Muğla’da Çimento fabrikası valilik ile CHP’yi karşı karşıya getirdi
Muğla’daki Çimento fabrikası dert oldu, CHP valiliğin mahkemeye gitmesine sert tepki gösterdi

Muğla’nın Menteşe ilçesinde ki ormanlık ve tarım arazilerinin ortasında yapılması planlanan ve inşaatına başlanan köylülerin ise verdiği 20 yıllık mücadele sonucunda imar planları iptal edilip mühürlenen Çimento fabrikasının iptal edilen planları için Muğla Valiliği’nin Büyükşehir Belediyesi’ne dava açmasına CHP İl Başkanı Zekican Balcı sert tepki gösterdi. Balcı “Yargının, bu süreçte hukuka, vicdana ve kamu yararına uygun bir tutum sergileyeceğine olan inancımızı koruyoruz. Ama herkes bilsin ki: Bu mücadele sadece bir imar planı meselesi değil, Türkiye’de yerel yönetimlerin ve halk iradesinin varlık mücadelesidir” dedi.
Muğla’nın Menteşe ilçesinde Deştin ve Bayır köyleri sınırları içinde ki ormanlık ve tarım arazilerinin ortasında yapılması planlanan ve inşaatına başlanan köylülerin ise verdiği 20 yıllık mücadele sonucunda imar planları iptal edilip mühürlenen Çimento fabrikasının iptal edilen planları için Muğla Valiliği’nin Büyükşehir Belediyesi’ne dava açmasına CHP İl Başkanı Zekican Balcı sert tepki gösterdi.
BELEDİYE İMAR PLANLARINI İPTAL ETTİ
Zekican Balcı bugün yaptığı yazılı açıklamada şunları söyledi:
***13 Şubat 2025 tarihinde, Muğla Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından oyçokluğuyla alınan karar ile Bayır-Deştin Tekağaç Mevkii’nde kurulması planlanan entegre çimento fabrikasına ilişkin 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı iptal edilmiştir.
***Bu karar, 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu ve 3194 sayılı İmar Kanunu çerçevesinde, belediyelerin şehircilik ilkeleri ve kamu yararı doğrultusunda plan yapma ve değiştirme yetkisi kapsamında alınmıştır. Dolayısıyla söz konusu karar, hem hukuki hem de anayasal açıdan meşru, yerel iradenin doğrudan tezahürüdür.
DEMOKRASİ BASKI ALTINA ALINMAK İSTENİYOR
***Ne var ki, Muğla Valiliği tarafından açılan iptal davası, idari teamülleri ve yerinden yönetim ilkesini açıkça hiçe saymakta; merkezi idarenin, yerel demokrasiyi baskı altına alma eğilimini bir kez daha ortaya koymaktadır.
***Yerel yönetimlerin karar alma mekanizmaları, anayasanın 127. maddesi ve Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı ile güvence altına alınmıştır. Seçilmiş belediye meclisinin, kendi yetki alanı içinde, kamu yararına aldığı bir kararın idari bir karar ile yargıya taşınması siyasi bir müdahaledir. Bu tutum, halkın iradesini yok sayan otoriter bir refleksin ürünüdür.
***Öte yandan kararın hemen ardından, belediyemizi ve doğayı savunan yurttaşlarımızı hedef alan organize bir karalama kampanyası başlatılmıştır. Gerçek dışı iddialarla kamuoyunda yanlış algı yaratılmaya çalışılmakta; “protestolar ücretliydi” veya “imar rantı yaratıldı” gibi mesnetsiz söylemler dolaşıma sokulmaktadır.
***Bu dezenformasyon çabaları, açıkça anayasal haklarını kullanan yurttaşlarımızı baskı altına alma, ifade özgürlüğünü ve demokratik muhalefeti sindirme niyetinin bir parçasıdır. Halkın demokratik tepkisini itibarsızlaştırmak, Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuk devleti ilkesine ve anayasal düzene aykırıdır.
***Cumhuriyet Halk Partisi Muğla İl Örgütü olarak; bu antidemokratik müdahaleyi reddediyoruz. Yerel yönetimlerin karar alma özgürlüğünü, halkın iradesini ve hukukun üstünlüğünü savunmaya devam edeceğiz.
***Muğla halkı; doğasına, suyuna, toprağına ve geleceğine sahip çıkmaktadır. Biz de halkımızın yanındayız. Çünkü biz, iktidarın değil hukukun tarafındayız. Çünkü biz, ranta değil halka hizmet eden bir belediyecilik anlayışının temsilcisiyiz.
***Muğla Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ahmet Aras’ın öncülüğünde yürütülen sosyal demokrat ve halkçı belediyecilik anlayışını hedef alan hiçbir rant çevresine karşı geriye bir adım bile atmayacağız. Doğanın, emeğin ve adaletin yanında durmaya; Muğla’nın havasını, suyunu, ormanını korumaya devam edeceğiz.
BU MESELE HALK İRADESİNİN VARLIK MESELESİDİR
***Yargının, bu süreçte hukuka, vicdana ve kamu yararına uygun bir tutum sergileyeceğine olan inancımızı koruyoruz. Ama herkes bilsin ki: Bu mücadele sadece bir imar planı meselesi değil, Türkiye’de yerel yönetimlerin ve halk iradesinin varlık mücadelesidir.