Yatağanlı Tayyibe Demirel ‘ in kömür ocağına karşı 2.  ÇED zaferi…

ANTERHABER - Demirel’ verdiği hukuk mücadelesinde , Bölge İdare Mahkemesi , Yatağan Termik Enerji Üretim A. Ş. tarafından açılmak istenen Turgut Kapalı Kömür Ocağı projesi için hazırlanan Proje Tanıtım Dosyası üzerine Muğla Valiliği tarafından 20.06.2018 tarihinde verilen ÇED gerekli değildir kararı için ikinci kez iptal kararı verdi.

Muğla’nın Yatağan ilçesine bağlı Turgut mahallesinde yaşayan  evli ve iki çocuk 4 torun sahibi 64 yaşındaki  Tayyibe Demirel mahallenin sınırına dayanan kömür ocağı için üç yıl önce hukuk savaşı başlattı. Turgut Kültür ve tabiat Varlıklarını Koruma Derneği başkan yardımcısı Tayyibe Demirel hukukçu Mehmet Çilsal ile birlikte Muğla Valiliği’ nin  Yatağan Termik Enerji Üretim A. Ş. tarafından açılmak istenen Turgut Kapalı Kömür Ocağı projesi için hazırlanan Proje Tanıtım Dosyası üzerine Muğla Valiliği tarafından 20.06.2018 tarihinde verilen ÇED gerekli değildir kararı için Muğla Bölge İdare Mahkemesi’nde dava açtı.

Davada bölge idare mahkemesi ilk olarak , 11 Ekim 2018 tarihli kararla işlemin iptaline karar verildi. Yatağan Termik Enerji Üretim A. Ş.’nin de davalı yanında müdahil olduğu davada verilen bu karar, Danıştay tarafından, bilirkişi raporuyla yapılacak tespitlere göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozuldu. Dava, Mahkeme tarafından yeniden görülmeye başladı. Ve idare mahkemesi geçtiğimiz hafta ikinci kez ÇED gerekli değildir kararını iptal etti. İptal kararı Turgut kasabasında ve çevrecilerde sevinç yarattı.

HUKUKÇU ÇİLSAL “MAHKEME DEMİREL VE KÖYLÜLERİN ÇIĞLIĞINI DUYDU”

Davayı açan Çilsal yaptığı açıklamada “Mahkemenin belirlediği bilim insanlarından oluşan bilirkişi heyeti, kapalı kömür ocağının açılmasının yaratacağı etkileri, düzenledikleri bilirkişi raporunda ayrıntılı olarak irdeledi. Projenin uygulanmasının yürürlükteki Çevre Düzeni Planı’na aykırılığından, tarım topraklarına, yeraltı sularına, biyolojik çeşitliliğe vereceği zararlara kadar, çevrede yaratacağı tahribatı ayrıntılı olarak ortaya koyan bilimsel bir rapor düzenledi. İtiraz üzerine bir ek rapor da düzenlendi.
Mahkeme, bilirkişi raporu ve ek raporda yer alan tespitleri esas alarak ÇED gerekli değildir kararının iptaline yeniden karar verdi. Kararın ön önemli dayanaklarından biride , mutlak tarım arazisi olan alanda açılacak kömür ocağı Zeytin Kanunu’na da aykırı olacak, tarım arazilerinin bütünlüğünü bozulacağı  ve kömür ocağının çevredeki doğal ekosistemin bozulmasına, biyolojik çeşitliliğin zarar görmesine yol açacağı ve insan sağlığına zarar vermesi ve toplamsal sorunlara yol açması söz konusudur, denildi. Yargı Tayyibe Demirel ve köylülerin çığlığına kulak verdi” dedi.

KÖMÜR OCAKLARI İKİ KÖYÜ YUTTU SIRA TURGUT’A GELDİ, İZİN VERMEYECEĞİZ

Dernek Başkan yardımcısı Tayyibe Demirel 25 yıldır çektikleri çileyi anlattı. Demirel "Muğla  İdare Mahkemesi ikinci kez ve geçen hafta ÇED raporu gerekli değildir kararını iptal etti ve son noktayı koydu. İki köyü kömür havzası yuttu, şimdi ise antik Lagina kenti, Osman Hamdi Bey Konağı ve tarihi eserlerle antik kentin mezarlarının bulunduğu asırlık zeytin ağaçlarımızın bulunduğu Turgut' umuzun sınırına dayandılar. Valiliğe bu katliamın durdurulmasını istedik, valilik yazı ile zeytin ağaçlarının kesiminin durdurulmasını istedi talimata uymadılar kıyıma devam ettiler, sadece doğayı , insan yaşamını değil burada 5 bin yıllık tarihide yok ediyorlar geçmişine sahip çıkmayan bir milletin geleceğide olamaz. Şimdi 5 bin yıllık mezarları katlettiler sıra köyümüzün mezarlığına geldi, Yeşilbağcılarda mezarlık kömür havzasının içen göçtü köylüler büyük şok yaşadı atalarının dedelerinin kemiklerini kömür havzasında aradılar. Üç yıldır verdiğimiz ÇED raporu mücadelesinde valilik bizi yalnız bıraktı, ÇED gerekli değildir raporu verdi ancak iki kezde olsa bu kararı iptal ettirmeyi başardık, 300 yıldır bu topraklarda yaşıyoruz, teki isteğimiz zehirlenerek ölmemek ve köyümüzden göç zorunda bırakılmamak , ancak mücadelemiz bitmedi, şirket ÇED raporunu alıp yoluna devam etmek isteyecek bizde karşı koyacağız, bugüne kadar bu sürece gelmek için en az 50 eylem yaptık” dedi.