi sonucunda kazanıldığını ve bu hak ve özgürlüklerin işçi ve emekçi kitlelere mal olduğunu” belirtti.

 

Türkiye İşçi Partisi yine 1976 yılında yayınladığı  “İşçi Sınıfının Uluslararası Dayanışması ve 1 Mayıs” broşüründe 1 Mayıs’ın tarihini ve uluslararası mücadeledeki önemini belirtiyor, 1 Mayıs’ı “Bahar Bayramı” olarak göstererek işçi sınıfı ve emekçi halkı mücadeleden uzaklaştırmak yaklaşımlarına ve 24 Temmuz’u “İşçi Bayramı” olarak sunma çabalarına karşı işçi sınıfının mücadelesini savunma kararlılığını ortaya koyuyordu.

 

Tarihe “Kanlı 1 Mayıs” olarak geçen, 1977 yılında İstanbul Taksim meydanında gerçekleşen 1 Mayıs mitinginde işçi ve emekçilere ateş açılıyor ve otuzaltı kişi katlediliyordu. Burjuvazi gelişen işçi sınıfının mücadelesini boğmak istiyordu. Yürüyüş dergisinin 109. sayısındaki “Bu kanın da hesabı sorulacak” başlıklı yazıda “1 Mayıs olaylarının hesabının nereden sorulacağı bellidir. Ve bu konuda hiç bir kuşku yoktur. İşçi sınıfının gelişen güçlenen mücadelesi, 1 Mayıs'ta oynanan kanlı oyunun baş sorumlusu olan burjuvaziden, onların emrindeki MC hükümeti ile çeşitli örgütlerden bir gün mutlaka hesap sorulacaktır” deniliyordu.

 

Türkiye İşçi Partisi, 1978 1 Mayıs kutlamalarına en geniş katılımın sağlanarak, burjuvaziye hak ettiği yanıtın verilmesi gerektiğini söyledi. Partililerin, üyesi oldukları demokratik kitle örgütleri ile 1 Mayıs’a katılmasını gerektiğini vurguladı. Behice Boran “… işçi sınıfımız tüm provokasyonları boşa çıkararak, gücünü, vekar içinde dosta düşmana gösterecektir. Ölülerimizi derin bir sevgi ve saygıyla anıyor, geleceğe inançla bakıyoruz” diyordu. Gerçekten 1978 yılında 1 Mayıs kitlesel biçimde ve herkese işçi sınıfının ve emekçilerin gücünü gösterecek biçimde gerçekleşti.

 

1979’da İstanbul’da 30 saatlik sokağa çıkma yasağı ile 1 Mayıs’ın engellenmesine ve İzmir’de kitlesel miting çağrılarına karşı Türkiye İşçi Partisi, İstanbul’u terk etmeme kararı alıyordu. Yasal iktidarın yanı sıra emperyalizmin ve büyük tekelci burjuvazinin çıkarları doğrultusunda oluşan ve 12 Eylül faşizmini tezgâhlayacak olan gerici-faşist iktidar odağına karşı durulması hedefleniyordu. Tüm yasaklara karşın Türkiye İşçi Partililer ve Genç Öncüler Behice Boran önderliğinde Merter’de ve Şişli-Pangaltı ile Kartal’da sokağa çıktılar. Azgın bir saldırı ile karşılaştılar ve gözaltına alındılar. Ancak 1 Mayıs’ı İstanbul’da yasaklama girişimi bozulmuş oldu. Türkiye İşçi Partisi’nin yayınladığı “1 Mayıs '79 İşçi Sınıfı Unutmayacak ve Affetmeyecektir” adlı broşürde, “1 Mayıs öncesi yaratılan dehşet havası, 1 Mayıs’ı kutlama kararlılığında olan bilimsel sosyalistlerce boşa çıkartıldı” deniyordu. Behice Boran 1987 yılında “1 Mayıs 1979 eylemi(ni), bir yanıyla da bilimsel sosyalist harekete konmuş tabuları kırma eylemi” olarak değerlendiriyordu.

 

1980 yılında 1 Mayıs tüm yurtta ağırlaşan koşullarda kutlandı. Türkiye İşçi Partisi Başkanlık Kurulu yaptığı açıklamada “DİSK’in altı ilde düzenlediği gösterilerin kitlesel, güçlü ve disiplinli olması için güçlerimizi seferber edelim. 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında birlik ve mücadele bayrağını yükseltelim” deniyordu. “1 Mayıs’ta İstanbul’un terk edilmeyeceği” vurgulanıyor en geniş eylem birliği çağrısı yapılıyordu.

 

12 Eylül askeri faşist darbesinden sonra Türkiye İşçi Partisi, yurt içinde ve dışında 1 Mayıs düşüncesi ve eylemini canlı tuttu. 1 Mayıs’ın, anti-faşist ve anti-emperyalist güçlerinin mücadelelerinin ortaklaştırılmasına katkıda bulunması için çaba harcadı.

Selam olsun o günlere ve 1.Mayıs Bayramlarına.