KİSSEBÜKÜ ADALIYALI: YARGIYA’ DA GİDERİM, PANKART AÇIP SLOGAN ‘ DA  ATARIM.

KisseBükünü korurum !KisseBükü-Adalıyalı-Alakışla ile Mavi Yolun eşsiz birlikteliğini korumak için ,rant çıkarlarına  karşı verilen mücadele ve  savunma güçlenerek devam ediyor.

KİSSEBÜKÜ ADALIYALI: YARGIYA’ DA GİDERİM,  PANKART AÇIP SLOGAN ‘ DA  ATARIM.
KİSSEBÜKÜ ADALIYALI: YARGIYA’ DA GİDERİM, PANKART AÇIP SLOGAN ‘ DA  ATARIM.

KisseBükünü korurum !KisseBükü-Adalıyalı-Alakışla ile Mavi Yolun eşsiz birlikteliğini korumak için ,rant çıkarlarına  karşı verilen mücadele ve  savunma güçlenerek devam ediyor.

 Çevre savunucuları

18.Ağustos Pazar günü bir kez daha  seslerini Mavi Yol için  KisseBükü’ne giderek yükselttiler.

KİSSEBÜKÜ HALKINDIR !

 

Bu mücadele,

Yılllar önce 2005 yılında

Bodrum Gönüllüleri  ile başlamış, Mavi Yol Girişimi ile devam etmiş ve Özgür Kıyılar Bodrum İnisiyatifi  ile bugünlere taşınmıştır.

Halkın Üstün Kamu yararı için çalışan, korumacı ve sahip çıkan çatı örgütlülüğüne daima destek veren ,yanında öncü olan hukuki-teknik-mesleki bilgi taşıyan Barolar, Mühendis Mimar Odaları, Esnaf-İş-Denizci Odaları ve Dernekleri

KisseBükü için  verilen mücadeleye güç olmuşlardır.Bilimsel , gerçekçi , doğru ve kararlı duruşları Mavi Yolun hep yanında yer almıştır.

 

2005 yılında başlayan kıpırdanma!

23.Şubat.2006 tarihine gelindiğinde kendini  “TAHSİS“ olarak belli ediyor .

 

Bodrum Denizciler Derneği ve Deniz Ticaret Odası tarafından, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Orman Bakanlığına karşı, Kissebükü’ndeki Adalıyalı bölgesinde yapılan turizm alanının tahsisi ve bir şirkete verilen ön izniyle ilgili Muğla İdare Mahkemesine açılan iptal davası  ile süreç başlatılıyor.

 

88.500 metrekare olan 2 nolu özel parselde 1000 yataklı ve 4 yıldızlı tatil köyü için şirkete ön izin veriliyor

 

“ Adalıyalı 1. Derece Doğal SİT Alanı, aynı zamanda 1. ve 3. Derece Tarihi SİT Alanı. Turizm alanı olarak teşvik yasası kapsamında karadan yapılaşmaya uygun bir şekilde turizm alanı tespit edilmesi son derece tehlikelidir “ hukuki savunması mahkemeye taşınıyor.

 

5.Aralık.2006 tarihinde 

hazırlanan bilirkişi raporlarıyla tahsis için yapılan itiraz da haklı bulunuyor ve

Danıştay 6.Dairesi tarafından  yürütmeyi durdurma kararı veriliyor.

Dava kazanılıyor tahsis iptal ediliyor.

Konu Anayasa Mahkemesine aktarılıyor.

 

Anayasa mahkemesi 07.NİSAN.2007 tarihinde orman alanlarının turizm yatırımlarına tahsis edilemeyeceği kararını veriyor ve yürürlükteki Turizm Teşvik Kanunu’nda orman alanlarını tahsis edebilme olanağı tanıyan 8.maddesinin (c) ve (d) bentlerini iptal ediyor. İptalin uygulanmasına 1 yıl süre tanıyor.

 

İlerleyen süreçte 5761 sayılı kanun ile 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu’nda 15.05.2008 tarihinde resmî gazetede yayınlanan kanunun 6.maddesinde ve Geçici madde 9 ile değişiklik yapılıyor.

 

İlgili şirket bir dilekçe ile yapılan bu değişikliği göstererek, Turizm Bakanlığına iptal edilen ön izin devamını talep ediyor.

Ancak,10.10.2007 tarihinde onaylanan 1/25.000 lik çevre planında bu alanın orman alanı olarak işaretlenmesi sebebiyle ve Anayasa Mahkemesinin kararı gereği talebi red ediyor.

 

Yasa koyucu ve uygulayıcı bu sefer, yola devam edebilmek için 

07.02.2013 tarihinde,

Adalıyalı’da sadece, “ ilgili şirkete tahsisi iptal edilmiş parseli kapsayacak şekilde “ 1/25.000 lik imar planı değişikliği yapıyor ve turizm alanı ilan ediyor.

 

Değişiklik üzerine iigili şirket bu alanın orman alanından turizm alanına çevrilmiş olması nedeniyle ön iznin kaldığı yerden devamını ve yeni kurulacak bir şirket adına tahsisin yapılmasını talep ediyor. 

Başbakanlığın 25.02.2014 tarih ve 440 sayılı yazısı ile bu talep uygun görülüyor.

Turizm bakanlığı Başbakanlığın uygun görmesi çerçevesinde 5761 sayılı kanun ile Turizmi Teşvik Kanunundaki değişikliğe atfen ön izne kaldığı yerden devamına izin veriyor.

 

Artık tarih 2018 Ekim ayıdır.

Bu sefer ilgili şirket ve Bakanı !

Turizm Bakanlığından,

Tahsis alanımızda gerçekleştirilmesi düşünülen otelin markalaşmış bir otel zinciri olacağı belirtilerek,

 

1/1000’lik ve 1/5000’lik çevre planların iptal edilmesine rağmen, Kültür ve Turizm Bakanı Kasım ayında yeni bir  1/25 binlik plan yaparak bunu Muğla İl Çevre Müdürlüğü’nde askıya çıkartıyor. 

İlgili şirket aynı anda 

yapılacak tesisler için 95 dönümlük tahsisli araziye 25 dönüm daha ek istiyor. 

 

 Muğla  Çökertme’de 1/25 binlik çevre planına aynı gerekçelerle itiraz edilip ve kazanıldığını bilen,

aynı dayanakların  burası için de geçerli olduğunu bilen,

Bilirkişi raporları da buranın yapılaşmaya uygun olmadığına dair 7-8 tane Heyet raporu olduğunu bilen,

Bakanlı şirket bu sefer kurtuluşu yeni bilirkişi atanmasında arıyor.

Yeni bilirkişi raporlarıda 

Doğa-Tarih-Kültür’ün Mavi Yolculuğun yanında duruyor.

 

Bilirkişilerin verdiği raporlar arkeolojik açıdan, şehircilik ilkeleri ve planlama açısından, tarım açısından, biyo çeşitlilik açısından, orman açısından, ulaşım açısından, çevre mühendisliği açısından burada kapsamlı ÇED incelemesi yapılmalıdır yönünde düzenleniyor.

 

Şirketin- Bakanın-Bakanlığın , 1/25.000 ölçekli ilaveli revizyon Çevre Düzeni Planı istemleri devam ederken,

yapılan itirazlarda zımnen reddedilmiş olmasına rağmen artık konu Kültür ve Turizm Bakanlığına yönelik davaya dönüştürülüyor.

 

24 Temmuz 2024 tarihine gelindiğinde ÇED raporunun İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu tarafından incelenerek, son şekli verildiği ve raporu 10 gün süreyle halkın görüş ve önerilerine açıldığı belirtiliyor.

Süre, 4 Ağustos 2024 tarihinde sona erecek ve proje için ilk adım atılacağıda söyleniyor.

 

Bu sefer de ,

Bodrum Esnaf ve Sanayici İş İnsanları Derneği (BESİAD), 

Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından askıya çıkarılan raporda pek çok “hukuksuz” ayrıntıya dikkat çekerek,

Adalıyalı ÇED Raporuna “ Biz bu filmi görmüştük “ yaklaşımı ile itiraz etti.

 

Rant peşinde koşan ,

“Şirketiyle - bakanıyla- bakanlığı ile ,yetkilerini kullanıp asıl gündemi kültür merakıyla değiştirme çabasında olanların hayallerini halen Mavi Yol süslemeye devam ediyor.

Yeni,yeniden saldırılarıda

bitmiyor.

20 yılı aşkın zamandır yasa ve yönetmelikler göz ardı edilerek, keyfe ve siparişlere göre uygulamalar yapılarak, şartları zorlayarak,yasalar değiştirilerek,  yetmediğinde yeni yasalar yapılarak  çeşitli saldırılarla ve oldu bittiye getirilerek talan edilmeye çalışılan Mavi Yol ‘da ;

buraların değerini bilen 

gerçek sahipleri tarafından el -gönül birliği-güç birliği -bilgi birliği ile kararlılıkla korunuyor,savunuluyor.

Savunulmaya da kararlılıkla devam ediliyor, edilecektir.

Bu kötülüğe izin verilmeyecektir.

KisseBükü HALKINDIR .

H.Ortaç

 

 

( KisseBükü,Adalıyalı-Alakışla’ nın tarihi ve ayrıntılı geçmişi için lütfen Ali Dizdar yazılarını takip edin. )