TURİZMDE DİJİTALLEŞMEYİ SAĞLAYAMAZSAK YOK OLUP GİDECEĞİZ…

Kültür ve Turizm Bakanlığı, TÜRSAB, Bodrum Belediyesi ve Sosyal Medya Kampüsü'nün destekleriyle düzenlenen "Dijital Turizm Zirvesi 2019" toplantısı bugün yapıldı.

 Dijital Turizm Zirvesi TÜRSAB Bodrum Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi. Bodrum'un dijital pazarlama kanallarında marka haline getirilmesi ve sektörün küresel rekabete uygun bir şekilde büyümesi konularının ele alındığı zirveye Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya ve sektörün temsilcileri katıldı.

BODRUM’ SUZ BİR TURİZM DÜŞÜNÜLEMEZ

 Kültür ve Turizm Bakanlığı, TÜRSAB, Bodrum Belediyesi ve Sosyal Medya Kampüsü'nün destekleriyle düzenlenen "Dijital Turizm Zirvesi 2019" toplantısının açış konuşmasını Whisky Travel yöneticisi turizmci Tayfun Akdeniz yaptı.  Turizm sektörünün küresel oyuncular ve küresel uygulamalarla farklılaştığına dikkat çeken Akdeniz, yerel düşünüp küresel uygulamak gerektiğine işaret etti.

TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya  " Bodrum'suz bir turizm düşünülemez. Koyları, yatçılığı ve uluslararası düğün organizasyonları ile çok önemli bir destinasyon.  Global dijitalleşmenin en haşin  hissedildiği sektör, turizm. Çünkü dünyanın en büyük devleri, bizim sektörümüzle uğraşıyor. Dijitalleşmeye sektör olarak ivedi şekilde ayak uydurmamız gerekiyor” dedi.

DİJİTALLEŞMEYE UYUM SAĞLAMAK ZORUNDAYIZ.

Bağlıkaya  "Baktık ki otelleri ve uçakları başkaları satıyor. 'Bir dakika bizim acentamız vardı.' derken, adamlar bulutun üstüne çıktılar, ne vergi, ne algı hiçbir şey yok. Yıllardır bu düzeni, haksız rekabeti, acımasız bir şekilde sürdürüyorlar. İnşallah yeni yasamızla birlikte bu alanı da düzenleme yoluna gidiyoruz. Yasal düzenlemeler, kapatmalar şunlar bunlar bu işlerin çözümü değil. Sadece haksız rekabeti engellemek için yapılan şeyler. Bu dijitalleşmeye bizimde sektör olarak, ivedi şekilde ayak uydurmamız, bunlarla rekabet eder hale gelmemiz lazım. İnatla bu işin üstünde durulması gerekiyor.Ne olursa olsun başarmak ve yapmak zorundayız. Önce dünya, arkasından da biz bunlara ayak uyduruyoruz. Ayak uydurmak için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Bizim gibi klasik turizmciler için bu çok ulaşılmaz, anlaşılmaz bir şey. Biz ofislerimizde operasyoncular çalıştırırdık, rezervasyoncular çalıştırırdık. Dijitalleşmeye uyum sağlamak bizim gibi iki dönemi birden yaşayan insanlar için gerçekten zor, zahmetli ve pahalı. Ne olursa olsun başarmak ve yapmak zorundayız ki rekabet edebilelim. Aksi takdirde yok olup gideceğiz” dedi.

TÜM OLUMSUZLUKLARA RAĞMEN TURİZM YAPANLARI KUTLUYORUM

Dijital Turizm Zirvesi'nde bir konuşma yapan Ahmet Aras,Türkiye'nin İstanbul'dan sonra en fazla tanınan destinasyonu olan Bodrum'da, turizmin önünde çok ciddi engeller olduğunu belirterek "Bodrum'da görüntü kirliliği, kaçak yapılar, hanutçuluk, işgaliye, altyapı sorunları almış başını gidiyor. Böyle bir ortamda hala turizm yapabilen siz değerli turizmcileri yürekten kutluyorum. 1980'lere kadar yerel değerlerini, sosyal ve demografik yapısını koruyan Bodrum, o yıllardan itibaren ikinci konut uygulamalarıyla o güzelim ev pansiyonculuğundan uzaklaşarak kaosa teslim oldu. Yerel yönetim hizmetleri, bu hızlı büyümeye uyum sağlayamadı. Bir çok sorun şu anda önümüzde buzdağı gibi duruyor. Aslında çarptık o buzdağına ama henüz batmadık. O nedenle nasıl tanıtım yaparsak yapalım, şu anda yaptığımız tanıtımları karşılayacak bir görüntüye sahip değiliz. Turist, Bodrum'da hayal kırıklığına uğruyor ve hatta memleketinde yaptığı olumsuz reklamla, gelecek olanların da önünü kapatıyor. Bodrum'da yerel değerler, tarih, kültür, denizcilik var. Oysa bu fuarlarda bunların hiçbiri lanse edilmiyor. Tamamen boşa harcanan para olarak görüyorum. O bütçenin çok daha azıyla sosyal medyada Bodrum'u milyonlarca kişiye tanıtabiliriz. Artık insanların tercihi değişti. Çok özel dünya fuarları dışında biz bütçemizi dijital pazarlamaya ayırmak durumundayız. Önce dijital kurumsallaşmayı sağlayıp sonra akıllı kent Bodrum projesini uygulamaya koyacağız. Bodrum artık buraya gelen turistlerin cebinde olacak" dedi.