TÜLOV Paneli “Rantiyeci sistem insanlara kelepçe , zeytinliklere kepçe gönderiyor”
Muğla’nın Bodrum ilçesinde Anadolu Kadın Hareketi Derneği (AKHD) ve Türkiye Tanıtım Araştırma Demokrasi ve Laik Oluşum Vakfı (TÜLOV) tarafından Hakan Aykan Kültür Ve Sanat Merkezi’nde, “Laik Devlet-Özgür Toplum” başlığı altında panel düzenlendi. Panelde konuşan esik devlet bakanı Önay Alpago yaptığı konuşmada “Rantiyeci sistem insanlara kelepçe takar iken, zeytinliklere de kepçe gönderiyor” dedi.

Moderatörlüğünü tarihçi Birsen Temir Saraç’ın yaptığı panelde Önay Alpago (Geçmiş dönem Devlet Bakanı), Miyase İlknur (Gazeteci) ve Necdet Saraç (Gazeteci) da konuşmacı olarak yer aldı.
RANTİYECİ SİSTEM İNSANLARA KELEPÇE ZEYTİNLİKLERE KEPÇE GÖNDERİYOR
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından, ilk panelist Önay Alpago konuşmasında; “Laiklik aklı kullanır. Aklın sustuğu yerde özgürlük söz konusu olamaz. Laiklik asla dinsizlik değildir. Tam tersine laiklik din ve vicdan özgürlüğünün, ibadetin güvencesidir. Laiklik, dini siyasete alet etmek isteyenlerin elinden kurtarır. Dini onların elinde oyuncak olmaktan kurtarır. Dine dayalı devlet modeli peşinde olanlar en çok laikliği yok etmek için uğraşmışlardır. 10 Nisan 1928 tarihinde devletin bütün dinlere eşit mesafede olmasını sağlamak gerekçesiyle, 1924 Anayasasında yer alan “Devletin dini İslamdır” ibaresi kaldırılmıştır. Bu çok ileri bir adımdı. Özgür toplum, özgür bireylerle mümkün. Ülkemizde bırakın özgür bireyler toplamı yaratmayı, bireyler eceliyle dahi ölemiyor. Ya yanarak, ya doğumhanede doğmadan yaşama veda ediyorlar. Yaşam hakkı yoksa toplumsal özgürlük de olmaz. Rantiyeci sistem insanlara kelepçe takar iken, zeytinliklere de kepçe gönderiyor” diye konuştu.
İlknur: “Yeni Bir Gençlik Geliyor.”
Alpago’dan sonraki panelist Miyase İlknur ise Cumhuriyet’in kuruluş yıllarına dair rakamlarla bir sunum yaparak; “Laiklik demokrasinin en önemli ayağıdır. Cumhuriyetin ilk yılları zor süreçti. Savaştan çıkılmıştı. Halkın %8’i okur-yazardı. Eğitim oldukça önemsendi. Eğitim de; bilim, eşitlik ve ulusalcılık temel dayanaklar olarak kabul edildi. En büyük devrimlerden birisi, ‘Medeni kanun’ olmuştur. İkinci Dünya Savaşı sonrası girilen soğuk savaş dönemi büyük bir yıkımı da beraberinde getirdi. 1948 yılında CİA projesi olarak Komünizmle Mücadele Derneği ülkeye yapılan en büyük kötülüklerden oldu. 1980 darbesi sonrası o derneğin misyonunu Aydınlar Ocağı üstlendi. En umut veren gelişmelerden birisi ötekileştirmeyen yeni bir gençlik geliyor” görüşünü dile getirdi.
CHP DEĞİŞİRSE TÜRKİYE DEĞİŞİR
Gazeteci Necdet Saraç da; “CHP değişirse, Türkiye değişir. Türkiye değişirse, bölge değişir. Yer yüzünün en geri kalmış kesimi 57 İslam ülkesinde yaşıyor. Bu 57 ülkeden Türkiye biraz daha modern ve ileride görünüyorsa bu da Cumhuriyet’in kazanımıdır. TÜLOV ülkemizde isminde ‘Laiklik’ ibaresi geçen tek örgütlenmedir. ‘Aman laikliği ön plana çıkarmayalım. Birilerini uçlaştırmayalım’ yaklaşımı yanlıştır. Şimdi tam da laikliği öne çıkarma zamanıdır. Son dönemin en umut veren taraflarından birisi de; üniversite öğrencilerinin sokağa çıkması, ülkeye ve adalete sahip çıkması olmuştur. Bu öğrencilerin %48’i herhangi bir partiye de üye değiller. İktidar eliyle devletin kurumsal kimliği çökmüştür. Kamusal alan parti hizmetine sokuldu. Ancak akıl almaz baskı ve dayatma toplumu da siyasallaştırdı ve birleştirdi” ifadelerini kullandı.
PANEL İZMİR MARŞI İLE SONA ERDİ
Panel bitiminde etkinliğe katılan dört konuğa da plaketler takdim edildi. İzleyiciler ve konuklar finalde birlikte sahneye çıkarak; İzmir Marşı’nı ve Bella Çav’ı çoşkuyla seslendirdiler.