Bugun...



GÜNDOĞAN-ÇETİLİ’DE SADECE TABİAT DEĞİL HUKUK DA KATLEDİLMİŞTİR

Bodrum ÖDP İlçe Başkanlığ’ndan bugün Gündoğan’da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Bodrum Belediyesi tarafından mühürlenen Çetili burnundaki BESA inşaat ile ilgili sert bir açıklama geldi.

facebook-paylas
Tarih: 30-08-2019 16:20

GÜNDOĞAN-ÇETİLİ’DE SADECE TABİAT DEĞİL HUKUK DA KATLEDİLMİŞTİR

GÜNDOĞAN-ÇETİLİ’DE SADECE TABİAT DEĞİL HUKUK DA KATLEDİLMİŞTİR

ANTERHABER - Bodrum ÖDP İlçe Başkanlığ’ndan bugün Gündoğan’da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Bodrum Belediyesi tarafından mühürlenen Çetili burnundaki BESA inşaat ile ilgili sert bir açıklama geldi. İlçe Başkanı Mehmet Çilsal’ın yaptığı yazılı açıklamada şunlar belirtildi.

BU KATLİAMDAN HERKES SORUMLUDUR

 

 

“Çetili Burnu’nda yaşanan tabiat trajedisinden, mevzuat tanımaz şirkete karşı idari, hukuksal, sivil yollara başvurmayan Bodrum Belediyesi başta; şirketin hukuksuz iş-işlemlerini talimatlar doğrultusunda emir kulu gibi davranıp onaylayan, suç niteliğindeki fiillere göz yuman bürokrasi; bürokrasiyi istediği gibi kullanan hükümet; olup bitenleri görüp bildiği halde sessiz kalan yurttaş, sonra ilgili STK’lar ve herkes sorumludur. Çetili Burnu’nda ne yazık ki çok failli bir suç işlenmiştir.Muğla Büyükşehir Belediyesi, projenin planlarına karşı 2015’te iptal davası açmamış olsaydı, bugün yanlış işte parmağı olan kimsenin başı ağrımayacak ve proje son hızıyla devam edecekti. Deniz dolgusu yüzünden savcılık ve kaymakamlığa yapılan şikayetler neticesinde açılan kamu davası ise adli bir yol olduğundan projenin inşai sürecine ilişkin  onlarca yanlış, hukuka aykırı idari işlemlere etkisi bile olmayacaktı. Muğla Büyükşehir Belediyesi, tam da  bu yüzden kamuoyunun sonsuz  teşekkürünü haketmiştir.

 

 

HUKUK DEVLETİNE ELVEDA DEDİRTECEK BİR KARARA İMZA ATILMIŞTIR

Öte yandan, yaşanan tabiat trajedisinin asli faillerinden biri elbette ki bürokrasidir. Onlara emir, talimat veren siyasilerdir. Bir ay içerisinde aynı proje hakkında biri “çed gereklidir”,  diğeri “çed kapsam dışıdır” olmak üzere birbirine ters 2 ayrı karar veren müdürlüktür. Muğla Bürokrasisi, Besa projesi özelindeki işlemlerle adeta hukuk devletine elveda dedirtecek bir tarih yazmıştır.

 

Aynı bürokrasi,  şirketin plan değikliklerini onaylayan bakanlık işlemini iptal eden Muğla İdare Mahkemesi’nin kararını da uygulamamıştır. İzmir Bölge İdare Mahkemesi’(İstinaf), şirketin yürütmeyi durdurma talebini redettiği halde inşaatlar durdurulamamıştır. Bürokrasi, bu davranışlarıyla Çetili’de suç işlemiştir.

 

Felaketin bir diğer asli faili ise hiç kuşku yok ki hukuk tanımayan şirketin bizzat kendisidir.

Kıyı ve deniz alanlarının kullanımına ilişkin iki yıl boyunca herhangi bir önizin almadığı, lehine irtifak tesis etmediği,  nazım ve uygulama plan teklifleri hakkında nihai bir işlem tesis edilmediği halde denizi doldurmaya, kıyının doğal yapısını, jeo ve ekosistemini bozmaya cüret etmiştir. “Çed kapsam dışı” kararına dayanarak izin, ruhsat vb. aldığını belirten Şirket; Nisan 2019’da yepyeni bir çed süreci başlattığı için ve Çetili cismen gözler önündeyken kendini savunmak için “bakın ruhsatlar elimde” diyerek, istemeden hem eski belediye yönetimini hem de ÇŞB İl Müdürlüğü’nü zor duruma düşürmüş; ayrıca inşaat bitmek üzereyken, belki de bir miktar satış gerçekleştirilmişken caz müziği eşliğinde lansman yaparak aşırıya kaçmış ve bu kez kendi kendini zora sokmuş; akabinde panik modundaki  büyük bürokrasinin başına üşüşmesine yol açmıştır.

 

 

ORTADA HENÜZ HİÇBİR KARAR YOK

 

Çetili Doğa Katliamı, anormalliklerle dolu uzun idari-hukuki-adli sürecin sonunda, Nisan 2019’dan itibaren artık tıpkı cisimlerin gaz hali gibi bir biçimde gözükmezlik formuna dönüşmüştür. Mevzuata göre bir ruhsat ancak çed olumlu ya da gerekli değildir kararından sonra verildiği için, Ağustos 2019’dayız, ortada henüz böylesi bir karar bile bulunmamaktadır.

 

Sonuç olarak,  onaylanmış, geçerli  imar planları olmadığı halde, şirketin yeni ÇED başvurusunda bulunması ve bu başvurunun kabul edilmesi, ona özel istisnai bir uygulamadır ve oldukça da kötü bir emsaldir.  Nerdeyse kıyı ve deniz alanları katledildiği, kaba inşaatlar bittiği ve projenin sonuna gelindiği bu aşamada ÇED başvurusu yapılması ve bu başvurunun kabul edilmiş olması ile Türkiye’de nerdeyse bir ilke imza atılmıştır. Projeye başlanmadan önce çevreye telafisi imkansız zararlar verilmesinin önlenmesi, tedbirler alınması, mevzuata uyulması vb. demek olan ÇED süreci, Gündoğan-Çetili’de Besa Şirketi için adeta özel olarak yeniden yorumlanmış, çevreye verilmiş telafisi imkansız zararların şeklen hukuka uygun hale getirilmesi yoluna gidilmiştir. Yeniden ve muhtemelen son kez yapılan bu Çed başvurusu, kılıf işlevi görmüştür, hukuk aleni biçimde çiğnenmiştir...

 

28.06.2019’de, İzmir Bölge İdare (istinaf) Mahkemesi’nin, Muğla İdare Mahkemesi’nin  iptal kararını Danıştay yolu açık olmak üzere süre yönünden bozması, şirket lehine  Çed sürecinin sakatlığını güya gidermiş gözükse de karar henüz kesinleşmemiştir. MBŞB’nin Danıştay’a başvurup vurmayacağı, yani projenin kaderi, yerel ve merkezi idare arasındaki diplomasiye bağlanmış gözükmektedir.

 

Sağlam bir demokrasi ve hukuk devleti inşasının yolu,  yurttaşların hukuku bizzat kendilerinin aşağıdan yukarıya doğru evrensel, bilimsel, çağdaş kriterlere uygun biçimde tesis etmesinden geçmektedir”  denildi.




Editör: Yaşar Anter




FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER SİYASET Haberleri

HABER ARA

Web sitemize nasıl ulaştınız?


Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
resmi ilanlar
GÜNLÜK BURÇ
nöbetçi eczaneler
YUKARI YUKARI