Bugun...



İstanbul Sözleşmesi hayata geçirilseydi katledilen kadınlar yaşıyor olacaktı

Muğla’daki Sınırsızlık Meydanı’nda toplanan onlarca kadın, kadın cinayetlerini ve çocuğa cinsel istismarı protesto etti. Açıklama yapan Nurgül Tarım “Yerel yönetimler İstanbul Sözleşmesi’nde ifade edilen yöntem ve politikaları hayata geçirmiş olsalardı, biz bugün burada katledilen kadınları konuşmuyor olacaktık” dedi.

facebook-paylas
Tarih: 25-07-2020 14:21

İstanbul Sözleşmesi hayata geçirilseydi katledilen kadınlar yaşıyor olacaktı

İstanbul Sözleşmesi hayata geçirilseydi katledilen kadınlar yaşıyor olacaktı

 

Muğla il merkezindeki Sınırsızlık Meydanı’nda TCK 103 Bodrum Kadın Platformu  tarafından kadın cinayetlerine ve çocuğa cinsel istismara tepki amacı ile basın açıklaması ve eylem düzenlendi. Bodrum, Fethiye , Marmaris ve Muğla’daki çeşitli sivil toplum örgütlerinin de destek verdiği yaklaşık 100 kadın  Susmuyoruz , Korkmuyoruz, İtaat Etmiyoruz, Erkek Adalet Değil Gerçek Adalet, İstanbul Sözleşmesini Uygula sloganları attı. Kadınların ellerinde Pınar Gültekin İsyanımızdır, İstanbul Sözleşmesi Yaşatır, Kadın Cinayetleri Politiktir, Susmayacağız Geri Adım Atmayacağız, Bu Böyle Gitmez, İsimleri Farklı Yaşadıkları Aynı Öfkeliyiz yazılı dövizler taşıdıkları görüldü.

Eylem ve sloganların atılmasının ardından basın açıklamasını Nurgül Tarım okudu.

 

 

 ALTI AYDA 146 KADIN ÖLDÜRÜLDÜ

Tarım açıklamasında “2020 yılının ilk 6 ayında 146 Kadın öldürüldü. Muğla ilinde iki ay içerisinde 3 Kadın öldürüldü. Failler mevcut ya da eski partnerler. Pınar Gültekin’in cansız bedeni bulunduğu gün, Muş’ta Fatma Altınmakas aile içerisinde uğradığı tecavüz sonucu evli olduğu erkek tarafından, Diyarbakır’da Hamdiye Şık bir erkek tarafından öldürüldü. Kadınların yaşamlarına son verme kararı alan, bunun için en ufak bir engel tanımayarak suç işleyen erkek failler bu pervasızlığa nasıl gelebildiler? Asıl sorulması gereken soru budur!” diye konuştu.

Tarım açıklamasının devamında “Bu sorunun cevabı açıktır. Erkek faillerin güç aldıkları ve işledikleri suçlara dair cezasızlığa varan uygulama ve yaklaşımlardır.  Karakola gelen kadını şiddet uygulayan ile barıştırmaya çalışanlar, şiddete maruz kalan kadının hayat biçimini sorgulamayı adet edinenler, kendisine hayır diyen kadını öldürerek yaşamlarına son verenler karşısında yükümlülüklerini yerine getirmeyen yaklaşım ve politika aynı aklın yansımasıdır” dedi.

 

 

 İSTANBUL SÖZLEŞMESİ HAYATA GEÇİRİLMİŞ OLSAYDI KADINLARIMIZ YAŞIYOR OLACAKTI

 

Tarım konuşmasının sonunda “Dün İstanbul Sözleşmesini gururla imzalayanlar, bugün cinsiyetçi kadın ve çocuk düşmanı bir azınlığın talebi ile bilinç kaybı yaşamışcasına İstanbul sözleşmesine türlü türlü suçlamalarda bulunup, en sonunda “halkımız istiyor ise kaldırın” demektedir. Oysa biz kadınlar biliyoruz ki, Türkiye'de son dönemde artarak yükselen İstanbul Sözleşmesi’ nin feshedilmesi için yürütülen kampanyalar ya da beyanlar, kadına yönelik erkek şiddetinin artmasının esas nedenidir.

Zeynep, Nazife, Pınar, Fatma, Hamdiye ve daha niceleri bugün hayatta olabilirlerdi. Hükümetin tüm kurumları Kolluk görevlileri, Yargıçlar, Barolar, Yerel yönetimler İstanbul Sözleşmesi’nde ifade edilen yöntem ve politikaları hayata geçirmiş olsalardı, biz bugün burada katledilen kadınları konuşmuyor olacaktık. Biz kadınların yaşam hakkını koruyan bir dayanağın kaldırılması tartışmaya dahi  açık değildir” dedi.

Eylem ve basın açıklaması sonucu kadınlar sessizce dağıldı.

 

 

 

 




Editör: Yaşar Anter




FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER GÜNDEM Haberleri

HABER ARA

Web sitemize nasıl ulaştınız?


Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
resmi ilanlar
GÜNLÜK BURÇ
nöbetçi eczaneler
YUKARI YUKARI