Bugun...


Türkiye Barolar Birliği: İstanbul Sözleşmesi, Türkiye’nin meselesidir
Tarih: 12-05-2022 07:54:18 Güncelleme: 12-05-2022 08:07:18 + -


İstanbul Sözleşmesi'nin imzaya açılışının yıl dönümünde açıklamada bulunan Türkiye Barolar Birliği, "İstanbul Sözleşmesi, Türkiye'nin meselesi, Türkiye'nin davasıdır. Bizler, ülkemizde insan haklarına dayalı hukuk devletini hayata geçirme kararlılığında olan kadın avukatlar olarak, imzaya açılışının 11'inci yılında bir kez daha tekrar ediyoruz: İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmiyoruz!" ifadelerine yer verdi.

facebook-paylas
Tarih: 12-05-2022 07:54

Türkiye Barolar Birliği: İstanbul Sözleşmesi, Türkiye’nin meselesidir

Türkiye Barolar Birliği, İstanbul Sözleşmesi’nin imzaya açılışının 11. yıl dönümünde açıklamada bulunarak, sözleşmenin Cumhurbaşkanlığı kararıyla iptal edilmesinin hukuki olarak peşini bırakmayacağını vurguladı.

Türkiye Barolar Birliği’nin açıklamasında şöyle denildi:

*Bundan 11 yıl önce 11 Mayıs 2011’de, Cumhuriyet Türkiye’sinin ve dünyanın en itibarlı şehirlerinden biri olan İstanbul’un, onurla sahip çıktığı bir uluslararası sözleşme, devletlerin imzasına açıldı.

*Türkiye’nin de kurucularından olduğu Avrupa Konseyi tarafından hazırlanan “Kadına Yönelik Şiddet ve Aile içi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi”, insanlığın utanç kaynağı olan ‘kadına yönelik şiddetin önlenmesi’ ve buna karşı mücadelede eşgüdümün sağlanarak temel standartların belirlenmesi gibi çok önemli bir misyonla, taraf devletlere yükümlülükler getiren ilk sözleşme olarak tarihe geçti.

*Hem de ilk imzacısının Türkiye olduğu ve adını İstanbul’dan alan sözleşme olarak. Bu tarihi günün yıldönümünü, aynı onur ve misyonla kutlayabilmeliydik.

*Ne var ki, kutlama yapamadığımız gibi, bugüne dek ilmek ilmek işleyerek elde ettiğimiz kazanımların geri alınması tehdidiyle karşı karşıya kaldık. Bizler kadın avukatlar olarak, insan hak ve özgürlüklerinin doğal savunucuları olan tüm meslektaşlarımızla birlikte İstanbul Sözleşmesinin imzaya açılışının 11’inci yılında, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin iradesiyle taraf olduğumuz Sözleşme’den, Anayasamıza aykırı olarak bir gece yarısı yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararı ile çıkılmasını asla kabul etmiyoruz.

 

 

“TÜRKİYE’NİN DAVASIDIR”

*Açıkça yetki gaspı niteliğinde olan bu işlem, yok hükmündedir. Ne İstanbul Sözleşmesi’nden ne de kazanılmış tek bir hakkımızdan vazgeçmeyecek kadına yönelik sistematik şiddeti durdurana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.

*İstanbul Sözleşmesi’nden, Cumhurbaşkanlığı kararı ile çekilme kararının iptali talebiyle açılan ve halen Danıştay’da esastan görüşülmekte olan dava dosyalarında hukukun işleyeceğine duyulan inanç ve güvenle, binlerce avukat eliyle getirilmiş, on binlerce kadının çığlığı ve umudu eklidir.

*İstanbul Sözleşmesi, Türkiye’nin meselesi, Türkiye’nin davasıdır. Danıştay’da Sözleşme’den çekilmesi kararının iptaline ilişkin davalarda, gözetilmesi gereken temel hak ve özgürlüklere ilişkin bu sözleşmeden, tek kişinin iradesiyle çıkılıp çıkılmayacağı, dolayısıyla hukukun üstünlüğü ilkelerine bağlı kalınıp kalınmayacağıdır.

*Bizler, ülkemizde insan haklarına dayalı hukuk devletini hayata geçirme kararlılığında olan kadın avukatlar olarak, imzaya açılışının 11’inci yılında bir kez daha tekrar ediyoruz: İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz!

 

 

İstanbul sözleşmesinin ilk imzaya açıldı gün olan bugün, yani 11 Mayıs 2011, bir yanıyla erkek egemen siyasete ve politikalarına karşı uzun yıllara dayanan mücadelemizin uluslararası bir metin olarak kabul edildiği gün anlamındadır.

Bu nedenledir ki, İstanbul Sözleşmesi iktidarların inanç ve politik yaklaşımlarına bağlı olarak vazgeçebileceğimiz bir sözleşme asla olamaz. 

Tarihsel olarak oy hakkı mücadelesi ile başlayan ve boşanma ve velayet hakkının yanı sıra çalışma hayatında yer almakla kalmayıp, eşit ücret için verilen mücadeleyi kapsayacak şekilde kadın olarak adım adım hayatımızı belirleme ve karar vericisi olma mücadelemiz bugün kendini İstanbul sözleşmesi olarak var etmiştir.

İstanbul Sözleşmesi kadınların yaşam hakkını savunmak, kadınların ayrımcılığa maruz kalmadan var olmalarının yanı sıra kadınlara yönelik erkek şiddetini durdurma ve sonlandırma sorumluluğu devletlere ait demektir.

Kadınlara yönelik gerçekleştirilen her türlü suçu görmezden gelerek, susmayı ve örtbas etmeyi öğütleyen yüzyıllara dayanan erkeklerin gerek evdeki gerekse iktidarlarını kollamaya ve sarsılmaz güç olarak kabule zorlayan, bunu zorunlu kader diye benimsetmek için kurulan sisteme itiraz eden ve bunu asla kabul etmeyen kadınların bugün kazanımlarının somut ifadesidir İstanbul Sözleşmesi. 

Asla vazgeçmiyoruz! Vazgeçmeyeceğiz, zira bu verdiğimiz mücadeleyi inkar etmek olur. Ki bizim tarihimiz inkara değil mücadeleye işaret eder.

Bodrum Kadın Dayanışma Derneği - 11.05.2022




Editör: Melis Anter



FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER GÜNDEM Haberleri

ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
YUKARI