Bodrum'da kadınlar şokta:Kadın cinayeti eylemine hazırlık yaparken kadın cinayeti haberi geldi
Bodrum’da kadınlar şokta - isyanda “Eyleme hazırlanırken bir kadın daha öldürüldü” “2025’in aile yılı ilan edilmesi kadın düşmanlığıdır”

Muğla’nın Bodrum ilçesinde kadın cinayetleri için eyleme hazırlık yapan kadınlar, Yahşi mahallesinde bir erkek tarafından öldürülen Ezgi El cinayetini duyunca şok oldu. Eylemi ertelemeyerek Belediye Meydanı’nda toplanan kadınlar “Biz eylem hazırlığı yaparken bile bir kardeşimiz yine bir erkek elinde yaşamını yitirdi, yeter artık altı ayda 136 kadın öldürüldü” dediler.
Muğla’nın bodrum ilçesinde Bodrum Kadın Platformu tarafından 4 gün önceden Belediye Meydanı’nda “Kadın Cinayetleri Politiktir Yaşam Hakkımızdan Vazgeçmiyoruz” eylem ve basın açıklaması yapılacağı duyuruldu.
KADIN CİNAYETİ PROTESTOSUNA HAZIRLANIRKEN KADIN CİNAYETİ HABERİ GELDİ
Salı günü akşam saatlerinde düzenlenecek kadın cinayetlerine tepki eylem ve basın açıklamasının hazırlığını yapan kadınlar eylemden üç saat önce Yahşi mahallesinde bir evde yine bir kadının Ezgi El’in erkek arkadaşı tarafından öldürüldüğü haberini alınca şok oldular.
ÖFKE İLE MEYDANA GELDİLER
Yaklaşık 80 kadın öfke ile Belediye Meydanı’na geldi. Kimliğimiz Bedenimiz Emeğimiz Bizim kutsal Aileniz Sizin Olsun Yaşasın Mücadelemiz yazılı pankart ile meydana gelen kadınlar sık sık “Susmuyoruz, Korkmuyoruz, İtaat Etmiyoruz” “Erkek Vuruyor Devlet Koruyor” sloganları attı.
Platform sözcülerinden Yüksel Okyay “ Kadın cinayetleri yetti artık dedirtti. Altı ayda 136 kadın öldürüldü. Biz eyleme hazırlanırken bir kardeşimiz daha katledildi.Bu daha nereye kadar sürecek” dedi.
Platform adına açıklama yapan Nermin Güleş şunları söyledi:
İSYANDAYIZ! KATLEDİLEN KADINLARIN HESABINI SORACAĞIZ, ÖZGÜRLÜĞÜMÜZDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ!
“2025 yılının ilk 6 ayında erkekler tarafından 136 kadın öldürüldü, 145 kadın ise şüpheli şekilde ölü bulundu. Bunlardan 96’sı aile üyesi bir erkek tarafından öldürüldü. Temmuz ayında 31 kadın katledildi, 30 kadın şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi. Yaşamdan koparılan, barınamayan, geçinemeyen, korunamayan milyonlarca insanın olduğu bir ülkede aileyi merkeze alan ama bireyin haklarını yok sayan bu yaklaşım, sorunu çözmekten çok, üzerini örtmeye çalışıyor.
Erkek egemen sistem ve onun erkek destekçileri, kadınların yaşamlarını koruyamadığı gibi şiddeti önlemeyen ve destekleyen politikalarıyla suç ortağı olmaktadır. Cezasızlık, faillere verilen açık destek ve suç ortaklığı, bu düzenin en kirli yüzüdür” dedi.
BİZ BU DÜZENE KARŞI DİRENMEYE KARARLIYIZ
Güleş açıklamasının devamında ise
“Her gün bir kadın, “hayır” dediği, boşanmak istediği, özgürce yaşamak istediği için öldürülüyor. Failler bıçak sallayan, tetiğe basan erkek ve o erkeği koruyan yasaları çıkaranlar, koruma kararını uygulamayan kolluk, cezasızlığı normalleştiren mahkemeler, şiddeti meşrulaştıran medyadır.!
Koruma kararları uygulanmadığı ve kadınlar bilerek korunmadığı için her gün kız kardeşlerimiz öldürülüyor. Saliha Ozan cinayetinde olduğu gibi, kadınların yaşamları göz göre göre tehlikeye atılıyor. Biz bu düzene karşı direnmeye kararlıyız ve bunu herkes bilmelidir.
2025’İN AİLE YILI İLAN EDİLMESİ KADIN DÜŞMANLIĞIDIR
2025’in “Aile Yılı” ilan edilmesi, açık bir kadın düşmanlığıdır! Kadınları yalnızca “anne, eş, fedakâr” rollerine sıkıştırmak isteyen bu zihniyet, onları evlere kapatmayı; yoksulluğu ve şiddeti ise görünmez kılmayı amaçlamaktadır. “Aile” adı altında pazarlanan bu politikalar, kadınların yaşam hakkını tehdit eden saldırıların meşruiyet zeminini oluşturuyor.
Diyanet, kadınlara giyimlerinden bedenlerine, görünümlerinden yaşam tarzlarına kadar her alanda sınır çizen hutbelerle, kadın düşmanı şiddetin ideolojik zeminini besliyor. Bu zihniyet, kadınların öldürülmesini 'ahlaki sapmaya karşı bir “ceza” gibi sunuyor. Kadın cinayetlerinin bu topraklarda durmamasının nedenlerinden biri de budur. Siz kadınlara saldırmayı sürdürün; biz ise öfkemizi kuşanarak direnmeye devam edeceğiz. Çünkü biliyoruz ki özgürlüğümüz, hayatımız ve eşitliğimiz için mücadele eden kadınlar kazanacak."
Yaşamlarımızı eril siyasetinize teslim etmeyeceğiz. Kadın dayanışmamızı her gün daha da büyütmeye kararlıyız.!
Çözüm; kadınların sokakta, derneklerde, sendikalarda, platformlarda kurduğu dayanışma ve örgütlü mücadelesidir. Her kadın dayanışması ve örgütlenmesi erkek egemen sistemin önünde biz kadınların gücüdür.!” Diyerek açıklamasını bitirdi.