EGELİ TURİZMCİ “YERLİ TURİST BAŞIMIZIN TACI”

EGELİ TURİZMCİ “YERLİ TURİST BAŞIMIZIN TACI”
EGELİ TURİZMCİ “YERLİ TURİST BAŞIMIZIN TACI”

Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği(ETİK) Başkanı, Türkiye Otelciler Federasyonu(TÜROFED) Başkan Yardımcısı Mehmet İşler son günlerde özellikle sosyal medya hesapları üzerinden turizmcilere yöneltilen eleştiriler, yerli turisti ihmal ve pahalılık konusunda ki soruları yanıtladı. İşler; paylaşımların haksız ve gerçek dışı olduğunu, turizm sektörünün yerli turisti kesinlikle ihmal etmediğini, yüksek fiyatlarla yabancı destinasyonlara mecburi bir yönlendirmenin asla doğru olmadığını, bu söylemlerin gerçeklerle bağdaşmayan, genellemeci ve sektöre zarar veren bir yaklaşımı yansıttığına dikkat çekti. 

”YERLİ TURİST BAŞTACIMIZDIR ŞARTLARI ZORLUYORUZ”

 Geçtiğimiz yıl 52 milyon yabancının yanı sıra 10.3 milyon vatandaşımızın konaklamalı tatil yaptığını, bunun turizm gelirlerinde yaklaşık yüzde 30 dolayında geliri ifade ettiğini belirten Mehmet İşler, kendi vatandaşımızın olanaklar dahilinde en uygun koşullarda tatil yapması için, erken rezervasyon, taksitli ödeme ve çocuklara ücretsiz konaklama gibi kampanyalarla iç pazarın desteklendiğini söyledi. Mehmet İşler; “Son günlerde bazı mecralarda, Türk turizm sektörünün yerli turisti ihmal ettiği, yüksek fiyatlarla misafirlerini yabancı destinasyonlara yönlendirdiği yönünde eleştiriler gündeme gelmiştir. Bu söylemler, gerçeklerle bağdaşmayan, genellemeci ve sektöre zarar veren bir yaklaşımı yansıtmaktadır. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı(TGA) 2024 verilerine göre, 52 milyon yabancı turistin yanı sıra 10,3 milyon yerli turist, konaklamalı tatil gerçekleştirmiştir. İç pazarın toplam turizm gelirindeki payı %25–30 seviyesindedir. Pandemi döneminde yabancı turist sayısının düşmesiyle sektör, yerli turist kampanyalarıyla ayakta kalmıştır. Erken rezervasyon, taksitli ödeme ve çocuklara ücretsiz konaklama gibi kampanyalarla iç pazar sürekli desteklenmektedir.” Dedi.

“TÜRKİYE HİZMET KALİTESİ VE PAKET KAPSAMLARIYLA AVRUPADAN UCUZDUR”

Mehmet İşler; Türkiye’nin pahalı bir ülke gibi gösterilmesini ise, maksadını aşan ya da kasıtlı bir söylem olarak değerlendirdi. İşler “ Türkiye hâlâ rekabetçi bir tatil destinasyonudur. 2024 yılı itibarıyla, 5 gecelik 5 yıldızlı her şey dahil tatil fiyatları: Türkiye’de: 900–1200 €, İspanya’da: 1.100–1.300 €, Yunanistan’da: 850–1000 €, Mısır’da: 750–900 €’dur. Türkiye, tesis ve hizmet kalitesi ile paket kapsamları konusunda hâlen Avrupa ortalamasına göre daha avantajlıdır. Çeşitli mecralarda gündeme gelen “250 bin TL aile tatili” örnekleri, ultra lüks villa ve özel havuzlu oda kategorilerini temsil etmekte olup, standart paket fiyatlarını yansıtmamaktadır. Turizmde fiyat artışlarının nedeni zorunlu maliyet unsurlarıdır. 2022–2024 yılları arasında : Enerji maliyetleri %230, Gıda ve içecek maliyetleri %180, Personel maaşları %150 artmıştır. Bu maliyetler, fiyatlara kaçınılmaz olarak yansımıştır. Bunlara rağmen Türkiye, fiyatlamada eşdeğer hizmet sunan Avrupa destinasyonlarından hâlâ %20–30 daha ucuzdur.”

BİZİ VERİLERE DAYALI OLARAK ELEŞTİRİNİZ

Söylenti, haksız itham ve paylaşımların sektöre ve ülkeye zarar verdiğini belirten Mehmet İşler; “Türkiye turizmi, bu yıl 65 milyon turist 62 milyar dolar gelir hedefine odaklanmıştır. Bu gelir düzeyiyle bölgemizdeki savaşlara, depremlere, pandemiye, siyasal ve sosyal çalkantılara rağmen bütçe dengelerini koruyan, cari açıkları kapatan, sağladığı istihdam, döviz ve vergi geliriyle ülke ekonomisini ayakta tutan, kendisinin dışında 60 yan sektöre hayat veren lokomotif bir sektördür.  Eleştiri haklı ve yönlendirici olduğunda yararlıdır. Sosyal medyada dolaşan genellemeci ve olumsuz ithamlar, yüz binlerce turizm çalışanının emeğini gölgelemez, ancak sektör motivasyonunu ve ülke imajını zedeleyebilir. Turizm sektörümüz; hem yerli hem de yabancı misafir için sürdürülebilir ve adil fiyat politikalarını, yüksek hizmet standartlarını ve ülke ekonomisine katkıyı öncelemektedir. Eleştirilere açığız, gerektiğinde ders almasını da biliriz. Ancak, gerçek verilerle desteklenen eleştiriler ve yapıcı yaklaşımlar sektör ve ülkemiz için faydalıdır. Verilere dayanmayan söylemler  iyi niyetli olamaz ” Dedi.