Muğla’da Baraj yapacağına, Suyun Düşmanı Termik Santralleri Kapat !
İnsanın yaşamı ve yaşam kalitesi doğrudan doğal varlıkların sunduğu ekosistem hizmetlerine bağlıdır.Tüm canlı ve cansız varlıkların oluşturduğu ekosistemin ve en temel bileşenleri olan havanın,toprağın,suyun ve biyolojik çeşitliliğin korunması sürdürülebilir yaşamın ön koşuludur,

ekosistem hizmetlerinin devamlılığı ,yaşamın devamlılığıdır.
Ancak;
Yaşadığım topraklarda ve yıllarıdır, toprak-su varlıkları ile biyolojik çeşitliliği etkileyen başlıca uygulamalar , yasal mevzuatlar,
iklim değişikliğinin yarattığı sonuçlar ve bunlara olumsuz etki yaratan tahribatın ölçeğini ve şiddetini arttıran enerji ve madencilik faaliyetleri de dahil olmak üzere mevcut yürütülen politikalar/stratejiler maalesef ekosistemin hizmet dengesini “ insan eliyle-aklıyla ” bozmuştur.
Bu bozulma;
Doğanın kadim evrensel öğretilerin de ve varlığında sergilediği ,birbirinden çok farklı ama yan yana bulunan her bir unsurun, birlikte birbirine saygı,hoşgörü temelinde barış içinde yaşam üretmesi ve bu yaşamlar üzerinde şekillenen, yükselen kültürel zenginliğin de bozulmasına neden oluşturmaktadır.
Ekosistemlerin korunması ve yönetimine yönelik olarak “ eko-sistemin haklarının ” dengeleri bozma pahasına uygulamalar ile yok sayılması, adeta gasp edilmesine devam edilmesi ve her geçen gün dört yöne yeni örnekler eklenmesi de çok kaygı vericidir.
İşte bununların yeni örnekleri
Bodrum İçme Suyu Barajı projesine ait Çamlıca köyü mevkiindeki baraj inşaatı ve şimdi de Köyceğiz Ula ilçe sınırlarında Balcılar Mahallesi Alacık mevkiinde su barajı için olumlu ÇED raporu verilmesi ile ekosistem haklarına yine saldırılacak,saldırılıyor.
Planlanma gerekçesi özet ile Muğla ya su sağlamak.
İlk anda haklı bir proje gibi gelebiliyor .
Fakat,bölgenin su ihtiyaç ve fiili kullanımları değerlendirildiğinde;
Örneğin;Yatağan,Milas ve Bodrum ilçeleri için yıllık su kullanım miktarı yaklaşık toplam 22 milyon metreküp,
Bölgede bulunan Yatağan ve Yeniköy Termik Santralleri için yıllık su kullanımı toplam 25,5 milyon metreküp
(Yıllık su tüketim değerleri Muğla Büyükşehir Belediyesi Su Eylem Planı raporundan alınmıştır)
Yapılması planlanan bir barajın sağlayacağı su katkısı da yıllık yaklaşık 14 milyon metreküptür.
Şimdi suya olan ihtiyacın önemini göz ardı etmeden düşünelim;
BİR TARAFTA ;
Elektrik üretmek için kömürle çalışan termik santraller.
* Yaşamın önünde bir sınav gibi duran İklim Değişikliği krizinin ve hava kirliliğinin en büyük nedeni olan,
* Çalıştığı ve ürettiği sürede atmosfere karbon-sülfür –azotoksit-kükürtdioksit -ve kül gibi zararlı gazlar salan,
* Çıkardığı gazların solundukça ve biriktikçe insan ve hayvan sağlığına zarar veren,
* Çevrede yer alan toprakların yapısını bozan verimini düşüren ,tarım alanlarına ve ürünlerine zehir taşıyan,su kaynaklarını ve orman alanlarını tahrip eden,hayvancılığı olumsuz etkileyen,
*Yapıları gereği büyük miktarda suya ihtiyaç duyan,yer üstü/altı su varlığını-kullanan-azaltan-tüketen –kurutan termik santraller.
Yeniköy Termik Santrali
DİĞER TARAFTA;
* Sular altında kalıp,doğadaki yaşamın ve ekolojik dengelerin bozulduğu yüzlerce hektar alan,
* Yaşam alanlarını evlerini,emeklerini, geçmişlerini terk etmek zorunda kalacak,mağdur olacak yörenin insanları ve hayvanları,
*Bu coğrafyanın özel koşullarına uyum sağlamış,özgün genetik yapısı nedeniyle koruma altına alınmış kızılçam ormanları ve kızıl çamın genlerini de koruyan alanlar,
*Verimli tarım arazileri ve yapılan çiftçilik ile her türlü sebze ve meyve (ceviz-incir) üretimi,
* Bu orman alanlarındaki arıcılık faaliyetleri ve Çam Pamuklu Koşnili (Basra )Böceği)ile birlikte yaşam süren özgün ve nitelikli çam balı üretme merkezleri,
*Yine bu alanlarda yapılan küçük /büyük baş hayvancılık ve besicilik çalışmaları,
*Yöreye ait Memecik ve Delice zeytin ağaçları,zeytinyağı üretimi.
Bir tarafta dünyanın vazgeçtiği, havaya-SUYA-toprağa - tüm canlılara insana ve hayvanlara her şeye düşman sabıkalı Termik Santraller.
Diğer tarafta,bizleri,çocuklarımızı,gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılama imkanını tehlikeye sokmadan kendi ihtiyaçlarını karşılama becerisi olarak tanımlanan sürdürülebilir yaşam.
Sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşamayı hak edenler;
İklim değişikliğinin etkilerini en şiddetli şekilde yaşayacak ve yaşamaya başlayan ülkelerden ,bölgeden biri olduğumuzu unutmadan, “su azlığı” ya da “su sıkıntısı” içinde olduğumuz bilinci ile davranmalıyız.
Bu bakış ve anlayış ile sadece bugünleri değil,günü kurtarma yanlışına ve kolaycılığına kaçmadan gelecekteki tüm yaşamları da korumak,düşünmek, gözetmek ile ancak mümkün olabileceğini savunmalıyız.
Su hayattır… Su Bir Haktır…. Su,Kaynak Değil,Doğal varlıktır…
Çözümlerden biride,Su Yasasının bir an önce çıkarılmasıdır.
Bu inancım ile,
Muğla’nın su ihtiyacını karşılamak için baraj yerine,
Suyun düşmanı Termik Santralleri kapatmak daha akıllıca olacaktır.
H.Ortaç