Köpek katliamları Ortakent-Yahşi’ ye sıçradı

Birer ikişer öldürmeye başladılar

ANTERHABER - Başka Bir Hayat diliyorum Derneği yönetim kurulu üyesi İnci Kutay “Ne yazık ki teker teker öldürmeye başladılar, cezalar ağırlaşmadıkça sorumlular bulunmadıkça bu zehirlemeler devam edecek gibi görünüyor” dedi.

Muğla’nın Bodrum ilçesine bağlı Yalıkavak ve Göltürkbükü mahallelerinden iki ay içerisinde otuza yakın kedi ve köpeğin yollara atılan tarım ilacı ile zehirlenerek öldürülmeleri hayvanseverleri ve dernek yöneticilerini isyan ettirdi. Bu kezde Ortakent Yahşi mahallesinde yaşayan Dilek ve Ahmet Cingöz’i ün 4 yaşındaki Aleks isimli Terier cinsi köpeği bahçede zehirlenerek öldürüldü.

CİNAYETLERİN SORUMLULARI BULUNAMIYOR

Başka Bir Hayat Diliyorum Derneği yönetim kurulu üyesi İnci Kutay “Bugüne kadar jandarma, polis ve savcılığa onlarca şikayet ve bildirimde bulunduklarını ancak tek bir sonuç dahi alınmadığını belirterek “Aslında bu cinayetler hep işleniyordu ama  ört bas edildiği için çok dışarıya yansımıyordu. Susmanın da bir anlamda suça ortaklık olduğu anlatıldıkça, yazıldıkça artık olaylardan daha fazla haberdar olmaya başladık. Bazı köpekler motosikletleri kovaladıkları, bazıları tavuk boğdukları , kimi gece havlayıp uyku kaçırdıkları, bir bölümü çocuğunun korktuğunu öne sürenler tarafından, kimi ise sezon öncesi işletmecilerin gazabına uğrayarak hayatlarını kaybediyorlar.Bodrum bir süredir Büyükşehir Statüsünde olmasına rağmen halk buna alışamadı.  Büyükbaş hayvanların ahırlarda, tavuk, ördek gibi kanatlı hayvanların kümeslerde bulunması lazımken sokaklarda serbest bırakılıyorlar ve her hangi bir kayıpta suçlu köpekler ilan ediliyor” dedi

KÖPEK ZEHİRLEMELERİNİN SONA ERMESİ İÇİN YASAL CAYDIRICI CEZALAR ŞART

Kutay, “Tabii köpek sahiplerinin de sorumluluklarını bilmeleri, köpeklerini sokaklarda serbest bırakmamaları ve mutlaka tasmasını kayışını takarak yürütmeleri gerekiyor. Zaten evden atılmış, terk edilmiş, sokaklarda çok zor koşullarda yaşamaya çalışan köpek varken sahiplilerin de ortada dolaşması hepsini hedef tahtası haline getiriyor. Bu cinayetlerin son bulması için caydırıcı yüksek meblağda para ve mutlaka hapis cezası olması şart. Eğitim eksikliği her alanda olduğu gibi burada da karşımıza çıkıyor. Yaşam hakkının bir bütün olduğu bunun insana verilmiş bir ayrıcalık değil evrendeki tüm canlıları kapsadığını çocukken bu insanlara öğretmiş olsaydık daha farklı olabilirdi. Yarımadanın farklı noktalarında son haftalarda üst üste yaşadığımız bu cinayetlerin faillerini resmî kurumların daha çok çaba sarf ederek bulup cezalandırmalarını ve can kayıplarının son bulmasını istiyoruz.