Bugun...



KESK: "Krizi biz yaratmadık, faturasını ödemeyeceğiz. İktidar derhal istifa etmeli, erken seçim kararı almalıdır"

Bodrum Eğitim Sen Temsilciliği’nde bugün basın açıklaması düzenlendi. Basın açıklamasına Bodrum Kadın Dayanışma, CHP, Sol Parti , HDP, EMEP ve Eğitim Sen temsilcileri katıldı. KESK Genel Sekreteri Şenol Köksal’ın yaptığı basın açıklamasında 20 yıllık iktidarın sonuna gelindiği anlaşıldığı ve iktidarın giderayak ülkenin kalan son kaynaklarını da talan ettiği açıklandı.

facebook-paylas
Güncelleme: 10-12-2021 20:39:13 Tarih: 10-12-2021 20:33

KESK:

Köksal açıklamasında “Halk desteğini kaybettikçe sermayeye, düne kadar hain ilan ettikleri gerici kimi Ortadoğu ülkelerinin krallarına çocuklarımızın geleceğini peşkeş çekiyorlar. Ülke ülke gezip elde ne varsa haraç mezat satışa çıkarıyorlar. İç ve dış sermayenin bir kez daha desteğini alabilmek için emeği ucuzlatıyor, işsizliği, güvencesizliği artırıyor, yaşam koşullarını dayanılmaz hale getiriyorlar. İktidar çevresi ve bir avuç vurguncu, fırsatçı, rantçı kapitalist dışında hepimiz kaybediyoruz. Her güne yeni zamlarla uyanıyoruz. Temel ihtiyaçlarımızı karşılayamaz olduk. Enflasyon aldı başını gidiyor. TÜİK’e göre % 21,31, bağımsız araştırmacılara göre yüzde %58.65!  Sadece Kasım ayında bir ay öncesine göre enflasyon %9.91 artmış durumda. TÜİK verilerinde dahi gıda ve alkolsüz içeceklerdeki enflasyon oranı %27,11’dir. Mutfaktaki yangın büyüdükçe büyüyor” ifadelerini kullandı.

 

 

Köksal açıklamasının devamında ise şunları söyledi.

***2021 için geçerli olan yeniden değerleme oranı yüzde 9,11 iken 2022 yılında rekor bir artışla %36,2 yapıldı. Bu zam, cebimizdeki yangının 2022 yılında daha da büyüyeceği, temel yaşam giderlerimizi karşılayamaz hale geleceğimizin habercisidir.

 

 ***Ücretlerimiz enflasyonun altında ezildi. Maaşlarımız ve alım gücümüzü eridikçe eriyor. Ocak 2021’de 7.37 TL olan dolar kuru bugün 13.80 TL civarında seyrediyor. Ocak ayında en düşük maaş alan kamu emekçisi 3.930 TL olan maaşıyla 533 dolar alabilirken bugün 4.154 TL maaşıyla 301 dolar anca alabiliyor! 232 dolarlık kayıp alım gücündeki erimeyi gözler önüne sermektedir.

 

***Emekçilerin başlarını sokacak bir ev satın alması artık hayal oldu. Bırakalım satın almayı kiralık ev bulmanın dahi şans olarak görüldüğü bu ortamda kira fiyatlarındaki artış her gün rekor tazeliyor.

 

***Bin bir emekle büyüttüğümüz gençler barınacak yurt bulamıyor. Ucuz işgücü kaynağı görülen kadınlara yönelik şiddet kadın kırımı boyutuna ulaştı.Patronlar istediği zaman keyfi olarak işten çıkarıyor, iktidar sorgusuz sualsiz ihraç ediyor! Sadece geçen hafta çoğu Diyarbakır EĞİTİM SEN üyesi onlarca KESK’li OHAL’in fiili devamı olan 375 sayılı KHK’nın geçici 35. Maddesine dayanılarak haksız ve hukuksuz şekilde ihraç edildiler. Bu arkadaşlarımıza suç olarak isnat edilenlerin tümü Konfederasyonumuz ve sendikalarımızın kararlarıyla hayata geçirilen eylem ve etkinliklere katılmalarına dairdir. İktidar açıkça sendikal faaliyetleri kriminalize ederek uygulanamaz hale getirmek istiyor.

 

 

 

MOBBİNG VE ENZERİ BASKI YÖNTEMLERİNİN ARTIŞI TESADÜF DEĞİLDİR

 

***Konfederasyonumuzun siyasi ve ekonomik krize karşı mücadele programlarını hayata geçirdiği ve üye artışlarının olduğu dönemlerde KESK’lilere yönelik ihraç, gözaltı, tutuklama, mobbing gibi baskı yöntemlerinde artışın yaşanması tesadüf değildir. Bu son ihraçların da bu amaçla planlanarak yapıldığını düşünüyoruz. İhraç edilen arkadaşlarımızın ağırlıklı olarak geçmişte ya da şu an şube yöneticilerinden, KESK organlarında yer alanlardan seçilmiş olması düşüncemizi haklı kılmaktadır. İktidar, polis devleti uygulamalarıyla kendisi gibi düşünmeyen, politikalarına rıza göstermeyen her kesimi hedefe koyuyor, sistematik yıldırma politikasıyla biat etmeye zorluyor. 375 sayılı KHK’nın ek 35. Maddesinin hukuka, uluslararası sözleşmelere, sendikal hak ve özgürlüklere aykırılığını bir kez daha kamuoyunun dikkatine sunuyor, ihraç edilen bu arkadaşlarımızla her türlü dayanışma içinde olacağımızı ifade ediyoruz.

 

ADALET KRİZİ İLEDE KARŞI KARŞIYAYIZ

 

***Sadece siyasi ve ekonomik kriz değil aynı zamanda hukuk ve adalet kriziyle de karşı karşıyayız. Adalete olan güven tarihin en dip noktalarında seyrediyor. Yandaş medya dahi bu gerçekliği artık gizleyemiyor. İktidar baskısı altındaki yargıda ağırlıklı olarak iktidarın ihtiyaçlarına göre kararlar çıkıyor, istisna düzeyinde çıkan kararlar ise hayata geçirilmiyor. Barış Akademisyenlerine ilişkin AYM’nin ve sonrasında ağır ceza mahkemelerinin beraat kararlarının OHAL komisyonu tarafından ciddiye alınmaması ve başvuruların reddedilmesi bunun somut örneklerindendir. Keyfiyet ve hukuksuzluk tüm kurumlara sirayet ederek bir yönetim biçimi haline gelmiştir.

 

 ***Mesele kaynak olmaması değil, iktidarın ve sermayenin tercihleridir. Bize olmayan kaynaklar, silahlanmaya savaşa gidiyor. O nedenle, barış hepimizin acil talebi.

Bize olmayan kaynaklar hazine garantili KOİ projeleri aracılığıyla yandaş müteahhitlere gidiyor! Bize olmayan kaynaklar TÜGVA, TÜRGEV, ENSAR, İLİM YAYMA CEMİYETİ gibi vakıflara ve cemaatlere gidiyor. Bize bir maaş bile çok görülürken, kaynaklar birkaç maaş birden alan iktidarın bürokratlarına, eşe-dosta gidiyor! Biz fakirleşirken onlar zenginliklerine zenginlik katıyor.

 

***İktidarın sağlık emekçilerini bir bütün olarak görmeyen, ayrımcı politikalara karşı sendikamız SES’in yoksulluk sınırı üzerinde emekliliğe yansıyacak temel ücret, 3600-7200 ek göstergenin kademeli olarak düzenlenmesi, yıpranma payı ve Covid-19’un iş kazası ve meslek hastalığı sayılması talepleriyle 6 Aralık’ta gerçekleştirdiği grevi bu vesileyle selamlıyoruz. İktidarı pandemi koşullarında 2 yıldır canla başla çalışan sağlık emekçilerine yönelik politikalardan vazgeçmeye, taleplerin gereğini yerine getirmeye çağırıyoruz.

 

***Ülkeyi uçurumun kenarına getirdiler. Bırakalım istifa etmeyi, “hükümet istifa” sesini dahi duymak bile istemiyorlar. Dünyada olmayan bir şey icat ederek “hükümet istifa” demeyi suç kategorisine eklediler. Buradan bu vesile ile bir kez daha söyleyelim, baskılara boyun eğmedik eğmeyeceğiz. Krizi biz yaratmadık, faturasını ödemeyeceğiz. İktidar derhal istifa etmeli, erken seçim kararı almalıdır.

 

***Bunu sadece buradan değil meydanlarda da söylüyoruz, söyleyeceğiz. Bu çerçevede Konfederasyonumuz “Geçinemiyoruz! İnsanca Yaşam, Emekten ve Halktan Yana Bütçe İçin Omuz Omuza” şiarıyla 18 Aralık 2021 Diyarbakır ve İzmir, 19 Aralık 2021 İstanbul ve Ankara olmak üzere 4 ilde bölge mitingi yapacaktır.

 

***Bölge mitinglerimizde sadece kamu emekçilerinin değil krizden etkilenen tüm kesimlerin seslerini duyurmasını ve taleplerini dile getirmesini amaçlıyoruz.

 

 ***Sizler aracılığınızla kamu emekçilerine, işçilere, işsizlere, güvencesiz çalışanlara, kadınlara, emeklilere, esnaflara, gençlere, “geçinemiyoruz” diyen tüm kesimlere seslenmek istiyoruz: 18 Aralık 2021 Diyarbakır ve İzmir, 19 Aralık 2021 İstanbul ve Ankara’da yapacağımız mitinglerde hep birlikte itirazımızı ve sesimizi yükseltelim.

 

HEP BİRLİKTE “İŞSİZLİĞE, YOKSULLUĞA HAYIR! EMEKTEN, HALKTAN YANA BÜTÇE İSTİYORUZ!” demek için 18 Aralık 2021 Diyarbakır ve İzmir, 19 Aralık 2021 İstanbul ve Ankara’da buluşalım!




Editör: MELİS ANTER




FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER SİYASET Haberleri

HABER ARA

Web sitemize nasıl ulaştınız?


Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
resmi ilanlar
GÜNLÜK BURÇ
nöbetçi eczaneler
YUKARI YUKARI