TMMOB Ortakent'te Danıştay'ın iptal ettiği 1 milyon 100 bin metrekarelik hazine arazisi ile ilgili açıklama yaptı

Muğla’nın Bodrum ilçesine bağlı Ortakent Mahallesi’nde Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile özelleştirilen ve ardından imara açılan 1 milyon 100 metrelik hazine arazisinin planlarının Danıştay tarafından imar edilmesinin ardından TMMOB Bodrum İlçe Koordinasyon Kurulu temsilcisi Mustafa Erdoğan açıklama yaptı. “İdarenin Savunma Dilekçesinde “atıl hazine parselleri” olarak nitelendirmesi ve bu alanları atıllıktan kurtararak inşaat yapılacak potansiyel imar parselleri olarak gören anlayış, plan yaklaşımlarının ne  yazık ki gerçek zihniyetini ortaya koymaktadır. Yeryüzünün her bir parçasını imar parseli olarak gören bu zihniyet elbette ki ülkemizin planlama anlayışındaki geldiği dehşet noktayı görmemiz açısından çok çarpıcı bir göstergedir” dedi.

Muğla’nın Bodrum ilçesine bağlı Ortakent Mahallesi’nde Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile özelleştirilen ve ardından imara açılan 1 milyon 100 metrelik hazine arazisinin planlarının Danıştay tarafından imar edilmesinin ardından TMMOB Bodrum İlçe Koordinasyon Kurulu bugün ORtakent Mahallesi’nde basın açıklaması yaparak, imarsız orman, mera ve hazine arazilerini bekleyen tehlikeleri açıkladı.

TMMOB Bodrum İlçe Koordinasyon Kurulu temsilcisi Mustafa Erdoğan yaptığı açıklamada

Şunları söyledi.

BODRUM’U NEFESSİZ BIRAKACAK KARARA DANIŞTAY DUR DEDİ

***Bugün Bodrum’u, Ortakent’i tehdit eden, Bodrum’u daha fazla yapılaşmayla biraz daha nefessiz bırakacak yaklaşık 1.100.000 m2 alanı kapsayan ve Özelleştirme İdaresi

Başkanlığınca karar verilerek yapılan imar planlarına karşı verdiğimiz mücadeleyi kazandığımızı, planların ikinci kez mahkemece iptal edildiğini buradan sizlere duyurmak için toplanmış bulunuyoruz.

 ***Mülkiyeti Maliye Hazinesi adına Bodrum Ortakent Mahallesinde kayıtlı, yüzölçümü toplamı 1.102.309,61 m2 olan 353 ada, 15, 60, 61, 62, 64, 116, 134, 135 ve 137 parsellere ilişkin Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca hazırlanan ve 20.08.2020 tarih ve 2836 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile onaylanan 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı Değişikliği, 1/25.000 ölçekli Nazım İmar Planı, 1/5.000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ve 1/1.000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı ve plan hükümlerinin iptali için Bodrum Belediyesi, TMMOB ve Şehir Plancıları Odası ortak çalışmış, işbirliği içinde aynı anda dava açmış, Danıştay 6.Dairesince görülen aynı konulu bu 3 ayrı dava

eşzamanlı görülerek, keşfi birlikte yapılmış ve 15.02.2022 tarihinde mahkeme Yürütmeyi Durdurma Kararı vermiş, 30.11.2022 tarihinde de yapılan imar planlarını iptal etmiş, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu da 10.04.2023 tarihinde kararları onamıştır.                                                                                                                                             

 RANT ODAKLI BU ANLAYIŞLA SONUNA KADAR MÜCADALE EDECEĞİZ

Cumhurbaşkanı kararıyla onaylanarak 21.05.2021 tarihinde planlar tekrar askıya çıkartılmış, ancak planlarla ilgili temel anlayış sürdürülerek, önceki davada öne sürdüğümüz hukuka aykırılıklar devam ettirilerek, bir önceki davaya konu imar planlarının iptal gerekçeleri yapılan plan değişikliği ile ortadan kaldırılmamıştır. Bu nedenle tekrar askıya çıkan imar planlarına 14.07.2021 tarihinde ikinci kez TMMOB BODRUM İKK olarak dava açılmıştır.

1/100.000’lik planda Doğal ve Ekolojik Yapısı Korunacak Alan, Büyük Bölge Parkı, Büyük Kentsel Yeşil Alan ve Ağaçlandırılacak Alan olarak nitelendirilen davaya konu olan hazine parsellerini İdarenin Savunma Dilekçesinde “atıl hazine parselleri” olarak nitelendirmesi ve bu alanları atıllıktan kurtararak inşaat yapılacak potansiyel imar parselleri olarak gören anlayış, plan yaklaşımlarının ne yazık ki gerçek zihniyetini ortaya koymaktadır. Yeryüzünün her bir parçasını imar parseli olarak gören bu zihniyet elbetteki ülkemizin planlama anlayışındaki geldiği dehşet noktayı görmemiz açısından çok çarpıcı bir göstergedir. Bilimsel planlamayı savunan biz TMMOB mensupları kamu yararını yok sayan, rant odaklı bu anlayışla sonuna kadar mücadele edeceğimizi, yaşam alanlarımıza, doğal ve kültürel değerlerimize, denizimize, tüm canlılara ve

kentlerimize sahip çıkmaya devam edeceğimizi buradan tekrar belirtmek isteriz.

***Dava konusu planların kamu yararı değil, rant gözeten planlar olması, çevre değerlerini olumsuz etkilemesi, gerekçeleriyle şehircilik ilke ve esaslarına uygun olmadığından bu planların iptali için iki kez dava açtığımızı ve bu iki davayı da kazanarak, planların iptal edildiğini kamuoyununa duyurmak isteriz. Umuyoruz ki iki kez iptal edilen planlar neticesinde Özelleştirme İdaresi Başkanlığı planlamanın sadece insanlar için olmadığı, tüm canlılar için olduğu gerçeğini kavrayarak dava konusu bu alanı yapılaşmaya açma ısrarından vazgeçer, bu alan da, bu alanda yaşayan tüm canlılar da, bizler de rahat bir nefes alırız.