Bugun...



Sulak alanda Yaşam Hakkı Torbaya Sığmaz eylemi

Muğla’nın Bodrum ilçesindeki Akdeniz Sulak Alanı’nda “Yaşam hakkı Torbaya Sığmaz “ eylemi yapan çevreciler Torba Yasa ile çıkarılan ve rant sağlayan maddelerin iptal edilmesini istedi.

facebook-paylas
Güncelleme: 01-11-2020 13:05:10 Tarih: 01-11-2020 12:58

Sulak alanda  Yaşam Hakkı Torbaya Sığmaz eylemi

MUÇEP eş sözcüsü Güney Şirin "Meclise verilen son Torba Kanun Teklifi, havayı, suyu, toprağı, ormanları, gıdayı, yaban hayatını, tarım  ve yaşam alanlarını sömürerek yok eden bir avuç maden ve enerji şirketine yeni imtiyazlar ve teşvikler sağlarken, tüm canlıların yaşam hakkına yönelik saldırıları, şu anki yağma düzenini ve denetimsizliği dahi fersah fersah aşacak bir düzeye getirmeyi hedefliyor, bu yasa teklifinin acilen geri çekilmesini istiyoruz" dedi.

Muğla’nın Bodrum ilçesine bağlı Gölköy Mahallesi’nde koruma altında olan ve 1. Derece Doğal Sit Alanı ilan edilen Akdeniz Sulak Alanı’nda çevreciler eylem ve basın açıklaması yaptı. MUÇEP (Muğla Çevre Platformu) tarafından düzenlenen eyleme sulak alana ellerinde Yaşam Torbaya Sığmaz, Millet Meclisimi Şirket Meclisimi, Şirketleri Değil Doğayı Koru ve Torba Yasayı Geri Çek dövizleri ile gelen çevreciler TBMM’nde Torba Yasa ile çıkarılmaya çalışılan ve 5 Ekim tarihinde doğa talanının önünü vahşilik derecesinde açacak bir torba yasa teklifi AKP’li milletvekilleri tarafından meclis gündemine sunulduğunu belirterek tepki gösterdiler.

 

 

ÇEVREYİ KORUMAK İSTEYENLERİN YERLERDE SÜRÜKLENDİĞİ BİR ORTAMDA MÜCADELE VERİYORUZ

 

MUÇEP Bodrum Temsilciliği eş sözcüsü Güney Şirin yaptığı açıklamada son bir yılda  kitlesel iradeye rağmen, maden ve enerji şirketlerinin çıkarları uğruna Türkiye’nin dört bir yanında doğa katliamlarına devam edildiğini belirterek “ Nükleer santral için 650.000 ağacın kesildiği Sinop, Rus doğalgaz boru hattı ve 3. köprü gibi mega rant projelerinin tahribi altında can çekişen Kuzey Ormanları , 40 yıl ekonomik ömrü olan bir baraj için 10 bin yıllık tarihin yok edildiği Hasankeyf, çevre duyarlılığında simge olan buna rağmen yüzde 80’ine maden ruhsatı verilen Kazdağları, imara açılmaya çalışılan doğal cennetler Salda Gölü, Munzur Gözeler, tüm itirazlara rağmen ısrarla sürdürülen Rant Kanalı Projesi ve daha niceleri…Şu an ÇED raporlarında gerçek dışı ifadelerin havada uçuştuğu, ruhsat alanlarının ve projekısıtlarının keyfi olarak aşıldığı, canlılara-doğal varlıklara zehir ve ölüm saçtığı herkesçebilinmesine rağmen ilgili işletmelerin faaliyetlerine izin verildiği, üstelik faaliyetlerini bitirip çekip gittikten sonra ortada enkaz bıraktıkları, ormanların ve diğer ekosistem parçalarının Tarım ve Orman Bakanlığı ve Orman Genel Müdürlüğünce adeta babasının oğluna verilircesine tahsis edildiği, ülkenin kolluk kuvvetlerinin özel bir şirketin güvenlik birimiymiş gibi kullanılarak işletmeye kalkan yapıldığı, hatta insanları yerlerde süründürdüğü koşulları yaşıyoruz” diye konuştu.

 

 

TORBA KANUN TEKLİFİ HAVAYI, SUYU, DOĞAYI ORMANLARI YOK EDECEK

 

Şirin konuşmasının devamında “Doğa talanına karşı açıkça ortaya koymuş olduğumuz irademiz AKP’li milletvekilleri tarafından yok sayıldı. 5 Ekim tarihinde doğa talanının önünü vahşilik derecesinde açacak bir torba yasa teklifi AKP’li milletvekilleri tarafından meclis gündemine sunuldu. TBMM’nin ilgili Komisyonu’nda onaylanan ve önümüzdeki günlerde Meclis Genel Kurulu’nda görüşmeye açılacak, “Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Torba Kanun Teklifi” ile ekonomik büyüme adı altında ekolojik yıkım ve talan dayatılıyor. Birçok kanunda değişiklik öngören bu Torba Kanun Teklifi, havayı, suyu, toprağı, ormanları, gıdayı, yaban hayatını, tarım ve yaşam alanlarını sömürerek yok eden bir avuç maden ve enerji şirketine yeni imtiyazlar ve teşvikler sağlarken, tüm canlıların yaşam hakkına yönelik saldırıları, şu anki yağma düzenini ve denetimsizliği dahi fersah fersah aşacak bir düzeye getirmeyi hedefliyor” ifadelerini kullandı.

MUÇEP Bodrum eş sözcüsü Umay Karabaş ise eylemin sonunda Torba Yasa’nın onaylanması durumunda vereceği zararları madde madde anlattı.

Bu torba yasa onaylandığı takdirde

- Asgari ücretlilerden zorunlu gelir vergisi alınırken, yaşam hakkını ihlal eden bir avuç maden

ve enerji şirketi çeşitli vergilerden muaf tutulacak…

- Maden ve enerji şirketleri, faaliyet gösterdikleri ruhsat alanları dışına taşıp ekosisteme geri

dönülmez zararlar verebilecek…

- Köylülerin arazileri yok pahasına şirketlere devredilecek…

- Maden ve enerji şirketlerinin yatırım bölgelerinde yer alan araziler, tarım alanları ‘kamu

yararı kararı’ olmaksızın istimlak edilerek bu şirketlere peşkeş çekilecek…

- Gaz dağıtım şirketlerinin maliyetlerini düşürmek için, şebeke kurarken alt yapıda yarattıkları

tahribatın düzeltilmesi yerel yönetimlere yüklenecek...

- Araba lastiği, orman ürünleri ve çöp yakarak elde edilen enerji ‘yenilenebilir’ sayılacak ve

şirketler teşviklerden yararlanacak. Bununla birlikte, halihazırda Avrupa’nın dağ gibi çöp

yığınlarıyla boğuşan Türkiye, özellikle lastik atıkların boca edildiği dünyanın atık/imha

depolarından biri haline gelecek. Havaya salınacak zehirli kimyasal atıklar geri dönülmez

şekilde halk sağlığı sorunlarına neden olacak…

- Kanunda tüketicilere düşük maliyetli enerji sağlama sözü verilse de enerjinin verimli

kullanılmasına ilişkin hiçbir düzenleme yapılmamakla birlikte kayıp-kaçak bedellerinin

hukuksuz bir şekilde tüketicilere yüklenmesine devam edilecek…

 

 

TORBA YASAYI GERİ ÇEK ÇAĞRISINDA BULUNDULAR

 

Karabaş açıklamasını  “ Doğa katliamının, ekolojik felaketlerin, biyoçeşitlilik kaybının, iklim krizinin ve sömürünün önüne geçmek için Torba Yasayı geri çek! Çünkü doğada ahenkli bir şekilde varlıklarını sürdüren canlılarınyaşam hakkı torba yasaya sığmaz. Esasen, bu yasa teklifi, teklifi sunan milletvekillerinin de çok rahat ve açık bir şekilde belirttiği gibi, sadece özel sektör kurumlarının faaliyetlerini daha hızlı, kolay ve denetimlere takılmadan yapabilmelerini sağlamak amacını taşımaktadır. Biz ise enerji demokrasisini, sosyal adaleti ve doğanın haklarını gözeten ve uygulamaya geçiren politikaların bir an önce kanunlaştırılmasını talep ediyoruz. Doğayla uyumlu ve sağlıklı bir toplumsal yaşamın, ekolojik prensiplerle inşa edilebileceğini biliyoruz. Bunun için tek eksiğimiz toplumsal irademizin siyasetin gündemine yansıması. Gündelik hayatımızın her anında yüzleşmek zorunda kaldığımız Covid-19 krizinin doğanın tahrip edilmesinden kaynaklandığını biliyoruz. Bu nedenle hep birlikte sesleniyoruz, duyun bizi, duyun ve bizlerle birlikte haykırın: Yaşam Hakkı Torbaya Sığmaz!” sözleri ile bitirdi. Çevreciler daha sonra sulak alanda incelemelerde bulundu.

 

 

 




Editör: Yaşar Anter




FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER GÜNDEM Haberleri

HABER ARA

Web sitemize nasıl ulaştınız?


Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
resmi ilanlar
GÜNLÜK BURÇ
nöbetçi eczaneler
YUKARI YUKARI