Bugun...


KADININ ADI BİRAZ DA BODRUM’DUR…
Tarih: 31-01-2020 19:43:51 Güncelleme: 31-01-2020 19:49:51 + -


Bodrum CHP İlçe örgütü üyesi ve Kadın Kolları Başkan Adayı Yüsra Miskioğlu “Karyalılardan günümüze topraklarda yaşayan Kadının Adını , yazdı. Miskioğlu roman tadında geçmişten günümüze antik halikarnassos kenti topraklarında yaşayan kadını bakın nasıl anlattı:

facebook-paylas
Tarih: 31-01-2020 19:43

 KADININ ADI BİRAZ DA BODRUM’DUR…

 KADININ ADI BİRAZ DA BODRUM’DUR…

 

ANTERHABER:

Yüsra Miskioğlu:

 

Belki başlık biraz iddialı görünebilir. Ama tam tersi tevazu kokulu olduğu da öne sürülebilir. Halikarnassos tarihinden kadınların sevda ile, emek ile, doğanın yüce nimetleri ile, şefkat ile yazdıklarını çıkarırsanız geriye bomboş bir sayfa kalır. O sayfadan geriye, insanlığın görebileceği tek bir nokta düşmez. Tarih belleğini yitirir. Halikarnassos’tan, Bodrum’a bu denli bereketli ise bu topraklar bir miktar da kadının eli, emeği, yüreği değdiği içindir. Tarihte ilk kadın direnişine bu topraklar tanıklık etti. M.Ö. 500’lü yıllarda Halikarnassos, Persler tarafından işgal edildiğinde Karyalı kadınlar kocalarını, eşlerini öldüren zulüm tiranlarına eş olmayı reddettiler. Onlara hizmet etmek bir taraf tek kelime konuşmadılar dahi. Bu nedenle ulusal ve uluslar arası pek çok kadın özgürleşme hareketi, halen Karyalı Kadınlar’dan feyz aldığını ifade eder. Muğla Karya Kadın Derneği bu tarihsel önemdeki kadın mücadele geleneğinin derin izlerini taşıyor. Karyalı Prenses hali hazırda dünya tarihine mühim gölgeler düşürmeye devam halindedir. Ya Prenses Artemisia!!! İnşasına kral Mausolos döneminde başlanan ve dünyanın yedi harikasından birisi kabul edilen Halikarnes Mozalesi diğer bir adıyla Kral Mausollos’un Mezarı, Prenses Artemisia tarafından yaptırılmıştır. Bodrum’un tarihine kadınlar kalıcı imzalar atmışlardır.

 

 

KARYALI KADINLARDAN, CUMHURİYET KADINLARINA BODRUM…

 

Karyalı Kadınlar’dan, Cumhuriyet Kadınlar’ına değin geniş tarih kesiti içersinde Bodrum zengin bir coğrafyadır. Bu bereketli topraklarda kadının adı barış, sevgi, emek, bilinç, aydınlanma, direniş olarak işlenmiştir. Mesela Saynur Gelendost ablamız (Işıklar içersinde uyusun) Bodrum’un mavi ve yeşil direnişi idi. Bölgemiz şeytan üçgeni olarak adlandırılan ve kanserojen ölüm makinesi gibi Yatağan, Yeniköy, Kemerköy Termik santrallerine karşı mücadelesinin önemi halen güncelliğini korumaktadır. Saynur ablamızın haklılığı Termik vicdansızlık ve ahlaksızlık tarafından dahi artık teslim edilmektedir. Birde bu termik zehir bacalarını en yüzsüz ve ar damarı çatlamış halleri ile yakın zamana dek filtresiz çalışmaya teşebbüs ettiler. Halkın kendi yaşam alanına sahipçıkma duyarlılığı sayesinde bu girişim şimdilik durdurulmuş görünüyor. Peki ya Mavi Yolculuk gizemi, Gökova Körfezi eşsiz duruluğu Saynur ablasız düşünülebilir mi?  Yaşamının önemli kısmını Bodrum kıyılarına nakşeden ve bu kıyılara adeta ömür veren Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın,‘’Roma’yı gör de öl, Gökova’yı gör de yaşa’’ diyerek tariflendirdiği cennetimiz Gökova’ya her ay ışığının vuruşunda, yakamoz parıltısında Saynur Gelendost gülümsemesi vardır mutlaka.

 

BODRUM GÜLSÜM’DE DİRENİŞ, MEFARET HANIMDA ADALETTİR.

 

Türküde her ne kadar “Çakır da gözlü Gülsüm’ümü, Çerkez kaymakam aldı” diye de geçse sözler işin aslı öyle değil gibi. Gülsüm sevdalısı Çökertmeli Halil ile birlikte reji yasasına ve kaymakam baskısına karşı direnmiştir. Halil’in mücadele ve suç ortağıdır çakır gözlü Gülsüm’ümüz. Acının ve zulmün içersinde dahi sevdasını büyütebilme erdemini yaşayan değerimizdir. Çakır Gözlü Gülsüm yüreğini ve hülyalı bakışlarını halen Bitez Yalısı’ndan kaçırmaz. Teni altın makas, gümüş bıçak ile doğranan ve onuru için ipe gitmekte bir an tereddüt etmeyen Mefaret hanımın buraya bıraktığı acı her “Bodrum Hakimi” türküsünde diriliğini korur. Bodrum Hakimi, Cumhuriyet ilan edildiğinde, 17 yaşındaydı. Atatürk'ün Türk kadınına verdiği onuru hakkıyla taşıyacak kadar güçlüydü. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirmiş ve Türkiye'nin ilk kadın hakimlerinden birisi olmuştu. Genç Türkiye'nin ve çağdaşlığın önemli dinamiklerinden biriydi. En önemlisi, çağdaşlarından çok önce kendisine tanınan hakların ve sorumluluğunun bilincindeydi. Adalet, Bodrum, Mefaret hanım ve Cumhuriyet Kadını olmanın dayanılmaz eşsizliği, güzelliği bu nedenle çok uyumludur.

 

DEVLERİN AŞKI BODRUM’DA YAŞANDI.

 

Sevginin bir hali vardır ki sevileni sarar ve o sevilenin, onu saran kolları ve sevgisinin dışına çıkmasını istemez... Ne var ki, istemez amma kollarının ve sevgisinin bir hapishane olmasını da istemez. İşte Azra Erhat, Cevat Şakir aşkı da böylesi bir istenmezliğe denk düşer. Azra Erhat ve Cevat Şakir’in aşkı Sezen Aksu’da boşuna “Devlerin Aşkı” olarak dile gelmedi. Evet “Devlerin Aşkı”, Gökova’da sönmeyen bir alev, sonsuz bir mavilik oldu. Doçent iken sol görüşlerinden dolayı Ankara Üniversitesi’nden uzaklaştırılan Azra Erhat’a sadece Balıkçı değil, Bodrum’da en sıcak merhabasını sunmuştur. Yunan klasiklerini Azra Erhat tanıştırdı anadolu ile… Troya, Homeros, Hesiodos, İlyada, Odysseia onunla hayat buldu. Bu mavi karanlıklar diyarı onunla aydınlandı. Ha keza Mina Urgan ablamızdan bağımsız düşünülebilir mi Kumbahçe? Profesör Mina Urgan sıkı bir solcu ve cumhuriyetçi idi. Türkiye onu en çok ta, “Bir Dinazorun Anıları” kitabı ile tanıdı. Kendi deyimi ile Kumbahçe Plajı kumsalında sadece ayak izlerini değil, en güzel anılarını da bırakmıştı.

 

 

SAYISIZ KADIN KAHRAMANLAR TOPRAĞI BODRUM…

 

Günümüze biraz daha yaklaştığımızda Fatma Gökbel teyzemiz ki bu topraklara en zengin mirası evlatları olmuştur. O evlatlar Bodrum’ın ışıldayan değerleri olagelmiştir. “Gençler tekrar, tekrar söylüyorum. Atatürk’e ve Cumhuriyet değerlerine sahip çıkın” diyen emekli gümrük müdürümüz, ışıklar içersinde uyuyasıca aydınlanma fenerimiz Nihal Olcay’ı unutur mu bu kalp? Bodrum kokulu Şöhret Birol ha keza bir Cumhuriyet abidesi idi. Yaşayan değerimiz Ebe Sabiha’mızı... Sabiha Öncel anasız Cumhuriyetle nasıl tanışırdı ki Bodrum? Karanlığın kol gezdiği süreçte Ebe anne CHP’den Bodrum Belediye Başkanı adayı olurken gözünü dahi kırpmamıştı. Sayısız, sayısız isimli, isimsiz kadın kahramanı var bu bereketli topraklar altının ve üstünün… Hangisini saysam bilemedim ve telaş ettim açıkçası… Ne mutlu ki bu zenginliğin sahibi ve mirasçısıyız.

 

UNUTMA: “SEN YOKSAN, BİR EKSİĞİZ.”

 

Yarın yapılacak olan CHP Bodrum İlçe Kadın Kolları seçimi bu gelenekte düşüldüğünde oldukça önemlidir. Unutulmasın ki “Geleneği olmayanın, geleceği de olmaz.” Eğer Bodrum’da kadın düşmanı politikalar, son dönem kadına iz düşen ayrımcılığın acıları Bodrum’a dahi hafif tonda gölge düşürüyorsa bu geleneğin bunda yadsınmaz etkisi vardır. Bu anlamda iyi bir gelenek taşımış olmanın rehavetine kapılmayacağız. Aydınlamacılığı en az onlar denli sahipleneceğiz. Unutulmasın ki karanlık kadın aydınlanmasından çok korkar. Bu nedenle hayatın içersindeki kadını lanetler gericilik. Gericiliğe, karanlığa inat aydınlanma için yarın(01-02-2020, Cumartesi) sabah saat 09.00’dan sonra CHP Kadın Kolları Seçiminde, Heredot Kültür Merkezi’nde buluşuyoruz. Unutma: “Sen yoksan bir eksiğiz…”

 

 

 




Editör: Yaşar Anter



FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER SİYASET Haberleri

ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
YUKARI