Sonda söyleyeceğim başta söyliyeyim. Ben şahsen bu 2 kuruma ödül öneriyorum. En azından Altın Anahtar verdiğimiz Ajda Pekkan’ın Bodrum’un tanıtımına bulundukları katkıdan daha çok katkıda bulunuyorlar. Başarı hep düzdenmi olur, bal gib terstende olabilir, yan geridn birinci gibi...))))

Çünkü her gün vatandaşın dilindeler, başarıları sosyal medyadan beğeni üzerine beğeni alıyor. Niye ödüllendirilmesinler ki? Her başarı ödüllendirilmeli bence? Ben yinede öner- YORUM. Gerisi ulusal ve uluslar arası ödül veren kurum kuruluş ve derneklere kalmış. Oscar ödülüne koşan bu iki birim gözden kaçırılmamalı.

Muğla’da MUSKİ Bodrum’da ise çocuk parklarına trafo yerleştiren Torba’daki iki çocuk parkını kaderine terk eden, parkları bok götüren, yetmedi zeytin ağaçları ile Benjamin ağaçlarını 45 derece sıcakta budama adı altında kesen Bodrum Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü’ne “Altın Duyarsızlık Ödülü” verilmeli. Arkeolg Ayşe Temiz hoca yırtınıyor “45 derecede ağaç mı budanır diye” takan yok tabi, çünkü hatırlı birileri için manzara kapanır diye, ağaç kesiliyor. Bunu kısa zamanda yalanlarlar, isterseniz Ayşe hocaya sorun.

 Bahane bulunur, elektrik telleri, ağaçlar hasta filan. MUSKİ ve park bahçeler müdürlüğü ne vatandaşı, ne mahalleliyi, ne en ufak bir uyarıyı dikkat aldığı gibi “BİLDİĞİNİ OKUMA BEN YAPTIM OLDU KAFASI” ile devam ediyor, çocuk parkındaki trafo, Torba’daki iki üç kez ağaç katliamı ve Benjamin cinayeti ile bence ULUSLAR ARASI DOĞA VE ÇEVRE OSKAR ÖDÜLÜNE BİLE LAYIK GÖRÜLEBİLİRLER. (BENİM ADAYIM OLMAYI BAŞARDILAR) Torba’daki çocuk parkındaki trafo hala duruyor. Oradaki tehlikenin farkında bile değiller, illede birilerinin ölmesi mi bekleniyor. Çünkü AYDEM’e o trafoyu oraya koyun diyen, bu ağaçları 45 derecede kesenler yine bunlar. Çünkü halk için yaptıkları işlerden hatalardan verdikleri zararlardan sorumlu değiller, hesapta vermiyorlar, hesap soranda yok zaten BEN ŞAHSEN BAŞARILARININ DEVAMINI DİLİYORUM. Halk için halka hizmet edenler fakat halkı dinlemeyenler, ne diyim vallahi biz bunu resmen hak ettik gibi geliyor.

Şimdi bunları yazıyoruz ya, ya bunu yazan eleştiren gazeteci yada feryat eden vatandaş suçlu oluyor. Siz hiç duydunuzmu "Özür dileriz bu hata bizim doğrusunu yapalım" diyen kurm kuruluşu. Hemen üstüne alınmamama, , biz yapmadık o yaptı, bizm görevimiz değil, onun görevi, hizmet getirmeyelimmi, bir süre katlanalım, yetmedi bir 5 yıl daha lazım, konuyu bilmiyorlar, bunlar iftira ve bunun gibi sorunu yaratan değilde çoğunlukla sorunu ortaya koyan çözülmesini isteyen suçlu oluyor. Sonra Norveç, İsveç, Finlandiya bizi kıskanıyor.:))))))))) Katılırı katılmazsınız veya ktıla katıla gülersiniz. Bunlar benim şahsi görüşlerim... Ben yemedim yerseniz afiyet olsun