HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK…

YSK’ nun sadece İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerini 23 Haziran 2019’da tekrar yapılması ile ilgili kararından sonra,  maalesef bir kere daha bu ülkede millet iradesinin önemsenmemiş olmasına tanık olduk. Demokrasinin ne olduğunu, demokrasinin gereğini, demokrasi ile yönetilmeye başladığımız tarihten itibaren öğrenemedik bir türlü. Demokrasi kelimesi Türkçe sözlükte  “Siyasal denetimin doğrudan doğruya halkın ya da düzenli aralıklarla halkın özgürce seçtiği temsilcilerin elinde bulunduğu, toplumsal ve ekonomik durumu ne olursa olsun tüm yurttaşların eşit sayıldığı yönetim biçimi.” Olarak ifade ediliyor.

Maalesef en basit tanımıyla bile uygulayamadığımız yönetim şekli ile yönetildiğimizi iddia ediyoruz. Ne hikmettir ki her kesimden siyasetçi de YSK’ da dilinden düşürmüyor demokrasi kelimesini. Yurttaş olarak bizlerin de dilinden düşüremediği fakat bir türlü demokrasiye uygun yaşayamadığı gibi…

Açıklamanın yapıldığı saatten itibaren gözlem yapmaya çalıştım. TV, gazete, sosyal medya, eş dost yani tüm ülkenin mevzusu söz konusu karar ve bu kararın demokrasiye aykırı olduğu…

 Ayrıştırılmış olsak bile herkes öfkeli, kızgın, haksızlığa adaletsizliğe uğradığını iddia ediyor. Bu mesele sadece Binali Yıldırım – Ekrem İmamoğlu meselesi değil, sadece AKP –CHP meselesi değil, sadece İstanbul meselesi de değil. Artık bu meselenin Tüm Türkiye’nin meselesi olduğunun farkında olmalıyız. Bu kararla binlerce insanın hakkının gasp edilmiş olduğu gerçeğini görmezden gelemeyiz.

Kim bilir ne tür pazarlıklar dönecek 23 Hazirana kadar. Siyasetin en çirkin taraflarını tekrar tekrar göreceğiz. Beka meselesi deniyordu, o zaman değildi ama şimdi beka meselesi oldu. Bu ifadeyi kullanan siyasetçiler bu pazarlıklar çerçevesinde ülkeyi nasıl koruyacaklar merak ediyorum. Eskilerde bir söz vardır “Kadıyı satın aldığında adalet ölür” Yedi kişilik bir heyetin milyonlarca insanın hakkını neden gasp ettiklerinin sebeplerini tarih er geç yazar. Seçim için dönen pazarlıkları da yazar. Ne kadar haksızlık olursa olsun gün gelir hak yerini bulur.

Her geçen gün umudum azalıyor ülkem adına. Fakat geleceğimiz için umudumuzu kaybetmemek gerektiğini hem kendime hem de bütün ülkeye haykırmak istiyorum. Yaşamda umut hiçbir zaman bitmez. Bitmemeli. Eğer bir nebze azaldıysa, hep birlikte çoğaltmalıyız. Öfkeyle kinle nefretle değil, sevgiyle barışla umutla yol almalıyız. Ne kadar ayrıştırılmaya çalışılsak da birleşmeyi öğrenmeliyiz. Tehditlerden baskılardan korkmadan, yılmadan, sinmeden devam etmeliyiz. Bu ülke hepimizin, önce birbirimize saygı duymalıyız ki seçtiğimiz insanların halka saygı duymasını sağlamalıyız.

Sayın İmamoğlu’nun kullandığı “ Her şey çok güzel olacak” sloganını destekliyorum. Ben de her şeyin çok güzel olacağına inanıyorum. Bunun için bir kişiyi bile aydınlatsak bir kişi kazanmış olur ülkemiz. Lütfen susmayalım. Konuşalım, yazalım, anlatalım hep birlikte demokrasi ile yönetilebileceğimizi kanıtlayalım. Fakat sevgiyle, barış içinde, iyilikle, güzellikle… İşte o zaman her şey çok güzel olacak…

Sevgi ve dostlukla

AYSER ÖZBULUT