Bugun...



Çeviri Mehmet Çilsal: “ZAFER KAZISI” ”(Mausoleum)-2

Newton, kazılar ilerledikçe anıt mezarı çepeçevre sarmalayan ve Grek-Amazon savaşlarını anlatan sıradışı güzellikte, büyüleyici iki büyük rölyef plaka buldu.

facebook-paylas
Tarih: 13-10-2020 21:15

Çeviri Mehmet Çilsal: “ZAFER KAZISI” ”(Mausoleum)-2

 

 

Hernasılsa şimdiye kadar inanılmaz biçimde korunmuş ve üstünde kimi at sırtında kimi yaya, para ya da pırlanta zerafetinde işlenmiş Amazon figürleri bulunan rölyef parçaları heryerdeydi. Newton, bu eserlerin, bulundukları ortam ve sergileme şartları bakımından British Museum'daki frizlerden çok daha iyi durumda olduklarını düşündü. Kıvrımlı ve dökümlü kumaş elbisesiye on metre boyundaki kadın heykelini, muhtemelen Mousoleum'u inşa ettiren Artemis’e ait, “anıt mezar bölgesinde bulunmuş en değerli keşif” olarak not düştü.

Nisan ayı sonlarında “muazzam büyüklükte bir kadın başı” keşfini rapor etti ve bunu “Arles'deki Venüs dışında gördüğüm en güzel baş” diye ekledi. Ancak önemli bir sorun vardı kadın başının bulunduğu kazı alanı, birden fazla evi, bahçeyi kapsayacak kadar genişti ve bu yerlerin sahipleri fiyatları çok yüksek tutmaktaydı. Newton, buna rağmen evlerin bazılarını satın alıp yıktı. Bazı evlerin ise etrafını kazıp yeraltına kadar oydu. Yine de inatçı bazı mülk sahipleri, ya mülklerini satmayı reddetti ya da Newton’un ödeme yetkisini aşan meblağlar istedi. Lord Clarendon’un Dışişleri Bakanlığı ofisindeki  mektuplar, onun aşırıya kaçan isteklerinin geri çevrilmediğini ve daima desteklendiğini gösteriyor: 20 Mayıs 1857 tarihli bir mektupta “hiçbirşey işlerinizin tamamlanmasına engel olmamalı” diye yazıyor “Operasyonlarınızı gerçekleştirirken kaldırılmasını gerekli bulduğunuz, arzu ettiğiniz her evi satın almaya yetkiniz var.”

 

 

Newton daha sonra teklifleri  yükseltti, ancak birkaç mal sahibi satmayı yine reddetti.

 

Mart 1857'deki bir olay, Newton'un ne kadar merhametsiz, acımasız biri olduğunu ortaya çıkardı. Konstantinopolis'te(İstanbul), Bodrum Kalesi duvarlarındaki aslanların sökülüp indirilmesine nihayet izin veren bir ferman alındı. Kale Komutanı, fermanın verildiğini ve yolda olduğunu bilmesine rağmen aslanları teslim etmek istemiyordu. Aslanları yerinden söküp çıkarttı ve Kos'a götürmek için bir kayığa taşıdı. Ferman geldiğinde, Kayık hala Bodrum limanındaydı ve O, panik halde nefes nefese limana geldiğinde kendini beğenmiş kibriyle kayıktan aslanları çıkarıp HMS Gorgon'a transfer etti. Yayımlanmış günlüğü “Levant'a Seyahatler ve Keşifler”de (1861), olayı büyük bir zafer havasıyla anlatır.

 

 

Modern arkeolojinin standartlarına göre Newton'un tekniği, kesinlikle daha hızlı ve etkili olmasına rağmen şok edici bir şekilde bilim dışıydı.100’den fazla ameleden oluşan bir ekip, kazmacıların önderliğinde hendekler açtı. Altüst edilen toprak, mermer parçaları için kalburdan geçirildi. Aslında şu anda British Museum'da bulunan heykeller, düzinelerce parçanın yeniden bir araya getirilmesinin ürünüydü(devasa erkek heykeli, muhtemelen Mausolus'a ait, “elliden fazla parçanın” birleştirilmesi sonucu yeniden yapıldı). Bu heykel, dikkatlice yerinden çıkarıldıktan sonra bir kızağa yerleştirildi ve 80 Türk işçi tarafından denize doğru sürüklenerek götürüldü. Etraftaki evlerin duvar ve çatıları Bodrum'un başı örtülü hanımlarıyla doluydu. Belli ki daha önce hiç bu kadar harika bir şey görmemişlerdi. Heykelin olağanüstü güzelliği, Türk görgü kuralları ve geleneklerini bir an için unutturmuş gibiydi.  Tahta At’ın surlardan içeri girişini izleyen Truva hanımları bile bundan daha fazla şaşıramazdı.

 

 

HMS Gorgon, Haziran sonunda güvertesinde 218 kasayla ayrıldı. Ambara sığamayacak kadar büyük olan muhteşem at, güverteye bağlandı. Gorgon’un yerini HMS Supply aldı ve Clarendon, keşif seferinin bütçesini 1.500 Sterlin daha artırdı.

 

 

Newton, Ağustos'ta, yargılanmasına yol açacak inanılmaz bir hata yaptı ve bunun için üst makamlar tarafından azarlandı. Donanmaya Malta'da yeni bir rıhtım inşası için Mozole’nin   kesme mermer bloklardan inşa edilmiş kuzey peribulus duvarlarının tamamının kaldırılmasına izin verdi. Kütüphane Amiri Anthony Panizzi,  gönderdiği mektupta bu durumdan hiç memnun olmadığını belirtti çünkü Clarendon'dan Newton’a yönelik sert, dikte edici kesin bir talimat almıştı:"Clarendon Kontu tarafından size o mermer blokları Bodrum'dan çıkarmamanın daha iyi olacağını belirtmek için emir aldım."

 

Newton'un soruşturulmasına yol açan bu davranışları, onun daha az sevilen tarafını sergilemekteydi: “Mozole’nin yeri daha medeni bir ülkede keşfedilmiş olsaydı, kuzey peribulus duvarının bu son kalıntılarını yerinde bırakmayı tercih etmeliydim ancak bizim oradan  ayrılışımızın hemen ardından yerel ahalinin bu mermer blokları inşa edecekleri evlerin temelinde kullacakları kesindi… böyle düşünmem, kamusal objelerin oradan kaldırılması gerektiği husunda beni ikna etmişti.”

 

 

Bodrum'da sonbaharda kazılar devam etti ancak keşiflerin ilerlemesi yavaşladı. Aralık ayında Newton, herhangi bir korsan saldırısı ihtimalinin gerçekleşmeyeceği kesinleşene kadar,  aralarında bir fotoğrafçı ve altı deniz muhafızının da bulunduğu on kişilik bir grupla yaklaşık yirmi mil uzaklıktaki Knidos'ta bir kampa taşındı. Başlangıçta buradan büyülenmişti: "Bu yerde çok çekici bir şey var havanın lezzetli tazeliği ve manzaranın güzelliğinin küçük kolonimize böylesi yalnızlıkta ve harabelerin ortasında verdiği heyecan, yanısıra hareketlilik, hayatımızın son on iki aydır monotonluğundan sonra hoş bir değişimdi.”. Ancak, hayat beklenmedik bir şekilde acımasız hale dönüştü. Kazıları bile umduğundan daha zor ve daha az verimliydi.

 

 

İlk ay, Kırım kampanyasından gönderilen sobasız kulübelerin döşenmesi ve inşasıyla geçti. Bu tam bir talihsizlikti çünkü "Gelişimizden bu yana başlayan kış, olağanüstü şiddetliydi ve zaman zaman kamp kurduğumuz çıplak burnun üzerinde amansız bir öfkeyle esen kuzey rüzgarı, kulübelerimizin yarım inçlik kalaslarını ve kemiklerimizin iliğini yararak delip geçti. Bazen küçük koyun sürümüzün korunmak için kıvrıldıkları  çadıra sığınmak istedim.

 

 

Newton, önce harabeleri sarmış çalı çırpının kesilmesi için yakındaki köyden işçi istihdam etmeyi ve ardından kazı için en uygun zemine karar vermeyi planladı.“Düşünceme göre, keşif gezisinin ana amacı, Praxitiles’in ünlü heykelinin bulunduğu Venüs Tapınağı'nın [Afrodit] yerini belirlemekti.” şeklinde yazdı. Ancak daha başlangıçta Türk işçileri bulmakta zorlanınca, tapınağın yerini de bulamadı. Aşağı tiyatronun yakınındaki kazılarda ise öyle pek şaşırtıcı buluntular çıkmadı. "Helen kalıntıları, sonraki Roma yapıları tarafından o kadar örtülmüş ki, kazı için gelecek vaat eden bir yer seçmek çok zor." diye yazdı Şubat’ta.

 

Mart ayına gelmeden Knidos'ta ilk keşfini yaptı.Tekir burnunda çalılıklar tarafından çok iyi gizlenmiş bir mezarda bulunan üç lahit ve oturmuş bir Afrodit heykeli, şimdi British Museum'da sergilenmekte.

 

 

Mayıs ayında, şu anda British Museum'un ana salonunda bulunan büyük Knidos Aslanı keşfedildi. Knidos'un yaklaşık dört kilometre doğusundaki yüksek bir burnun üzerinde, bir uçurumun tepesindeydi. Bir mezarın üstündeyken depremle yıkılmıştı.Yaklaşık dokuz ton ağırlığındaki muhteşem aslanın çok dik bir eğimden aşağı indirilmesi, sadece tahta kalas ve halatlar kullanılarak tekneye yüklenmesi gerekiyordu - bu görev, 21yaşındaki bir mühendis için oldukça zor bir görevdi (aynı Teğmen, Mausoleum’un yerinin bulunmasına yardım eden Murdoch Smith). Operasyon bir ay sürdü ve bugün hala görülebilen o uçurumun tepesinden aşağıdaki kayalık bir girişe kadar zikzaklar çizen bir yol inşa etmeyi içeriyordu. Aslan, o anda yapılan bir tahta kızağa monte edildi ve çok yavaş bir şekilde yola indirildi. Tüm bunların cereyan ettiği süreçte çok sayıda denizci yaralandı.

 

 

Temmuz 1858'de Newton’un mektuplarından Knidos'ta daha muhteşem bulgular yapma umudunu kaybettiği görülüyor. Yeni Dışişleri Sekreteri Lord Malmesbury'ye “Antik kentin kendi sahasında daha fazla harcama önermeye hazır değilim” dedi. Bunun yerine, heykellerin Branchidae'deki(Didim) Kutsal Yol'dan çıkarılmasına odaklanmayı tercih etti. Bir önceki yılın Ekim ayında “denizden devasa ünlü figürlerden oluşan bir cadde” (denizden Didyma'daki ünlü Apollo Tapınağı'na giden yol) görmüş ve derhal Konstantinopolis büyükelçisinden (şimdi Sir Henry Bulwer) onları yerinden kaldırması için ferman başvurusunda bulunmasını istemişti. Gerekçesi aksi takdirde zarar görecekleriydi.

 

"Lordluğunuza başvurma cüretkarlığını gösteriyorum" diye başlayan mektubunda Clarendon'a şöyle yazdı: “Erken dönem Yunan sanatının böylesine ilginç anıtlarının, bugünkü durumlarının Geronta'nın [yakındaki bir Yunan köyü] barbar sakinlerinin elinde zarar görmesi ve sonunda da yıkıma maruz bırakılmalarına göz yumulmamalı. Yakın zamanda Samos Kaymakamı tarafından bulunan bir aslan, bulunduğu yerden çıkarıldığından beri hasar gördü.". Geronta sakinleri,

"Bıçaklarıyla yüzeyini kazıdılar".

 

 

18 Ağustos'ta heykelleri kaldırmak için ferman geldi. Newton şöyle yazar:“Hemen Kutsal Yoldaki heykellerin çıkarılması için gerekli tüm makine ve ekipmanlarla birlikte HMS Supply’ın güverteside 60 Türkten oluşan bir grupla yola koyuldum.”. 10 heykel, aslan ve sfenks çıkarma operasyonu bir aydan az sürdü. 25 Eylül'e kadar Newton Knidos'a geri döndü.

 

Knidos'ta kalan altı ay içinde ünlü Afrodit Tapınağı'nı bulmak için son bir girişimde bulundu, ancak başarılı olamadı. Mart 1859'a kadar Knidos'un verimsiz olduğu ve Newton'un yorulup eve dönmek için endişeli olduğu gayet açıktı. İki buçuk yıldır izinsiz çalışıyordu. Dışişleri Sekretaryası, İstanbul Büyükelçisi  ve Maliye-Hazine Bakanlığı,  5.000 £ 'dan fazla maliyeti olan keşif gezisini sona erdirmek için eşit derecede hevesliydi.  

 

 

22 Mart'ta, Malmesbury'den kazı seferini sona erdirmesini isteyen bir telgraf aldı. Haziran 1859'da HMS Supply, Newton'un “Bir fikrin gerçeklikten daha iyi olduğu  kimsesiz görünen yer.” şeklinde tanımladığı Mausoleum kazı alanını geride bırakarak nihayet Bodrum'dan ayrıldı.

 

Keşif, Londra'da büyük bir başarı olarak görüldü.Lord John Russell'ın teşvikiyle 32 ay süren bir keşif seferinin masraflarını karşılayan toplam 7.000 sterlinlik Parlamento hibesi içinden Newton’a takdir ve teşekkür ödülü olarak 500 Sterlin ödendi.  

 

Rupert Scott, “Yazarların Gözüyle Türkiye Sahili” editörüdür. Daha fazla bilgi için, British Museum'un sahadaki kazılarına önderlik eden ve Ian Jenkins tarafından kaleme alınan “Knidos Aslanı”na bakınız. Ayrıca “Digging for Glory”nin dipnotu olan [Fotoğrafın Gücü] 'ne bkz.

 Yazar: Rupert Scott, Çeviri:Mehmet Çilsal

 

Bodrum

(Bu makale Cornucopia Magazine’de yayınlanmıştır)

Makalenin orjinaline ait linkler:

https://www.cornucopia.net/magazine/articles/digging-for-glory/

https://reader.exacteditions.com/issues/82766/page/84?term=Digging+for+Glory




Editör: Mehmet Çilsal




FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÜLTÜR SANAT Haberleri

HABER ARA

Web sitemize nasıl ulaştınız?


Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
resmi ilanlar
GÜNLÜK BURÇ
nöbetçi eczaneler
YUKARI YUKARI