Tweet | Tarih: 11-01-2020 12:19 |
HAFTA SONU GEZİSİ “TARİHİ VE DOĞA GÜZELLİKLERİ İLE KIZILÇAY VADİSİ”
ANTERHABER - Antik çağdaki anlamı “Topraklar arasında” olan Mesogis Dağları’nın yamaçlarında, Aydın'lı arkeolog rahmetli Şükrü Tül’ün “Bitek Topraklar” dediği, Kızılçay Vadisi.
Strabon’un, masa biçimli bir yükselti dediği Tralleis antik kentinde restorasyon çalışmaları devam ediyor.
1883 yılında İzmir- Aydın demiryolunun yapımı sırasında ortaya çıkan ve şimdi Kopenhag Milli Müzesi’nde bulunan Tralleisli Seikilos’a ait bir mezar taşı üzerinde yer alan melodinin söz ve bestesi ve geri alınması hakkında yapılan çalışmaları izleyebilirsiniz.
Günümüzde İstanbul Arkeoloji Müzesinde olan, 1902 yılında bulunan, antik çağda tanrılar, tanrıçalar ve imparatorlar dışında sıradan kişilerin de heykellerinin yapıldığını gösteren, toplum açısından saygı gören genç güreşçi ünlü Ephebos’a ait heykelin, Tralleis okuluna ait olduğunu belirtiliyor.
ÖLMEDEN ÖNCE GÖRMENİZ GEREKEN BİR YER
Tralleis’ten sonra, Karagözler yaylasından su getiren Kızılçay’ın geçit vermeyen yarlarının içi muhteşem güzelliklerle dolu. Akdeniz Bitki Örtüsü’nün en güzel örneklerinin görüldüğü vadinin içinde, Tralleis’e su taşıyan Roma Dönemi’ne ait bir mühendislik harikası olan Karakemer’in görkemli siluetini hayranlıkla izleyebilir bol bol fotoğraf çekebilirsiniz. Derin vadinin içinde karşınıza bir hayal gibi çıkan Karakemer, Aydın’da ölmeden görülmesi gereken en önemli tarihi miraslardan biridir.
Tralleis’in kuzeyinde yer alan Kızılçay Vadisi’nin içinde, Tahtalı Güvercinlerinin özgürce uçuşunu izleyerek, yeşil çimenlerin üzerinde baharı anımsatan bir havada yürüyüş yapabilirsiniz,
Aydın yehir merkezine sadece 15 d6akika uzaklıktak olan vadinin derin yarları içinde, uçurumlar oluşturan çökeltilerin üstünden kızıl renkli jeolojik oluşumları hayranlıkla izleyebilirsiniz.
Aydın’ın Memecik zeytinlerini toplayan köylülerle sohbet ederek “asırlardır ayaktayım” diyen, tarihin sessiz tanıkları olan yaşlı zeytin ağaçlarına dokunarak “kimler bu zeytinlerden yedi acaba” diye düşündürüyor.
Dağlarından yağ, ovalarından bal akan şehir Aydın’ın sadece bu özellikleri olmadığını, en ücra köşelerinde bile derin bir tarihin yattığını, eşsiz güzellikteki coğrafyasında harika görüntüler oluşturan jeolojik oluşumları görebilirsiniz
Paşa Yaylası’ndan gelen suların küçük şelaleler oluşturduğu çay kenarındaki restoranlarda yöresel tatlardan oluşan yemeklerinizi yiyebilirsiniz.
Karakemer başta olmak üzere, başka yerlerde pek göremeyeceğiniz Aydın’ın doğal peyzajına büyük zenginlik kazandıran bu kızıl topraklar mutlaka korunmalı, kente 15 dk. Mesafede böylesine zengin bir ekoturizm alanının koruma kullanma dengesi çerçevesinde planlaması yapılarak, Aydın Valiliği ve Büyükşehir Belediye Başkanlığı işbirliğiyle Aydın turizmine kazandırılmalıdır.