ANNESİ, EŞİ, ŞİMDİ DE KENDİSİ KANSER. HAYATA NASIL TUTUNDU, KANSERİ NASIL YENDİ ?

Sevda Tavman ..Macar torunu, 5 yıl önce İstanbul’dan Bodrum’a yerleşti. Evli, iki çocuk bir torun annesi. Yıllarca sigorta uzmanlığı ardından şarap dekantörlüğü yaptı. Yaşadıkları, yaşam için verdiği mücadele, pozitif düşünce gücü,  hayata tutunuşu, yaşam sevinci  herkese örnek olabilecek nitelikte.

Hayatta herkesin başına gelebilecek ve neredeyse etrafında yakınlarında arkadaşlarında olmayan kimsenin bulunmadığı kanser hastalığı Sevda Tavman’ın önce annesini yakaladı. Tavman yıllarca annesinin tedavisi ile uğraştı, didindi, ancak annesi amansız hastalığa direnemeyerek yaşamını yitirdi. Ardından eşi bu hastalığa yakalandı. Tavman eşinin eli kolu ayağı oldu. Ve hala mücadele ediyor, derken bu kez kendisi bir sağlık kontrolü sırasında , yaklaşık 9 ay önce yumurtalık kanseri olduğunu öğrendi. Onkoloji Bölümü’nde tedaviye başlandı. Kemoterapi üzerine kemoterapi tedavisi gördü, ameliyat ile karın lenfleri ve rahimi alındı. En büyük destekçisi yine kardeşleri Arzu ve Hülya Arbatlı ile arkadaşı Mehtap Karaçak oldu.

Tavman zor günleri doktoru Hilmi Ege ‘nin desteği çocukları  Oğuzhan ve Orhun, torunu Manolya ile hayata tutunarak atlattı. Kabus dolu günleri anterhaber.com’a anlatan Tavman, bu hastalığa yakalanan tedavi görmekte olan veya sonradan yakalanacak olanlara ders olacak nitelikte önerilerde bulundu.

AYAKTA DURAMIYORDUM, GÜNLERCE HIÇKIRIKLARLA AĞLADIM.

Tavman “Annemin ve eşimin yaşadıklarına zor tedavi süreçlerine tanık oldum. Çağın salgını kanser hastalığı o kadar çok ki, ama nedense bir gün bana da gelir diye aklımın ucundan geçmiyordu. Kanser olduğumu ve tedavi süresi başladığında günlerce acıdan umutsuzluktan geceleri sabahlara kadar ağladım çığlıklar attım. Ardından doktorum, kardeşlerim  ve çocuklarımın desteği ile hayata tutunmanın yollarını pozitif düşünmeyi, hayat farklı bir pencereden bakmayı öğrendim” dedi.

HASSAS VE DUYGUSAL OLMAYI BIRAKIN

Tavman “ Pozitif düşüncenin ne kadar önemli olduğunu,  bu dönemde HASSAS VE DUYGUSAL olmamanın gerektiğini öğrendim. Hassas ve duygusal iseniz herşeyi dert ediyorsunuz. Hayır başka bir yaşamınız başka bir yansınız yok. Tanrının size verdiği yaşam şansını en mutlu en güz el biçimde saniye saniye değerlendirmelisiniz. Kötü enerji aldığınız hiçbir ortama girmeyin, kimseye tartışmayın polemiğe girmeyin, bahçedeki karıncadan, ağaçtaki meyve çiçeğinden keyif alıp mutlu olmayı öğrenin.Bu dönemde pozitif düşünce , moral , bilinçaltınızdaki mutlulukları bulup ortaya çıkarma ve onları yaşama yolunu tercih edin. Hayır diyebilmeyi öğrenmelisiniz” dedi.

Doktoru Hilmi Ege ve sağlık ekibine  teşekkür eden Tavman “Bu süreçte tedavi gördüğünüz merkez ve doktorunuzun tutumu çok önemli. Doktorunuz daha sağlıklı bir yaşam konusunda sizi motive ediyorsa bu çok iyidir, geleceğe umutla bakmanıza neden olur. Öteki durumda ise yersiz bir kaygıya neden olur. Kendi vücudunuzu tanımak, kendinizdeki normal değişimler ve ciddi semptomlar arasındaki farkı görmenize yardım eder” dedi.

SPOR YAPIN DOĞA YÜRÜYÜŞLERİNE KATILIN, YENİDEN DOĞDUM..

Tavman tedavi sürecinin sonunda kanseri yenmesinde en büyük etkenin moral ve motivasyon olduğunu belirterek “Tedavi sürecini atlattım, şu anda üç ayda bir kontrollerim var, yeniden doğmuş gibiyim, hayata daha pozitif bir düşünce ile bakıyorum, pilates yapıyorum ve ormanda, kırlarda uzun doğa yürüyüşlerine katılıyorum. Bu süreçte fiziki kapasitenizde düşme oluyor. Tedavi sürecinde sinir sisteminiz, kas sistemi , psikolojiniz hepsi bozuluyor, teknoloji çok ilerledi, hastalığı alt etmek istiyorsanız mutlaka yüksek moralli olmalı ve stresten uzakta durulmalı. Gerginlik, stres kanseri daha çok tetikliyor. Sporu ve sağlıklı ,  özellikle dondurulmuş ve hazır gıdaların dışında beslenme düzeni oluşturarak kendinize yeni bir yaşam biçimi düzenlemelisiniz. İşte tüm bunlar kanserin düşmanı ve sizin hayata geleceğe daha sağlıklı daha mutlu olarak bakmanıza neden oluyor. Gülün , neşeli yaşayın sevdiklerinizden ayrılmayın, hayatın her şeye rağmen gerçekten çok güzel olduğunu unutmayın” dedi.