SIRADA KİLLE KOYU VAR...Muğla’da ne ÖÇK (Özel Çevre Koruma Alanı) nede Doğal sit alanlarının takan yok

Muğla’nın Özel  Çevre Koruma Alanı ve 1. Derece Doğal Sit Alanı cennet koylarında rant amaçlı projeler doğaseverleri ve yöre halkını isyan ettirdi. Bu kezde Dalaman Kille Koyu’nda eski adı MUÇEV olan Kıyı Yönetim ve Çevre Koruma A.Ş. tarafından yapılması planlanan yat bağlama iskelesi için Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci başlatıldı. Vatandaşlar isyan etti.

180 YAT BAĞLAMA KAPASİTELİ İSKELE PROJESİ

Muğla’nın Dalaman ilçesine bağlı Şerefler Mahallesi Kille Koyu’nda, daha önce aynı alanlardaki işletme devri nedeniyle tartışma konusu olan Kıyı Yönetim ve Çevre Koruma A.Ş., 185 yat ve tekne kapasiteli bir bağlama iskelesi kurmayı planlıyor. Proje için 30 Ekim’de ÇED süreci başlatıldı.

PROJENİN YATIRIM MALİYETİ 500 MİLYON TL.

ÇED başvuru dosyasına göre proje, 48 bin 133 metrekarelik alanda gerçekleştirilecek. Proje kapsamında biri 387 metrekarelik yüzer iskele, diğeri ise 66 metre ana ve 39 metre yan demirleme alanı bulunuyor. Projenin yatırım bedeli 480 milyon 580 bin lira olarak açıklandı.

Proje gerekçe olarak artan yat trafiği nedeniyle “kontrolsüz denizel faaliyetlerin” önüne geçilmesi ve bölgedeki ticari baskının azaltılması olarak gösterildi. Ancak proje, “Fethiye-Göcek Özel Çevre Koruma Bölgesi” sınırları içerisinde ve “3. Derece Doğal Sit Alanı” statüsünde bulunuyor.

SAYIŞTAY: “KORUNAN ALANLAR ÜÇÜNCÜ ŞAHISLARA İŞLETTİRİLİYOR”

Sayıştay’ın Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı olan Türkiye Çevre Koruma Vakfı’nın (MUÇEV’in) bağlı olduğu Kıyı Yönetim ve Çevre Koruma Genel Müdürlüğü’ne dair son denetim raporunda, özel çevre koruma bölgelerindeki alanların parantez usulüyle kiraya verildiği, bu alanların ise üçüncü şahıslara işletildiği tespit edilmişti.

Raporda, “Muğla ilindeki günlük kiralanan işletmelerin il içi piyasadan pazarlık ihaleleri alınarak kiracının ilgili bakanlığa değil, şirkete kira bedeli ödediği; bu durumun 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’na aykırı olduğu belirlenmiştir. Kiracıların çoğunun da aynı şahıslar tarafından kiralanan alanlar olduğu anlaşılmıştır. Bu işletmelerdeki faaliyetlerin doğrudan üçüncü şahıslar tarafından gerçekleştirildiği ve gelirlerin idare yerine şirketin kasasına girdiği görülmektedir.” ifadelerine yer verilmişti.

KORUMA ALANLARI TİCARET ALANINA DÖNÜŞTÜRÜLÜYOR

Sandras Koruma Platformu üyesi Neşe Yüzak, ÇED sürecinin amacının  doğal sit alanlarının ticari projelere açılması olduğunu belirterek

“2016 yılında Muğla’daki doğal sit alanlarının yeniden değerlendirilmesi için hazırlanan, dört mevsim ekolojik temelli, bilimsel olduğu söylenen rapor, bir yıl sit alanlarında imar affı şeklinde oluşturulmuştu. Gelinen noktada sit alanlarının statüleri minimuma kaydırılarak koruma alanları, ekonomik rant alanlarına dönüştürülmüştür. Akademik komisyonların bilgisine sunulan projelere rağmen alanlar bir bir elden çıkarılarak, eski adı MUÇEV, şimdiki adıyla Kıyı Yönetimi ve Çevre Koruma A.Ş. tarafından işletme hakkı devriyle özel şirketlere açılmıştır.” Dedi.

KOYLAR RANTA AÇILIYOR MAVİ YOLCULUĞUN SONU GELİYOR

Yüzak açıklamasının devamında ise “Kıyıların halka kapatılması, sit alanlarının tahribatı ve denizel ekolojinin hiçe sayılmasıdır. Bu projelerle Muğla mavi yolculuğa veda noktasına getirilmiştir ama biz elimizden düşmeden direneceğiz. Koylar rant amaçlı açılıyor, mavi yolculuğun sonu geliyor.”ifadelerini  kullandı.

HANGİ BİRİNİ KORUYACAĞIMIZI ŞAŞIRDIK

Gökova gönüllülerinden Özlem Ulay ise “Rant amaçlı o kadar çok proje birden türedi ki Gökova, Muğla koylarını korumak için birinden öbürüne koşup duruyoruz. Hangi bir yeri koruyacağımıza şaşırdık. Yazıktır günahtır. Bu projeler özel koruma alanlarına geri dönülemeyecek zararlar verecek.  Muğla’nın cennet kıyıları, koyları , dağları ve ormanları büyük rant saldırısı altında” dedi.