Bugun...


Gelecekte “Tarım ve gıdada Ar-Ge ve inovasyonun önemi”
Tarih: 09-10-2020 16:06:08 Güncelleme: 09-10-2020 16:21:08 + -


Tekfen Tarım Genel Müdürü Emrah İnce gelecekte tarım ve gıdada AR_GE ve inovasyonun önemini anlattı.

facebook-paylas
Tarih: 09-10-2020 16:06

Gelecekte  “Tarım ve gıdada Ar-Ge ve inovasyonun önemi”

Emrah İnce'nin hem yöremizde Bodrum Belediyesi'nin tarıma verdiği önem hemde gerek ilçemizde gerekse ülkemizde gelecekte tarımın, tarımda AR-GE ve inovasyonun ne kadar önemli olduğunu anlatan yazısını okurlarımızla paylaşmak istedik.

Çağımızda küreselleşme ile dünyada ve ülkemizde hızla yaşanan değişimler, her gün yeni firmaların ve yeni sektörlerin doğmasına, yüksek rekabete ve büyük etkilere neden olmaktadır. Bu denli hızlı değişim ve artan rekabet ortamında, kurum ve şirketlerin ayakta kalması geliştirdikleri ‘Ar-Ge ve inovasyonun temel unsurlarına’ bağlıdır.


İnsan hayatının beslenme ihtiyacını karşılayarak hayati önem arz eden tarım ve gıda sektöründe, diğer tüm sektörlerde olduğu gibi Ar-Ge ve inovasyon faaliyetleri sürdürülebilirlik için son derece önemli ve gereklidir. Yapılan araştırmalar ve gelecek perspektiflerinde dünyayı etkileyecek değişimlere ve beklenen sorunlara karşı geliştirilmesi gereken kritik alan olarak Tarım ve Gıda sektörünün olduğu açıkça belirtilmektedir.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), insanoğlunun gelecekte kendini besleme yeteneğinin doğal kaynaklar üzerindeki yoğunlaşan baskılar, giderek artan eşitsizlik ve iklim değişikliğinin yansımalarından dolayı ciddi tehlike altında olduğu yönünde sık sık uyarılarda bulunmaktadır. FAO’ ya göre 2050’ ye kadar artması öngörülen nüfusa oranla gıda ihtiyacının karşılanabilmesi için tarımsal üretimin %60 oranında artması gerekmektedir.

 

TARLADAN TABAĞIMIZA UZANAN SERÜVENDE İSRAF KAYBI %55

Diğer bir yandan da Tarla’dan-Tabağımıza uzanan serüvende israf ve kaybın miktarı %55 seviyesindedir. Bir yandan birim alandan %60 daha fazla ürün almaya çalışan bir Dünya

Diğer bir yandan ürettiğini-tüketene kadar %55 harcayan Dünya’lı! Nüfusun ve buna bağlı olarak talebin artması, doğal kaynaklarımızın azalması ve fiziki şartlarımızın kötüleşmesi sonucunda yeterli ve kaliteli gıda ihtiyacının karşılanabilmesi sorunu, dünyanın odaklanması gereken ana konuların başında yer almaktadır. Kentleşmenin etkisi ile azalan tarım alanları, değişen çevre koşulları (kuraklık, tuzluluk, hastalıklar, zararlı böcekler vd.), bitki doğasındaki değişiklikler, üretici-tüketici ihtiyaçları ve bitki çeşitliliği ihtiyacını karşılamak için tarımda araştırma-geliştirme (Ar-Ge) çalışmalarına olan ihtiyaç gün geçtikçe artmaktadır.

Ülkemizde önümüzdeki dönem ivme kazanacak gelişim alanlarından olan tarım ve gıda sektörü, çözülmesi gereken sorunları ve fırsatları barındırmaktadır. Bu sorunların çözümüne, fırsatların değerlendirilmesine yönelik yapılan Ar-Ge ve inovasyon çalışmaları ile tarladan çatala kadar olan zincirde değer yaratılması hedeflenmelidir.

 

YENİ TARIM POLİTİKASI ARAÇLARI GELİŞTİRMEYE YÖNELİKTİR

 

Sektörün sürdürülebilirlik arayışında, TÜSİAD’ ın Tarım ve Gıda 2020 Raporunda belirtildiği gibi “Ülkeleri geleneksel tarım politikalarını gözden geçirmeye ve tarım teknolojileri, dijitalleşme, araştırma-geliştirme faaliyetleri, dış ticaret ve verimlilik/katma değer odaklı yeni tarım politikası araçları geliştirmeye yöneltmektedir.” Üretim sürecinde yaşanan sorunların çözümüne yönelik olarak kamu-özel sektör-üniversite iş birlikleri ile somut projeler üretebileceği bilinmektedir. Bu iş birlikleri Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarında hedeflerin gerçekleştirilebilmesi için stratejik öneme sahiptir. Tarım ve gıda alanının sektörler arası bütünsel bir şekilde ele alınması ve sürdürülebilir gıda üretim tüketim zincirinin Ar-Ge ve inovasyon yoluyla çizilmesi gerekliliği önemle ön plana çıkmaktadır.

 

 

ÜLKEMİZİN DIŞA BAĞIMLIĞILININ AZALTILMASI VE KENDİ KENDİMİZE YETEBİLMEMİZ ÇOK ÖNEMLİDİR



Günümüzde, hem değişen çevre koşullarına uyum sağlayacak bitki çeşitlerinin geliştirilmesinde hem de gen kaynaklarının korunmasında tarımsal biyoteknolojiden faydalanılmaktadır. Biyoteknoloji ile tarımın ilk temel girdisi ve üretimlerin başlangıcı olan tohumlar üzerindeki çalışmalar da ivme kazanmıştır. Klasik ıslah çalışmaları ile verim ve kalite özelliklerinde önemli gelişmeler sağlanmasına karşın bu yöntemlerde hem süreç uzun zaman (ortama 10 yıl) almakta hem de yoğun iş gücüne gereksinim duyulmaktadır. Klasik ıslah ile biyoteknolojik çalışmaların birlikte yürütülmesi ile yeni çeşit geliştirme çalışmaları kısaltılmaktadır. Bitki ıslahı üzerine odaklananlar, doğanın yüz yıllardır uyguladığı doğal seleksiyonu taklit ederek bir gen havuzu oluşturmak ve bu havuzdan ümit var olanları seçerek çoğaltma prensibi ile çalışmalar yürütmektedir. Bu çalışmalar sonucunda ortaya çıkan yeni çeşitler, ülkemizi dışa bağımlılığının azaltılması ve kendi kendimize yetebilmemiz açısından oldukça elzemdir. Özellikle hem gıda hem de tarımda stratejik öneme sahip tahıllar (buğday, arpa, mısır vb.), endüstiyel bitkiler (patates, şekerpancarı, soya, ayçiçeği vb.), yemeklik baklagiller (mercimek, nohut vb.) ile yem bitkilerinin ıslahı konusunda çalışmaların artırılması ve bu alanda yapılan çalışmaların desteklenmesi gerekmektedir.

Dünya genelinde yapılan ve kullanımı artan dijital teknolojilerin, tarım ve gıda sektöründe yaygınlaşması ile sektör paydaşlarını her geçen gün yeni bir avantajla buluşturmaktadır. Giderek artan dünya nüfusunun gıda talebini karşılamak için birim alandan alınan verimi arttırmanın en kilit yöntemi olarak görülen dijital tarımın getirdiği avantajlara çeşitli örnekler verilebilir. Tarım ve gıda sektöründe “büyük veri”, “bulut bilişim sistemleri” ve “nesnelerin interneti” gibi teknolojilerin kullanımı ve entegrasyonu ile üretici için kontrollü ve veriye dayalı üretim sağlamasına fırsat tanımaktadır.

Nanoteknoloji, hastalıkların moleküler tedavisi, hızlı hastalık teşhisi, bitkilerin besinleri soğurma yeteneğinin artırılması gibi yeni yaklaşımlarla, tarım ve gıda endüstrisinde devrim yaratma potansiyeline sahiptir. Akıllı biyosensörler ve kontrollü salım sistemleri, tarım endüstrisinin viruslerle ve diğer patojenlerle savaşmasına yardım edecektir. Yakın bir gelecekte nano yapıdaki katalizörler sayesinde, pestisitlerin ve herbisitlerin daha düşük dozlarıyla daha etkili olması sağlanacaktır. Nanoteknoloji ayrıca, alternatif (yenilenebilir) enerji bileşikleri ve filtre/katalizörlerin kullanımıyla kirliliği azaltacak ve mevcut kirletici maddeleri temizleyerek dolaylı yoldan çevreyi koruyacaktır. Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarının nanoteknolojik metodlar kullanılarak geliştirilmesi ile sektörde yaşanan bir çok sorunun çözülmesini, gıda güvenliğini, kalite ve verimin yükselmesini sağlayacaktır.

Küreselleşme sonucu tarım ve gıda sektöründe kullanılmaya başlayan, önem arz eden ve Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarında odaklanılması gereken kavramları ıslah ve ıslah teknolojileri, biyoteknoloji, dijitalleşme, nanoteknoloji, üniversite-kamu-sanayi iş birlikleri, gıda güvenliği, paydaşların iletişimi ve tüm değer zincirinin senkronizasyonu olarak belirtmek mümkündür.

Tarım ve gıda sektöründe Ar-Ge ve inovasyon çalışmaları, artan nüfusun beslenme ve daha iyi yaşama isteklerinin karşılanması, sağlıklı beslenmesi, gıda güvenlği ile güvenlirliğinin sağlanması, çevre dostu sürdürülebilir tarım tekniklerinin geliştirilmesi ve ihracatın artırılması için yapılmaktadır. Gün geçtikçe azalan tarım alanları için birim alanda daha fazla ve kaliteli ürünlerin üretilmesinde bu çalışmaların önemi artmaktadır. Ar-Ge ve inovasyon çalışmaları ile ortaya çıkan yeni teknolojiler ve ürünler üretimde, ekonomide büyüme ve sosyal yapıda değişimlere yol açacağından gelecekte yeni toplumsal ihtiyaçların da oluşacağı açıktır. Bu durum da Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarının sürekli bir döngü olarak devam etmesi gerektiğini gözler önüne sermektedir.

 

Emrah İnce kimdir

1996 yılında Deniz Harp Okulu’ndan Deniz İkmal Teğmen rütbesiyle mezun olan Emrah İnce, 2011 yılına kadar Lojistik ihtisası ile çeşitli görevlerde bulunmuş ve Binbaşı rütbesi ile 15 yıllık mecburi hizmeti hitamında Deniz Kuvvetleri’nden ayrılmıştır.

2013-2014 yıllarında Arcelor Mittal-Rozak Çelik Servis Merkezi A.Ş. de Üretim ve Fabrika Müdürlüğü yapmış, akabinde Yeditepe Üniversitesi ve İstek Vakfı iştiraklerinden Yeditepe Sağlık Hizmetleri A.Ş’de Genel Müdürlük ve YK Başkanlığı ile Organik ile Mikrobiyal gübreler alanında iştigal eden Bactogen Biyoteknolojik Ürünler A.Ş’de Genel Müdürlük görevlerini icra etmiştir.

2016 yılında Tekfen Holding bünyesine Strateji, Yatırımlar ve İş Geliştirme Müdürü olarak katılan Emrah İnce, aynı zamanda 2016 yılında Hishtil-Toros Fidecilik Yönetim Kurulu üyeliği görevine getirilmiştir. Ağustos 2017’ de Tekfen Tarımsal Araştırma Üretim ve Pazarlama A.Ş ‘nin Kurucu Genel Müdürlüğü görevini üstlenmiş ve 2018 yılında Grup bünyesine katılan Alanar Meyve ve Gıda Üretim Pazarlama Sanayi ve Ticaret A.Ş. şirketinin Genel Müdürlük görevini de yürütmektedir.

Emrah İnce, Endüstri Mühendisliği lisans derecesine sahip olup, Lojistik alanında ihtisas eğitimi ile İngilizce İşletme (MBA ) ve Atatürk İlkeleri İnkılap tarihi dalında Yüksek Lisans derecelerine sahiptir.

2017 Haziran ayından itibaren Somali Federal Cumhuriyeti Tarım ve Sulama Bakanının Resmi Türkiye Danışmanı görevini yürüten Emrah İnce, aynı zamanda 2018 yılından itibaren DEİK- Danimarka İş Konseyi Başkan Vekilliği görevini takiben 2020 Ocak ayı itibariyle 2 yıllık dönem için DEİK Türkiye - Danimarka İş Konseyi Başkanı olarak seçilmiştir ayrıca 2019 Ağustos ayından itibaren UYMSİB (Uludağ Yaş Sebze Meyve ihracatçılar birliği) Yönetim Kurulu üyeliği görevini yürütmektedir.

 




Kaynak: turkishtime

Editör: Melis Anter



FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER EKONOMİ Haberleri

ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
YUKARI