Muğla Barosu Bodrum İlçe Temsilcisi Cavidan Karaöz Özyiğit yaptığı basın açıklamasında bu yıl diğer yıllardan farklı olarak, tüm dünyanın yaşamakta olduğu, ülkemizde de ağır olarak yaşanan salgın hastalığın gölgesinde  2020-2021 Adli yıl açılışını yapmak zorunda kaldıklarını belirterek “Her yıl aynı temennilerle yola çıkıyoruz. Ancak,gelinen noktada, ne yazık ki adli yıl açılışımızı, Hukuk Devleti, demokrasi ve insan haklarının en önemli savunucularından olan baroların, tüm Baroların karşı çıkmasına rağmen, ele geçirilmek ve susturulmak için siyasallaştırılmasına yönelik,çoklu Baro sistemi adı altında çıkan ucube bir yasanın varlığı ile yapıyoruz” diye konuştu.

YARGI ERKİNİN BAĞIMSIZLIĞININ GARANTÖRÜ SAVUNMADIR

Karaöz açıklamasının devamında ise Yasama ve yürütme erklerinin dengeleyicisi olan, yargı erkinin bağımsızlığının garantörü olan savunmadır, avukatlar olduğunu belirterek “Baroların siyasallaştırılmaya çalışılması da yargıya bir darbedir, yargı bağımsızlığının ortadan kaldırılmasıdır.

Mesleklerini yerine getirdikleri için ve anayasanın verdiği güvence ile yapmış oldukları açıklamalar ve savunmalar için, sadece adil yargılanma hakkı istedikleri için halen bir çok meslektaşımız cezaevindedir. Meslektaşlarımız, savunma cezaevindeyken, hangi yargı bağımsızlığından söz edilebilir.

Tecavüzcüler, istismarcılar, söylemleri ile halka kin ve nefret aşılamaya çalışanlar ellerini kollarını sallayarak dışarıda dolaşırken, hangi yargı bağımsızlığından söz edilebilir.  Bıçakla, testere ile,balkondan atılarak,silahla,boğarak,her gün binlerce kadınımızı kaybediyoruz. Binlerce kadınımız, yolda işyerinde, evde, sokakta, her nevi şiddete maruz kalıyor. Bu gerçeğe ve yaşananlara rağmen,kadınları korumak ve şiddeti önlemek yerine,sözde aileyi koruma adı altında, gerçeklerle bağdaşmayan açıklamalar yapılarak,ilgili yasal düzenlemeleri yapmaktan kaçınılıyor,İstanbul sözleşmesinden çekilmek için türlü bahaneler uydurulmaya çalışılıyor.

Münferit davalarda verilen hızlı kararlar ile kadına şiddeti olağan hale getirilmeye çalışılıyor. Sadece kadına şiddetin değil,yargı kararlarına rağmen,hiç çekinmeden, gözümüze baka baka, doğa talanlarının da her geçen gün artarak devam ettiğini görüyoruz.Tüm bu gerçekler ortada iken, hangi yargı bağımsızlığından söz edilebilir” dedi.

YARGININ BİTTİĞİ YERDE ÜLKE BİTER

Karaöz konuşmasın “Her yıl vurgulamaya çalıştığımız gibi bu yılda yeniden üstüne basa basa tekrar ediyoruz. Yargı milletindir, kamusaldır. Bu nedenle hiç kimsenin tekeline ya da bir sınıfın üstünlüğüne bırakılamaz.Yargının bittiği yerde ülke biter.  Bizler,Vatandaşın güven duymadığı bir yargı sisteminin parçası olmamak için ilkemizle ve cesaretimizle,hukuk adına ve hukuk için mücadelemizi, her ne olursa olsun,hangi şartlarda olursa olsun sürdürmeye devam edeceğiz. Sorumluluğumuzun ve vazifemizin ne olduğunun,ne kadar ağır olduğunun farkındayız. Çünkü bizler vatandaşın sesiyiz.

Avukatların bağımsız duruşu,yargı bağımsızlığının koşulu ve öncüsüdür. Yeni adli yılın,yargının bağımsızlığından endişe duyulmayan, adil bir yıl olmasını,adli yargılanma hakkının olduğu bir yıl olmasını temenni eder,yeni adli yılın tüm yargı mensuplarına ,çalışanlarına ve adalet bekleyen tüm yurttaşlarımıza hayırlı olmasını diler, saygılarımı sunarım” diyerek tamamladı.