Bugun...


FINDIKLI 25 YIL SONRA , SAĞDAN SOLA NASIL GEÇTİ. BAŞKAN ÇERVATOĞLU ANLATTI…
Tarih: 22-07-2019 19:16:04 Güncelleme: 22-07-2019 19:16:04 + -


31 Mart Yerel Yönetim Seçimlerinde Türkiye’nin birçok köşesinde enteresan seçim sonuçları ile karşılaştık.

facebook-paylas
Tarih: 22-07-2019 19:16

FINDIKLI 25 YIL SONRA , SAĞDAN SOLA NASIL GEÇTİ. BAŞKAN ÇERVATOĞLU ANLATTI…

FINDIKLI 25 YIL SONRA , SAĞDAN SOLA NASIL GEÇTİ. BAŞKAN ÇERVATOĞLU ANLATTI…

31 Mart Yerel Yönetim Seçimlerinde Türkiye’nin birçok köşesinde enteresan seçim sonuçları ile karşılaştık. Tunceli Belediye Başkanı “Komünist Başkan” sıfatıyla fenomen oldu. Sosyal medyayı en çok meşgul eden ve ülkeyi kenetleyen belki de kilitleyen İstanbul seçimleriydi.  Ekrem İmamoğlu CHP’nin adayı. Ankara seçimleri de çok ses getirdi. Mansur Yavaş CHP’nin adayı. Rize’nin Fındıklı ilçesi de Rizeli iki siyasi parti genel başkanı olması sebebiyle sağ iktidarın yönetimindeydi. 25 yılın sonunda “Sağ” partiden “Sol” partiye geçti. Ercüment Şahin Çervatoğlu CHP’nin adayı…

 

 

Özüne baktığımızda, söz konusu   CHP’li başkanlar CHP çizgisinden biraz farklı. Siyasi geçmişlerine bakıldığında bu farklılıkların görülmemesi mümkün değil. Tabiki Millet İttifakını azımsayamayız. İki farklı ekolle yol alan iki partinin ilk defa milli birlik yaratmasına tanık olduk son seçimde. Ortak paydamız Türkiye olduğunda bir araya gelebileceğimizi halk olarak bütün ülkeye göstermiş olduk.

Seçimler bitti, üzerinden üç buçuk ay geçti. Neler oluyor diye merak eden çoktur sanırım. Bu aralar Rize Fındıklı’da bulunduğum için Bu küçük sahil kasabasında yeni Başkan ve halk arasında neler yaşandı, neler yaşanıyor, neler yaşanacak. Bu değişimin etkileşimi nasıl yansıyacak biraz araştırdım. Hem Fındıklı halkı hem de Belediye Başkanı Ercüment Şahin Çervatoğlu ile ettiğimiz sohbetlerden çıkardığımız sonuçları ANTERHABER.COM aracılığı ile paylaşalım istedik.

ADIMDA SOYADIMDA FINDIKLI…

Adımda soyadımda Fındıklı diyor Ercüment Şahin Çervatoğlu. Rize Fındıklı Başköy’de dünyaya gelmiş 1968 yılında. Lise eğitimini Fındıklı’da tamamlamış, İTÜ Matematik Mühendisliği’nde okurken siyasi faaliyetleri sebebiyle okuldan atılmış. Daha sonra Karadeniz Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliğini bitirmiş. Karadeniz bölgesinde, Ankara’da, Bursa’da mesleğini icra etmiş.  Mesleğiyle alakalı odalar ve sivil toplum örgütlerinde çeşitli kademelerde görev almış. 2015 yılında Fındıklı’ya geri dönmüş ve Doğu Karadeniz bölgesinde şahsi ticari faaliyetlerine başlamış. Evli ve üniversiteye yerleşmek üzere olan bir kızı var.

 

 

 

Kendisini sosyalist ve komünist ekolle yetişmiş bir siyasetçi olarak tarif ediyor. Siyasi geçmişinde ÖDP yönetim kurulunda yer almak var. 2017 yılında CHP’ne üye olmuş ve CHP adına Fındıklı’da siyaset yapmaya başlamış. Bana makamını tarif etmek için bir üçgen çizdi Başkan. “Şimdiye kadar üçgenin tepesinde Başkan tabanında halk vardı. Fakat biz bunu tersine çevireceğiz. Tepeye halkı oturtacağız, tabana kendimizi.” Diyor Ercüment Şahin Çervatoğlu ve suiistimal ihtimalinin de kontrol mekanizmalarıyla önüne geçileceğini düşünüyor.

İki dere arasında denizden Kaçkar dağlarının eteklerine uzanan yemyeşil şirin bir vadide yer alan Fındıklı’nın tam merkezinde belediye binası. Bahçesinde bulunan geleneksel mimarinin minyatür örneklerinin arasından girdim Belediye Başkanlığı binasına. Kapısı olmayan bir makam odasında karşıladı beni. Hatır sorma sohbetinin ardından ben sordum Başkan anlattı…

SOSYALİZM, KOMÜNİZM BENİM ONURUM…

A.ÖZBULUT: Aday olmaya ne zaman kara verdiniz? Daha önce CHP’de siyaset yapmadığınız halde Neden CHP adayı oldunuz?

E.Ş.ÇERVATOĞLU: Sosyalizm, komünizm benim onurum. Öğrencilik yıllarından beri sosyalizm amacına hizmet ettim. Halk evlerinde yetiştim, görevler aldım. Toplumsal siyasetle ilgilendim. Dedim ya sosyalizm benim onurum. Sosyalizmi yaymaya yaygınlaştırmaya kararlıyım.

Eş dost telkinleriyle CHP’de siyaset yapmaya başladım. Belediye başkanlığı adaylığım gündeme gelince Fındıklıya geri döndüm. Hem ticari hem de siyasi faaliyetlerimi yürütmeye başladım. Şu an Fındıklı’da mecimiz (İmece) var.

A.ÖZBULUT:31 Mart seçimleri sonrasında neler değişti? Neler değişecek? Beş yıl sonra Fındıklı’yı nasıl bulacağız?

E.Ş.ÇERVATOĞLU: Fatsa’da Terzi Fikri’nin yaptığı gibi, biz Fındıklı’yı vatandaşla birlikte yöneteceğiz. Şimdiye kadar Çocuk Meclisi, Gençlik Meclisi, Kadın Meclisi, Esnaf meclisi, Ticari araç kullanıcıları meclisi, Engelli bireyler meclisi oluşturduk. Bir de bu meclislerin üzerinde Fındıklı Meclisi oluşturduk.  Fındıklı meclisinin içinde oluşturduğumuz tüm meclislerinden temsilcilerin dışında esnaf odaları ve STK temsilcileri, aynı zamanda diğer siyasi partilerin temsilcileri de var. İmece halinde Fındıklı’yı yöneteceğiz.

 

 

 

A.ÖZBULUT: Fındıklı dışında yaşayan eğitim ve kültürel anlamda belirli noktalarda bulunan Fındıklılılardan yardım talep edecek misiniz? Yoksa benim ekibim hazır üstesinden gelebilirim mi diyorsunuz?

E.Ş.ÇERVATOĞLU: Makam odasının kapısını söktüğümde birçok dedikodu üretildi. Göstermelik olsun diye sökmedim ben bu kapıyı. Bana lütfedilen görevi şeffaf bir yönetim anlayışıyla yürütmek istiyorum. Fındıklı hepimizin, yılda iki defa bir araya geleceğimiz Fındıklı Danışma Kurulu oluşturacağız. Fındıklılı aydın, akademisyen, yazar, sosyolog, vb. ilgililerden oluşan danışma kurulu dışında bütün siyasi partiler ve STK’nı tespit ve eleştirilerinin konu olduğu periyodik toplantılar yapacağız. Biz yönetimde var olmak isteyen her bireyle beraber yol alacağız.

Bodrumda yaşıyorsunuz ama bize destek olacaksanız buyurun bu masayı birlikte paylaşalım. Her alanda Fındıklıya destek olacak tüm hemşerilerimizle yönetimi paylaşmaya hazırım.

TÜRKİYEDE BİR DARBE OLDU YSK DARBESİ…

A.ÖZBULUT: Türkiye İstanbul seçimlerine kilitlendi geçen üç ay içerisinde. Tabiki siz de CHP’li başkan olarak İstanbul adayı Ekrem İmamoğlu’nun yanındaydınız. Bu süreç Fındıklı’yı nasıl etkiledi? Söz konusu üç ay bir zaman kaybı mı, yoksa kazanç mı?

E.Ş.ÇERVATOĞLU: Aslında demokrasimiz için ülkemiz için bir ayıp ve kayıptı. Doğal olarak Fındıklı bu ülkenin küçük bir ilçesi. Fındıklı için de ekonomik ve psikolojik anlamda çok büyük bir kayıptı. YSK darbesi olarak nitelendiriyorum ben bu durumu. İstanbul’da yaşayıp çay üretimi için Fındıklı’ya gelen insanlar, ailelerinin yanına tatil amaçlı gelen insanlar oy kullanmaya gidip geri dönmek zorunda kaldılar. Bu durum hem bireysel ekonomilerini hem de Fındıklı ekonomisini etkiledi. Biz hem kişisel olarak hem de CHP ilçe örgütü olarak vatandaşlarımızın ulaşım sorunlarını çözmelerinde yardımcı olduk. Kazandığımız seçimi binlerce farkla tekrar kazandık. Bu külfetle de yüzleşmek zorunda kaldık. Demokrasi ve özgürlükler sorunuydu biz millet olarak onun mücadelesini verdik.

 

 

 

MECİMİZ (İMECE) VAR BİZİM…

A.ÖZBULUT: Karadeniz son yıllarda turizmin odağı oldu. Turizm ile ilgili projeleriniz var mı? Fındıklı sizce turizm kenti olabilir mi?

E.Ş.ÇERVATOĞLU: Turizm ile ilgili çalışmalarımız var dört mevsim dört festival başlığında ilçemizi tanıtmaya çalışacağız. Biz sahillerimizi, köylerimizi, yaylalarımızı doğallığını bozmamak kaydıyla ülkemizin ve dünyanın her köşesinden vatandaşla paylaşmaya hazırız. Deniz mevsimi başladı. İlk etapta sahillere soyunma kabini ve duşlar yerleştirdik. Fındıklı sahil yolu bana birinci cezaevi duvarı gibi geliyor. Yeşil yolda ikinci cezaevi duvarı gibi geliyor. Neden teknik olarak bu kadar hatalı yollarla uğraşırken alternatif yollar düşünülmedi. Deniz yoluyla ulaşım sağlanabilirdi ya da demiryoluyla. Sahil yolu yapıldığından beri denizle bağlantımız kesildi. Yaylasıyla denizini derelerini buluşturmak istiyoruz.

Aynı derede aynı suda yüzersiniz, balık avlarsınız, yersiniz, suyunu içersiniz. Aynı derenin kenarında bir köy evinde kalırsanız yedi yıldızlı değil milyon yıldızlı bir otelde kalmış olursunuz. Fındıklıya herkes gelsin.

Turizm kenti olur fındıklı. Biz bunu başarmak için adım attık Meci Evleri oluşturuyoruz. Doğal ve samimi ortamlar yaratacağız. Biz denizimizi, deremizi, yaylaları, yağmurumuzu, burada yetişen sebzeleri, geleneksel mutfağımızı, derelerimizden denizlerimizden çıkan balıkları doğallığını bozmadan turiste sunacağız.

14-18 Ağustos’da “Yeşil Altın Gümüş Deniz” Festivalinde dışardan 2000 konuk bekliyoruz. Meci turizmini ilk kez festivalde deneyeceğiz. Tabiki hatalarımız olacak biz onları çözümleyerek yolumuza devam edeceğiz. Vatandaşı organize ediyoruz, evinden bir oda, sütünden bir litre, peynirinden tereyağından bir kilo ve kim ne sunmaya müsaitse onu değerlendirerek Meci Turizmini oluşturup karşılıklı kültür alış verişinde bulunacağız.

MİLLET PARKI DEĞİL 100. YIL ATATÜRK PARKI…

A.ÖZBULUT: Fındıklı halkıyla iletişiminiz nasıl? Halk ne diyor sizin için?

E.Ş.ÇERVATOĞLU: Hepsi benim hemşerim. Hısım akrabam. Doğal olarak karşıt görüşler var. Fındıklı kaldırımlarını gökkuşağı renklerine boyadım. Beni PKK’lı diye eleştirenler tehdit edenler oldu. Oysa yaşlı bir amcanın ricasıydı, göremiyoruz takılıp düşüyoruz deyince kadın meclisinden rengârenk olsun teklifi geldi biz de boyadık. Ne LGBT, ne HDP ne de PKK’lıyım. Sadece özgürlüklerin sınırlanmasına karşıyım. Bana söylenenler için kırgın değilim. Siyasette olur böyle şeyler.

A.ÖZBULUT: Geçmiş dönemde sahil bandına yapılan güzel bir proje var. Millet Parkı? Halk Millet parkının bir an önce hizmete açılmasını bekliyor? Siz ne bekliyorsunuz, ne zaman hizmete açılacak?

E.Ş.ÇERVATOĞLU: Öncelikle Millet parkının adını meclis kararıyla “100. Yıl Atatürk Parkı” olarak değiştirdik. Projede parkın içinde bulunan Dolmataş Fındıklı Evi kıraathane olarak değerlendirilecekti. Biz parkın içinde özel ticari faaliyetlere yer vermek istemiyoruz. Bu nedenle o binayı Kazım Koyuncu Kültür Evi olarak değerlendireceğiz. Müzik aletleri ve okuma alanları için kitap hibeleri alıyoruz. Enstrüman kursları, satranç kursları, okuma günleri düzenleyeceğiz.

Ağustos başı itibariyle Belediye Kafeteryasını tamamlayıp hizmete açacağız. Ayrıca hayırsever bir vatandaşımız yakını anısına çeşme yapacak böylece vatandaş su ihtiyacını bila bedel gidermiş olacak.

 

 

 

KİMSENİN EKMEĞİ İLE OYNAMAM…

A.ÖZBULUT: Belediye personeli ile ilgili tasarrufunuz nedir? İşten çıkarmak ya da yeni ekip oluşturmak için bir çalışmanız var mı?

E.Ş.ÇERVATOĞLU: Personelde işten çıkarma yapmadık. Kimsenin ekmeği ile oynamadık. Fakat ben verimli elemanla çalışmak istiyorum. Birlikte çalıştığım arkadaşlarımı üzmek istemiyorum fakat bilgisayar kullanmayı bilmeyen büro elemanlarıyla doldurulmuş Belediye. Ben geldiğimden beri mülakatla beş eleman aldım. Sosyolog, psikolog, sosyal medya uzmanı, web tasarımcısı ve radyo televizyon mezunu eleman aldım. Biz şeffaf yönetim diyoruz yaptığımızı vatandaşa doğru şekilde aktarmaya ihtiyacımız vardı. Bu ekibi ihtiyaca binaen oluşturdum.  İhtiyaç üzerine yirmi eleman daha alacağım. Duyuruları yapılıyor, İŞKUR bilgilendiriliyor tamamen usulüne uygun olacak. Kişiye göre iş yaratamayız, biz işe göre eleman alacağız. Biz özelleştirme yoluna gitmeyeceğiz. Belediye işletmeleri açacağız. Sahilde Restoran kafe açacağız.

A.ÖZBULUT: Fındıklı belediyesinin sorunlarını tespit ettiniz mi?

E.Ş.ÇERVATOĞLU: Çevre mühendisleri odasıyla görüşmeler içerisindeyiz. Alt yapı üstyapı ile ilgili sorunları tespit ettik. Şebeke suyu ile ilgili sorunlar var, yeni bir proje içerisindeyiz. Belediyenin 2.8 milyon alacağı var yurttaştan. Bunun 1.8 milyon alacağı sudan. Su ücretli olmamalı fakat sistem buna izin vermiyor. Topraklarımız su fakiri çay gübresi yüzünden. Çöp, katı atık çok büyük sorun. Bununla ilgili projelerimiz var. Kültürümüz doğayı gelenekleri koruyarak bu problemleri çözeceğiz. Bunlar zaten Belediyeciliğin temel hizmetleri. Yapmamız gereken ne varsa yapacağız.

A.ÖZBULUT: Neden özel işletmelere karşısınız? Belediye olarak açacağınız bu işletmelerde yeterli hizmeti verebilecek misiniz?

E.Ş.ÇERVATOĞLU: Neden Belediye işletemesin ki. Bizim amacımız halka hizmet. Çocukluğumuz gençliğimizde Fındıklı çok sosyal bir ilçeydi. Son yıllarda alkollü içecek ruhsatı sadece batakhanelere verilmiş. Kadın bedeninden para kazanan insanlara denetimli kapatma uyguluyoruz. Hatta bir mekânı kapattık. Biz Belediye olarak alkollü içeceklerin ikram edildiği restoranlar işleteceğiz. Fındıklı halkı da eşiyle gençleriyle sosyalleşme imkânı bulacak. Talep edildiği takdirde denetim sonucunda uygun görülen işletmelere ruhsat vermekte sıkıntı yaşanmayacak.

A.ÖZBULUT: Bu bölgede HES’lere büyük ilgi var. Fındıklı yıllardır bu konuda direnç gösteriyor. Sizin tavrınız nasıl olacak?

E.Ş.ÇERVATOĞLU: Fındıklı iki dere arasında yerleşmiş küçük bir ilçe. Derelerimize dokundurtmayız. Çünkü onlar bize emanet, biz de gelecek nesle teslim etmeliyiz bu emaneti.

Bizim analarımız kaç kere o derede yüzmüştür sizce? Belki de hiç, ama o derenin sesini duymazsa yaşayamaz. O dereler bizim can damarlarımız. Enerji üretmenin başka yolları da var. Alternatif projeleri geliştiriyoruz. Kısaca fındıklı halkıyla aynı duruşu sergileyeceğiz. “Doğama dokunma” “Dereme dokunma” “Ormanıma dokunma” “ Atmacama dokunma”  diye çığlık atacağız.

BEŞ YIL SONRA FINDIKLI DAHA GENÇ BİR BAŞKANA SAHİP OLACAK…

A.ÖZBULUT: Önümüzdeki beş yıllık projeleriniz nelerdir? Beş yılın sonunda Fındıklı’yı nasıl bulacağız?

E.Ş.ÇERVATOĞLU: Fındıklı beş yıl sonra özgürlükler kenti olacak. Kültür kenti olacak. Turizm kenti olacak. Yılsonuna kadar öncelikle ilçenin rahatsız olduğu mekânları denetimli olarak kapatacağız. İlçenin şu anda sahip olduğu park bahçeler ve işletmeler var. Onları canlandıracağız. Herkes ailesiyle birlikte çocukluğumuzda olduğu gibi rahat ve huzur içinde geceleri sokakta gezebilecek. Kentin tamamının yaşaması lazım. Gerekirse tulum sanatçısını ayarlayacağım ve gecesiyle gündüzüyle özgür ve mutlu Fındıklılılarla birlikte olacağım kentin sokaklarında.

Edebiyat Kültür Sanat Turizm ile ilgili planlarımız var. Dört mevsim dört Festival dedik. Yeşil Altın Gümüş Deniz Festivali Ağustos ayında, Aydın Boysan Edebiyat Günleri Ekim ayında,  Tiyatro ve Sinema Festivali Şubat ayında, Çay Festivali Mayıs ayında yapılacak. Sanat sokağı yapıyoruz. Ben yârin yanağından gayrı her şeyi paylaşmaya hazırım. Beş yılı Fındıklı halkıyla paylaşacağım. Ve beş yıl sonra Fındıklı daha kolektif daha genç bir belediye başkanına sahip olacak.

 

Biz Fındıklı halkından önde değiliz biz birlikte Fındıklı’yız diyor Ercüment Başkan. Ben başkan olarak görülmektense Ercüment olarak görülmek isterim. Çünkü ben de vatandaşım. Ben de bisiklete binerim, rakı içerim balık yerim, gülerim, horon vururum… Lütfen beni eleştirin eleştirmezseniz bana kötülük etmiş olursunuz. Ben kimseden daha çok Fındıklı’yı sevmiyorum. Kimse de benden daha çok sevmiyor. Biz adımızda soyadımızda fındıklı dedik. Bu mantıkla özgürlüklere doğru devam edeceğim diye kendini ifade ediyor.

Fındıklı yolunuz olsun. Yolunuz açık olsun, Fındıklı insanıyla bütün olsun Ercüment Şahin Çervatoğlu.

Sevgi ve Dostlukla

AYSER ÖZBULUT




Editör: Ayser Özbulut



FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER SİYASET Haberleri

ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
YUKARI