Muğla’nın Milas ilçesi İkizköy Mahallesinde Akbelen Ormanı’nda ağaçları keserek kömür madeni açmak isteyen işçilere karşı çevreci ve İkizköylüler birlikte direndi. Çevrecilerin, Milas Orman İşletme Müdürlüğü yetkililerinden istediği kesimle ilgili izin belgesi gösterilmediği gibi kesim ekibinin tüm araç ve gereçlerini de alarak sahayı terk ettikleri belirtildi. İkizköy halkı, kesim ekibinin gelme tehlikesine karşı tetikte bekliyor.

İkizköy Çevre Komitesi adına yapılan açıklamada “Pazartesi günü tekrar Milas Orman Müdürlüğü’ne gidilerek, şu ana kadar dava açılmasını engellemek için cevaplanmayan dilekçelerinin akıbetini sorarak, halkın bilgi edinme hakkını ve adalete erişim hakkını engellenmesini protesto edeceğiz” denildi.

MİLAS’TA DOĞA NÖBETİ

İkizköy Akbelen Ormanı’nda dün(Perşembe) akşamüzeri ağaç kesim işlemleri için şantiye kurmak isteyen işçilere izin vermeyen bölge yaşayanları ile çevreciler ormanların yaşamın akciğerleri olduğunu belirterek bugün(Cuma) sabah saatlerinde ‘Doğa nöbetine’ başladı.
İki yıldan bu yana madene karşı mücadele veren çok sayıda çevreci ellerinde değişik pankart ve dövizlerle bölgeden ayrılmadı. “Ağaçlar kömürden değerlidir”, “Ağacımı özgür bırak”, “Akbelen Ormanı’nı vermeyeceğiz”, “Akciğerimi rahat bırakın”, “Dikkat, direniş var, insanca yaşam için”,  “Ormanımızdan ellerinizi çekin”, “Kurdun Kuşun evine dokunma” ve daha çok sayıda pankartlarla Akbelen Ormanı’nın yok olmamasını, maden istemediklerini vurguladılar.

BÖLGEDE KESİM İÇİN DAMGALAMA YAPILDI

Karadam Karacahisar Mahalleleri Doğayı Doğal Hayatı Koruma Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği üyeleri ve gönüllüleri kesimlerle ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamada, “Akbelen mevkiinde kesim yapılmak üzere damgalama çalışması yapıldığı belirlenmiştir. Yapılan çalışmalardan anlaşıldığı üzere yakın sürede bir kesim planlandığı anlaşılıyor.
Doğayı ve doğal hayatı koruma ve güzelleştirme amacıyla kurulmuş olan derneğimiz tüm organları, üyeleri ve gönüllüleri Anayasasının 56. Maddesi ile tanımlanan ‘Sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahip’ olduğumuzun bilincindeyiz. Bu bağlamda damgalama çalışmalarının devam ettiği bölgenin Türkiye’nin taraf olduğu Bern Sözleşmesi Ek Liste II-Kesin Korunacak Hayvan Türleri listesinde yer alan bin 758 kuş türünün önemli bir üreme, beslenme ve barınma bölgesi olduğunu bir kez daha hatırlatmak isteriz” ifadelerine yer verildi.

YABAN HAYVANLARI ÜREME VE GÖÇ DÖNEMLERİNDE RAHATSIZ EDİLEMEZ

Bölgedeki yaban hayvanlarının diğer ötücü kuş türleri gibi şubat sonu- mart başı gibi kur yapma eş tutma sürecine gireceği, mart nisan aylarında çiftleştikleri, palazların uçtukları Temmuz ayı başına kadar ise yavru bakımı ve büyütme faaliyetlerinde bulundukları da hatırlatılarak şöyle devam edildi:
“Bakanlığınız tarafından yürütülmekte olan 4915 Sayılı Kara Avcılığı Kanununun 4. Maddesinde ‘Yaban hayvanları üreme, tüy değiştirme ve göç dönemlerinde rahatsız edilemez, yavru ve yumurtaları toplanamaz, yuvaları dağıtılamaz ve memeliler kış uykusunda rahatsız edilemez” dendiğini de hatırlatmak isteriz. Her iki mevzuat göz önüne alındığında 1 Eylül 1984 tarihinde yürürlüğe giren Bern Sözleşmesi ile Türkiye’nin mutlak koruma taahhüdü verdiği kuş türlerinin üreme döneminde, üreme bölgesi olan bir ormanda devam eden faaliyetlerinizin mevzuata aykırı olduğunu hatırlatmak isteriz.
Gerek ulusal gerekse uluslararası hukuk metinlerine göre İşletme Müdürlüğünüz tarafından Akbelen Mevkii’nde devam eden damgalama çalışmalarının ötücü kuşların yavru uçurma dönemi olan I Temmuz sonrasına ertelenmesi gerekmektedir. Bu nedenlerle söz konusu alandaki damgalama ve kesim işlemlerinin l Temmuz sonrasına ertelenmesini, dilekçemize 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 10.maddesi ie 1136 Sayılı Avukatlık Kanunun 2/son maddesi gereğince yanıt verilmesini talep ediyoruz.”