Bugun...



Duayen Bilim İnsanı Prof.Dr.Doğan Kantarcı’dan Çağrı: Akbelen Çevresindeki Ekosistemler ve Halk Korunmalıdır! Akbelen felaketi bumerang etkisi yapar

Duayen bilim insanı, toprak bilimci ve ekolog Prof. Dr. Doğan Kantarcı 24 Temmuz tarihinde başlayan Akbelen ormanları kıyımının bölgede yaratacağı ekosistem ve yörenin insanlarına yönelik tehditleri madde madde anlattı.

facebook-paylas
Tarih: 04-08-2023 14:03

Duayen Bilim İnsanı Prof.Dr.Doğan Kantarcı’dan Çağrı: Akbelen Çevresindeki Ekosistemler ve Halk Korunmalıdır! Akbelen felaketi bumerang etkisi yapar

Kantarcı “Termik santrallar kömürle işletilmeğe devam edilirse ormanları, zeytinlikleri, tarım alanlarını yok edeceklerdir. Geride kayalık, taşlık ve ağaçlandırılamaz çukurlar kalacaktır. Arazisi yok edilmiş köylü göç ettirilecektir. Köylü toprağın ve Devletin sahibidir. Milletin de yiyeceğini üreten efendisidir. Toprağından göç ettirilemez. Akbelen kıyımında alk haklı olarak varlığını, toprağını, geleceğini korumak için uğraşmaktadır. Halkı, o halkın çocukları olan asker ve polis ile önlemek ve sindirmek “Bumerang etkisi” yapar.” dedi.

 

Duayen bilim insanı, toprak bilimci ve ekolog Prof. Dr. Doğan Kantarcı 24 Temmuz tarihinde başlayan Akbelen ormanları kıyımının bölgede yaratacağı ekosistem ve yörenin insanlarına yönelik tehditleri madde madde anlattı.

 

 

HAZIRLADIĞI ROPARDA AKBELEN FELAKETİNİ ANLATTI

Kantarcı hazırladığı A”Akbelen ormanı ve çevresindeki ormanlar ile zeytinlikler vazgeçilemeyEcek bir su üretim alanıdır. Bölgedeki Ekosistemler ve halk korunmalıdır” başlığı ile hazırladığı raporda şunları belirtti.

 

AKBELENDE YAPILANLARIN KAMU YARARI YOKTUR, KAMU YARIRANI KARŞI EYLEM VARDIR

Kantarcı Akbelen ormanı ile ilgili yasal süreci detaylı bir şekilde anlattıktan sonra açık ocak işletmesinin ilerlemesi ve ağaçlandırılabilirliğini toprak ve orman bilimleri bağlamlarında ele alıyor. İlerleyen bölümlerde Sekköy-İkizköy açık ocak işletmesinin su üretimi üzerindeki etkilerini detaylı olarak ele alan Kantarcı, yöre topraklarının su üretimi için neden ve nasıl korunması gerektiğini belirterek  “Akbelen Ormanında 24.7.2023 gününden beri yürütülen ağaç kesmek, orman ekosistemini yok etmek, su üretimini engellemek işlemlerinde “Kamu yararı” yoktur. Tam tersine “Kamu yararına karşı” eylem vardır” dedi.

 

 

Kantarcı  “Akbelen Ormanı do rt yıldan beri süregelen bütün koruma gayretlerine rağmen 24.7.2023 sabahından itibaren kesilmeye başlanmıştır. Köylülerin, bölge halkının ve buraya yardıma gelen gönüllü lerin itirazlarına, Yurdumuzun bir çok yerinde yapılan uyarılara rağmen kızılçam ağaçlarının kesimine devam edilmiştir Amaç, ormanın altındaki kireç taşı tabakalarının patlatma ile sökülüp, kaldırılması ve alttaki linyit kömürünün çıkarılıp, Yeniköy Termik Santralında yakılıp, elektrik enerjisine dönüştürmektir “ifadelerinu kullandı.

 

 AKBELEN’DE YAPILANLAR HİÇ BİR YASAYA UYGUN DEĞİL

Kantarcı bölgenin yasal durumu ile ilgili olarak ise “Sekköy açık ocak alanından beri kömür çıkarmak için açılan ve kayalığa, taşlığa dönüştürülen orman alanı ile termik santralın küllerinin döküldüğü  orman alanı ağaçlandırılamaz. Bu orman alanının yok edilmesi «Ormanların daraltılması» anlamına gelir. Orman alanlarının daraltılması, orman toprağının yok edilmesi Anayasamızın 169. maddesine aykırıdır. Bu sebeple bölgede geri dönüşümsüz  olarak ormanı ve orman toprağı yok edilen açık ocak işletmelerine izin verilemez. Bölgede açık ocak işletmesi ile zeytinlikler de yok edilemez. Çünkü “Zeytinciliğin İslâhı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun” (Nu. 3573) 26.1.1939 tarihli olup, 7.2.1939 gü n ve 4126 sayılı Resmı̂ Gazetede yayınlanmıştır. Bu kanunun bazı hü kü mleri 28.2.1995 tarihinde kabul edilen 4086 sayılı Kanun ile (8.3.1995 gü n ve 22221 sayılı Resmı̂ Gzt) yü rü rlü kten kaldırılmış veya değiştirilmiştir. Gerek 3573 sayılı Kanunda, gerekse bu kanunda değişiklik yapan 4086 sayılı Kanunda zeytinliklerde kö mü r ocağı açmağa veya benzeri çalışmalar yapmağa izin veren bir madde yoktur. Tam aksine zeytinliklere en az 3 km mesafede (Zeytinyağı fabrikası hariç) kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez hü kmü vardır (Madde 20). Muğla Termik Santrallarının ilk çalıştırıldığı yıldan (Yatağan 1. birim 1982) beri ormanlara ve çevreye yaptıkları olumsuz etkiler üzerinde ben ve çalışma arkadaşlarım 50 küsur araştırma yaptık” dedi.

 

MAHKEME SANTRALLERİ KAPATIT DEVLET İZİN VERDİ

Kantırc raporunda “Ayrı ayrı Üç termik santralın da bilirkişiliğini yaptık ve bilirkişi raporlarını yazdık (Prof. Dr. M. Doğan Kantarcı, Prof. Dr. Aysen Müezzinoğlu ve Prof. Dr. İlker Kayadeniz -1996). Aydın İl İdare Mahkemesi yukarıda açıkladığım yasaları ve diğer zararlarını (Toz, kül (*) İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Toprak İlmi ve Ekoloji Abd. (EM) İle�şim: mdkant@istanbul.edu.tr , Tlf. 0532-416 65 97 3 atımı, SO₂, NOx gazları gibi) da göz önüne alarak termik santralları kapattı. Ancak o zamanki hükümet sorunları kabul ederek bu üç termik santralın çalıştırılmasına izin verdi (O zamandan beri oluşan zararları kime ödeteceğiz?). Akbelen Ormanı ve zeytinliklerinin yok edilmemesi, orman ekosisteminin ve yöredeki köy yerleşimlerinin, tarımsal üretimin ve de su üretiminin devam ettirilebilmesi için açılan dava devam ederken, orman alanında 24.7.2023 günü kesime girişmek “Bir Hukuk Devleti’nde” anlaşılır gibi değildir. Üstelik Akbelen Ormanı’nın kesilmesi için Orman Genel Md’lüğünce verilen izin tarihi de (28.12.2021) geçmiş ve bu kesim izni yenilenmemiştir).

 

 

AKBELEN VE İMALS BODRUM BÖLGESİNİ BEKLEYEN TEHLİKELERİ SIRALADI

Kantarcı raropurunun sonunda Akbelen’deki ağaç katliamının Bodrum , Milas ve Akbeln’in etrafındaki sekiz köyde yaşamı ve ekosistemi nasıl etkileyec ğini madde madde anlattı:

(1) Termik santrallar kömürle işletilmeğe devam edilirse ormanları, zeytinlikleri, tarım alanlarını yok edeceklerdir. Geride kayalık, taşlık ve ağaçlandırılamaz çukurlar kalacaktır. Arazisi yok edilmiş köylü göç ettirilecektir. Köylü toprağın ve Devletin sahibidir. Milletin de yiyeceğini üreten efendisidir. Toprağından göç ettirilemez.

 (2) Su üretimi engellendiği için çevrede yeraltı suyunu kullanan yerleşim ve tarım alanları ile zeytinlikler susuz kalacak devamlılığını yitirecektir.

(3) Su üretiminin engellenmesi önemli bir turizm yerleşimi olan Bodrum’un da sonu anlamına gelmektedir. Su kömürden üretilen elektrikten daha değerlidir. Muğla termik santrallarında üretilen enerji ülke üretimini % 2,1’i (Birilerine göre % 2,5) kadardır. Ayrıca buradaki termik santralların doğal gaz ile çalıştırılma zamanı da gelmiştir. Elektrik enerjisi ülkemizin elektrik sistemi ile de bölgeye aktarılabilir.

 (4) Açık ocak işletmesinden kaynaklanan tozlar ile termik santralların bacalarından salınan küller önemli ölçüde zarar yapmaktadır.

 (5) Termik santralların baca gazları da ağaçlara ve meyvalara çok yaygın ve etkili zararlar vermektedir. Orman ağaçlarının artımındaki hacım azalması hesaplanmalı, kuruşlandırılmalı ve termik santral işletmelerinden artım zararı tazminatı olarak alınmalıdır.

(6) Akbelen Ormanında ağaçlar kesilmiştir. Ağaçların kökleri de sökülmektedir. Yapılan bütün uyarılar, halkın ve yardıma gelen gönüllülerin gayretleri, Türkiye çapında yapılan karşı çıkmalar göz önüne alınmamıştır. Arazide kökleri söküp, satmak, iş makinaları ile toprakları kazımak ekosistemi yenilenemeyecek ölçüde tahrip etmektir. Orman toprağı yok edilmemelidir.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti Türk halkının kurduğu bir devlettir. Halk haklı olarak varlığını, toprağını, geleceğini korumak için uğraşmaktadır. Halkı, o halkın çocukları olan asker ve polis ile önlemek ve sindirmek “Bumerang etkisi” yapar. Sonuç olarak Akbelen Ormanında 24.7.2023 gününden beri yürütülen ağaç kesmek, orman ekosistemini yok etmek, su üretimini engellemek işlemlerinde “Kamu yararı” yoktur. Tam tersine “Kamu yararına karşı” eylem vardır.




Editör: Yaşar Anter




FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER ÇEVRE Haberleri

HABER ARA

Web sitemize nasıl ulaştınız?


Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
resmi ilanlar
GÜNLÜK BURÇ
nöbetçi eczaneler
YUKARI YUKARI