Yurttaş İnsiyatifi: Medeni Kanun, Anadolu Kadınının Özgürleşmesidir”

ANTERHABER - İnsiyatif üyeleri Nazan Yılmaz,     Hülya Özdemir,    Nuray Savaş ve   Zeynep Demir tarafından yapılan yazılı açıklamada şöyle denildi.

“BODRUM YURTTAŞ İNİSİYATİFİ’NDEN KAMUOYUNA:

MEDENİ KANUN “ANADOLU KADININ ÖZGÜRLEŞMESİDİR.”

Bundan 94 yıl önce, 17 Şubat 1926’da, kadınla erkeği eşit kılan

Medeni Kanun kabul edildi.  Atatürk Devrimleri ve Cumhuriyet projesi, çağımızın en başarılı çağdaşlaşma, özgürleşme ve aydınlanma projesidir. Temelleri, demokrasinin ilk ışıkları kabul edilen yasalar ve uygulamalarla atılmıştır. 17 Şubat 1926’da kabul edilen Medeni Kanun, bunların başında gelir.

Medeni Kanun’un kabul edilmesiyle kişiler hukuku, aile, miras, eşya hukuku ilişkilerinde dini hukuk yerine laik hukuk kabul edilmiştir. Yasa, özellikle kadınlara tanıdığı haklar açısından toplumun aydınlık yüzü olmuştur. Medeni Kanun, kanun önünde kadın erkek eşitliğini kabul ederek kadınların ve bunun sonucu toplumun önünü açan en önemli devrim yasasıdır. Medeni Kanun, kadınların eşit ve özgür bireyler olarak toplumsal ve kamusal yaşamda yerini almasının başlangıcıdır.

Ülkemizde kadınlar egemen kültür nedeniyle daha az eğitime, daha az ekonomik ve mali kaynağa, özerkliğe, karar alma yetkisine sahiptir. Kadınlar düşük ücretli, kayıt dışı, sosyal güvenliksiz işlerde çalışıyor. Ev işleri de kadına bakıyor. Üstüne üstlük kadın bir de şiddet görüyor. Bunun nedeni eşitsiz güç ilişkileridir.

Kadınların hak ve özgürlüğü demokratik ortamlarda gelişir. Gittikçe muhafazakârlaşan toplumlarda kadınların yaşam biçimi, bedeni üzerindeki haklar, çalışma hakkı, giyimi erkekler tarafından kullanılan haklar haline gelir. Oysa dünyada yönetimler toplumsal cinsiyet eşitliğine verdikleri önem ve yaptıkları katkı ölçüsünde toplumsal gelişmede ve ekonomide başarılı oluyor. Eşitlik ekonomide verimliliği ve gelişmeyi artırır. Bu nedenle yönetimlerin kadınlara fırsat eşitliğini sağlayacak politikalar üretmesi ve bu eşitliğin önündeki engelleri kaldırması gerekir.

Cumhuriyet Devrimini bir kadın devrimi haline getiren Mustafa Kemal Atatürk’ü ve Medeni Kanun’un mimarı Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt’u saygıyla anıyoruz. Prof. Dr. Mahmut Esat Bozkurt, TBMM sunumunda ve hazırladığı gerekçede: "Yasaları dine dayanan devletler, kısa bir zaman sonra memleketin ve milletin isteklerini tatmin edemezler. Çünkü dinler değişmez hükümler ifade ederler. Hayat yürür, ihtiyaçlar sürekli değişir, din kanunları, mutlaka ilerleyen hayatın huzurunda şekilden ve ölü kelimelerden fazla bir değer, bir anlam ifade etmezler. Değişmemek, dinler için bir zorunluluktur... Esaslarını dinlerden alan yasalar uygulanmakta oldukları toplumları, indikleri ilkel devirlere bağlarlar ve gelişmeye engel belli başlı etken ve unsurlar sırasında bulunurlar" (Tutanak Dergisi, 17.2.1926 tarihli 57. birleşim) görüşünü dile getirir.

Bodrumlu, Karyalı, Halikarnasoslu, Troyalı kadınlar olarak öncelikli hedefimiz Anadolu kadınını öncelikle 94 yıl önce ki kazanımları ile yeniden buluşturmaktır. Türkiye’nin, dünyanın aydınlık geleceğinin öznesi olacak, özgür kadının iradesi ile her şeyin daha güzel olacağı muhakkaktır. Kadın özgürleşmezse toplumda esirdir. Ne töre cinayetleri, hangi sebeple olursa olsun kadın cinayetleri, çocuk evlilikleri, tecavüzcü ile evlendirme yasaları, tecavüzler kader değildir. Bunu bize kader olarak dayatan karanlık ve gericilikle mücadele de kararlıyız. Bunun bizler için sadece kadın ezginliğine, cinsel eşitsizliğe karşı duruş anlamı yoktur. Buna en çok da insanlığın ortak mirasından süzülen, insanlığın aydınlık geleceğinin ihtiyacı vardır. 94. Yılında Medeni Kanun halen çağdaşlaşma yolumuzu aydınlatmaya devam etmektedir. Işığımız aydınlanmayı  94 yıl öncesinde olduğu gibi, Anadolu’dan yer yüzünün her bir karanlık dehlizine götürecektir.