Muğla’nın Bodrum ilçesinde normalleşme süreci çok hızlı başladı. Korkulan oldu. Açılan kafeterya ve restoranlar ile sahillere akın edenler maske ve sosyal mesafe konusunda sınıfta kaldı.

NORMALLEŞME SÜRECİNİN BAŞINDA SINIFTA KALDIK

İlk uyarı Bodrum Ticaret Odası Başkanı Mahmut Kocadon’dan geldi. Kocadon yaptığı yazılı açıklamada uzun zamandır kapalı olan işletmelerin açılmasının sevindirici olduğuna işaret ederek bu gelişme ile birlikte işletmelerin muhakkak kurallara harfiyen uyması gerektiğine değindi: “Kasım ayından bu yana yeme-içme sektörümüz kapalıydı. Sayın Cumhurbaşkanımızın açıklaması ile birlikte yeme-içme sektörü için de belli kurallar çerçevesinde açılma kararı alındı. Ancak hemen söylüyorum ki bu konuda sınıfta kaldık çünkü kurallara yine uymadık. Üyelerimizi ikaz etmek istiyorum Muğla ilimiz riskli bölge olarak turuncuda ve her an risk artarak kırmızıya dönebilir ve yine kapanma sürecine geçilebiliriz. Bunu elbette hiçbirimiz istemeyiz. Değerli işletmelerimizden ricam lütfen kurallara uyalım, mesafe kurallarına uyalım. Dün maalesef işletmelerde yığılma oldu ve şikayetler geldi. BODTO Başkanı olarak üyelerimizi ikaz etmek ihtiyacı hissederek sizlere sesleniyorum sevgili arkadaşlar biliyorum sıkıntılı günler geçirdiniz, ekonomik anlamda çok sarsıldık ancak lütfen devletimizin belirlediği kurallara uyalım. Bu kadar kötü zaman diliminden geçtik hala kurallara uymamak maalesef önümüzdeki günleri de riske ediyor. Eğer Muğla ilimiz kırmızıya dönerse turizm sektörümüz daha fazla etkilenecek. Yeme-içme sektöründeki işletmelerimiz lütfen kendi aralarında toplantı da yapsınlar, gerekirse gelsinler mesafelerini koruyarak Odamız salonlarını kullanarak sıkıntılarını aktarsınlar.” İfadelerini kullandı.

BODRUM GİBİ YERLERDE 19.00’A KADAR AÇIK KALMAK YETMEZ

Bodrum’daki Zula Cafe Pub işletmecisi 31 yaşındaki Hazal Gülçiçek "Bu sürecin bir yıl daha süreceğini düşünüyorum. Aşılama tamamlanırsa %90 sağlıklı atlatabiliriz. Turizm bölgesinde yaşayanların da öncelikli aşı listesinde olması gerekiyor. Bu süreçte esnafa daha çok kolaylık sağlanmalı. Çünkü insanların dayanacak gücü kalmadı. Esnafın akşam 19.00’a kadar yapacağı işle geceye kadar yapacağı iş bir tutulamaz." Dedi.

SALGIN BİTTİ GİBİ DAVRANMAK İYİ SONUÇ VERMEZ

Yok Deve Kafe Pub işletmecisi 47 yaşındaki Arif Çetinkaya ise “Ülke genelinde Sağlık Bakanımızın ve sağlık çalışanlarımızın itinayla ve özenle çalışmasından dolayı, ne kadar kayıplarımız olup üzüldüysekte, görünmeyen küçük bir düşmanımız karşısında elimizden gelenin en iyisini devletimiz ve halkımız olarak büyük kısmını atlattık sayılır. Bu salgın bitti mi? Hayır. Elbet bir gün bitecek ama psikolojimiz ve ekonomimiz belli bir süre daha zarar görecektir. Temizliği çok seven bir millet olarak bu süreci daha kısa ve daha az zararla atlatacağımıza eminim. Mekanların açılması konusunda zaman iki hafta önce veya sonra olarak gözetmeden kendi sağlımız ve çevremizdekilerin sağlığı açısından sosyal mesafeyi koruyarak eminim ki 15 günle 1 ay içerisinde daha iyi bir düzeye gelip, saat konusunda ve sokağa çıkma yasağı konusunda devletimizin, halkını ve esnafını düşünerek daha iyi bir düzeye çekeceğine eminim. Sağlığımız için sosyal mesafe, temizlik kurallarına dikkat edelim" dedi.

BU SÜRECİ SAĞLIKLI ATLATMAK DEVLETE DEĞİL HALKA BAĞLI

Restoran çalışanı 36 yaşındaki Osman Söğütlü "Sağlıklı atlatabilmemizin çözümü devlete değil halka bağlı. Halk ne kadar bilinçli olursa o kadar çabuk atlatabiliriz. Çünkü bu salgın daha önce gördüğümüz yaşadığımız grip gibi bir hastalık değil. Bu bir salgın. Bulaşma sadece temasla değil dokunduğumuz şeylerden de olabiliyor. Bu yüzden halk olarak dikkatli olmalıyız. Eğer devlet çözebilecek olsaydı Türkiye'den daha gelişmiş ülkeler çabucak atlatıp salgın sürecini bitirmiş olurdu. Mekanların açılmasıyla alakalı zamanlamanın doğru olduğunu düşünüyorum. Çünkü insanlar çok mağdur oldu. İnsanların hem psikolojik hem de maddi olarak rahatlaması gerekiyordu. Etap etap normalleşme süreci bence mantıklı"