BODRUMLU RESSAM, YAZAR ÖZGÜN ÜNLÜNÜN FIRTINALI DENİZ AŞKI MUTLU SONLA BİTTİ.

Denize ve doğaya aşık aynı zamanda kaptan olan Özgün Ünlü aldığı küçük tekneyle büyük talihsizlikler yaşadı. Altı metre boyundaki tekneye Athena ismini, denizci, ressam, oyuncu, piyanist kısaca sanatçı olan on yedi yaşındaki kızı Deniz Ada Özkan koydu.

BODRUMLU RESSAM, YAZAR ÖZGÜN ÜNLÜNÜN FIRTINALI DENİZ AŞKI MUTLU SONLA BİTTİ.
BODRUMLU RESSAM, YAZAR ÖZGÜN ÜNLÜNÜN FIRTINALI DENİZ AŞKI MUTLU SONLA BİTTİ.

Denize ve doğaya aşık aynı zamanda kaptan olan Özgün Ünlü aldığı küçük tekneyle büyük talihsizlikler yaşadı. Altı metre boyundaki tekneye Athena ismini, denizci, ressam, oyuncu, piyanist kısaca sanatçı olan on yedi yaşındaki kızı Deniz Ada Özkan koydu. Mutlulukla aldıkları tekne kısa zaman sonra güvertesindeki çürükler nedeniyle su almaya başladı tekne kurtarılıp en yakın karaya çıkarıldı macera yeni başlıyordu. 

 

USTALAR İŞİ YARIM BIRAKINCA

Deneyimli ustalarla acele görüşüldü ve tadilata başlandı ama aylarca tekne bitmedi ve eskisinden daha kötü bir duruma geldi. Özgün Ünlü üzgün çaresiz aylarca teknenin yapılmasını bekledi fakat ustalar ortalıkta yoktu, elli bin TL parayı alıp tekneyi yapmadan kaçmıştı ustalar. Yeni ustalar arayan Özgün Ünlü ’nün işini yapmaya kimse yanaşmıyordu aynı camiadan olan ustalar birbirinin işine karışmak istemediklerini söylüyordu, maalesef deniz sektöründe böyle bir düşünce var her teknenin ustası ayrı ve birbirlerinin işine karışmak istemiyorlar.

 

EL ELE VERİP TEKNEYİ BİTİRDİLER

En sonunda Özgün ünlü hemşerisi Genç elektrikçi Halil Tirman ve yine Bodrumlu tekne imalatçısı Büyük usta Ersin Çimen ve denize ve doğaya aşık tekne sahibi Kurtuluş Karagöz’le tadilata başladılar. Özgün Ünlü Ustalarına teşekkür ederken hislerini şöyle ifade etti ‘Tekneyi bu muhteşem ekibin gözetiminde çocukları bitirdi. Ersinin oğlu gemi inşa mühendisi Fatih Çimen, Kurtuluşun on sekiz yaşındaki manevi çocukları Emin Turacı ve Kuzey Mirza Metov kısa zamanda tekneyi bitirdiler.

 

GENÇLERİN YANINDA OLMALIYIZ

Değme büyük ustalara taş çıkartan gençler tutkulu, mutlu, enerjik, sevgi dolu sarıldılar işlerine. Her zaman dediğim gibi gençler bizim geleceğimiz güzel yarınlarımız onlara fırsat vermeliyiz. Biz onlara güvendik ustalarım gençlere babalık, hocalık, mentorluk yaparken hep birlikte tekneyi güle eğlene bitirdik. Gençler tekneyi boyarken ben ve kızım şövalelerimizi alıp resim yaparken dalgaların sesi, günün batışı, iyot kokusunun esen rüzgarla yüzümüze çarpması, uçan balık sürüsünden bir balığın ayaklarıma zıplayışı ve nice anlatılmaz anlar yaşadık. Tekne bittiğinde bir şey eksik kalmıştı kızımla tablolarımız da ki güveleri   teknemize de yapmaya karar verdik ve tekneyi güve resimleriyle bezedik uçan kelebekler kondurduk teknemizin her yerine. Büyük ustaları beni yarı yolda bıraktı fakat teknemi küçük ustalar büyük ustalara taş çıkartarak bitirdiler. Sergilerimde imza günlerimde ‘Gençlerin yanında olmalıyız’ diye bağırırken baktım ki şu an onlar benim yanımda, çok mutluyum. Kitaplarımla, yüreğimle, inancımla gençlerin yanında olmaya imza günlerimde onlara hediye kitaplar dağıtmaya, gençlerin ve çocukların bulunduğu kurumlara hediye kitap göndermeye ve onlar için yeni kitaplar yazmaya devam edeceğim çünkü onlar kısa süre sonra geleceğin anneleri ve babaları olacaklar ve geleceği onlar şekillendirecekler. Son günlerde yaşadığımız acımasız çocuk kıyım ve tecavüzlerinin önüne ancak böyle geçebiliriz. Bu ülkenin mutlu insanları olmamız için çocuklarımıza ve dünyamıza iyi bakalım, bütün çocuklar bizim ve bir tek dünyamız var. Her sabah sahile gelip denizden atık topluyorum denizimizi, ağaçlarımızı, çocuklarımı yakmayalım’ diyerek sözlerini bitirdi. Özgün Ünlü ve küçük Athena’nın denize olan aşkı  sonunda mutlu sonla bitti.