Muğla’nın Milas ilçesinde yaşayan üç genç, okulunu okudukları meslekte istediklerini elde edemeyince üniversite diplomalarını sandığı kaldırarak çiftçi ve hayvan üreticisi oldu. Arkeolog Mehmet Oruç, aile işletmesinde hayvancılık yapmaya başladı. İnşaat Teknikeri Yusuf Ören Milas Süt Birliğinde üreticiliği seçti. Turizm ve Otel İşletmeciliği mezunu Gökhan Acar da hayvancılığa başladı. Üç genç de hayatından memnun olduklarını söyledi.

Ülke genelinde işsizliğin artması, üniversite mezunlarının iş bulamaması ve iş bulanların da mutlu ortamlarda çalışamaması gençleri değişik mesleklere yöneltiyor. Muğlalı üç genç mezun oldukları okulların diplomalarını sandığa kaldırıp daha mutlu oldukları yeni işlerinde son derece başarılı olduklarını söylediler.

KAZI ÇALIŞMALARI YERİNE AHIRA
2011 yılında Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nden mezun olan Mehmet Oruç, meslekte umduğunu bulamayınca ani bir kararla, Milas’a bağlı Çamovalı köyündeki aile işletmesinde hayvancılığa başladı. Milas Süt Birliği’nin tavsiyesiyle hayvancılığa başladığını anlatan Oruç, geleceği tarım ve hayvancılıkta gördüğünü belirterek, “2011-2016 yılları arasında Adana, Urfa, İstanbul gibi pek çok şehirde kazı alanlarında çalıştım. Düzenli bir yer ve gelir arayışları beni düşündürmeye başlayınca baba mesleği hayvancılık aklıma geldi. Milas Süt Birliği yöneticilerinin tavsiyesi ile 2016’da kariyerimi bitirip aile işletmemizde hayvancılık ve süt üretimi işine başladım” dedi.

BABA OĞUL SIRT SIRTA VERİNCE İŞLETME DE BÜYÜDÜ
Hayvancılığa başladığında küçük bir işletmeleri olduğunu anlatan Oruç, babasıyla sırt sırta vererek aile işletmelerine sahip çıktıklarını, ahırlarını yenilediklerini söyledi. Geleneksel hayvancılıktan profesyonelliğe doğru bir gelişim kaydettiklerine dikkat çeken Oruç, “Milas Süt Birliği olduğu için ben ve ailem gibi birçok üretici de hayvancılıkta önünü görebiliyor. Birliğimiz sayesinde aldığımız eğitimlerle, profesyonel bir destekle üreticilik yapıyoruz. Birlik, ürettiğimiz kaliteli sütü en uygun fiyatla pazarlayıp, kaba yemlerimizi en uygun fiyatla temin ediyor. Yonca, silaj ve saman ihtiyaçlarımızın büyük çoğunluğunu kendimiz üreterek, işletmemizin karlılığını artırıyoruz. Kademe kademe hayvan sayısını artırarak, hayvan ırklarımızı değiştiriyoruz. İlerleyen dönemde ari işletme belgesi için de başvuracağız. Tabi öncelikle et ve süt kalitesini, verimini artırmaya gayret ediyoruz. Ürettiğimiz sütün yağ ve protein oranını kriterlerin üzerinde tutmaya çalışıyoruz” diye konuştu.

HAYVANCILIKTA GELECEĞE UMUTLA BAKIYORUZ
29 yaşındaki Yusuf Ören de Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nde 2 yıllık eğitimin ardından İnşaat Teknikerliği Bölümü’nden mezun oldu ve bir süre alanıyla ilgi işlerde çalıştı. İş yaşamındaki olumsuzluklar sebebiyle aile işletmesine sahip çıkmayı seçen Ören, Milas Süt Birliği ailesine katıldı. “Burada çok motive olarak çalışıyoruz. Üreticiyi anlayan, derdimizle dertlenen, çözüm üreten, her şartta bizleri koruyan bir birliğe sahip olduğumuz için çok şanslıyız. Bu sayede hayvancılıkta geleceğe umutla bakıyoruz” diyen Ören, ailesinin yaşadığı acı tecrübeyi şu sözlerle ifade etti:
“Süt birliği yokken örgütlü bir üretim yoktu. Firmalar köyümüze gelir, sütümüzü alırdı ya da keyfine göre almayınca sütler dökülürdü. Ödemeleri 3 ay sonra alırsak iyiydi. Paralarını alamayanlar bile olurdu. Çok az ücret ödendiği için kalitesiz yemleri almak zorunda bırakılırdık. Bu dönemde hayvancılıktan ciddi kaçışlar oldu. Birlik kurulup üreticiler de buraya üye olunca bu kötü durum tersine çevrildi. Şuan benim gibi üniversitede bir bölüm okuyan, hatta bölümüyle ilgili iş bulan genç arkadaşlar bile tercihini hayvancılıktan, tarımdan yana kullanmaya başladı.”

ATA MESLEĞİNE DÖNMENİN GURURUNU YAŞIYORUM
Çocukluğunda sabahları erken saatlerde kalkarak ailesiyle birlikte hayvanlara baktığını ve ardından okuluna gittiğini anlatan Milas’a bağlı Dörttepe Mahallesi’nden 26 yaşındaki Gökhan Acar, 2016 yılında Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Milas Meslek Yüksekokulu Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölümü’nden mezun olduktan sonra ata mesleği olan hayvancılığı seçti. Acar, “Süt parasıyla geçindik, süt parasıyla okudum. Ama okuduğum bölümle ilgili bir işi yapmaktansa daha çok sevdiğim bir iş olan hayvancılığı ailemle sürdürmeye karar verdim. Hayvancılığı çok daha bilinçli bir şekilde yapmak adına önemli girişimlerimiz var. Bu sektörün ve gıda üretiminin ne kadar önemli olduğunu Kovid-19 sürecinde herkes anladı. Onun için tarım ve hayvancılığın her zaman devam etmesi gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.

DİPLOMALI ÜRETİCİLER GÖÇ DALGASINI TERSİNE ÇEVİRİYOR
Türkiye Süt Üreticileri Merkez Birliği Genel Başkan Yardımcısı ve Milas Süt Birliği Başkanı Ali İhsan Gezgin, Milas Süt Birliği’nin desteği ile hayvancılık yapmaya başlayan üniversite mezunu genç üreticilerin, aile işletmelerine sahip çıkarak köyden kente olan göç dalgasını tersine çevirdiklerini söyledi. Gezgin, “Milas’ta, toplam 80 mahallede 3 bin üyeye hizmet veren birliğimiz üye odaklı çalışma ve yatırımlarıyla sektörün güvenli limanı olmaya devam ediyor. Milas’ta aileleri hayvancılıkla uğraşan birçok üniversiteli gencin, okudukları alanlarda çalışmak yerine, hayvancılık ve tarımı seçti. Küçük aile işletmelerinin geleceği açısından ‘Sigorta’ görevi gören diplomalı genç üreticiler köyden kente olan göç dalgasını Milas ölçeğinde tersine çevirmeyi başardı. Birliğimizin üyesine sunduğu hizmet, alt yapı yatırımları ve eğitimlerle artık hayvancılık bir meslek ve geçim alanı olarak, üniversite mezunu gençlerimizin dikkatini çekiyor. Türk tarımının ve hayvancılığının geleceği eğitimde ve gençler üreticilerde. Bu bilinçle hayvancılığa merakı olan üniversite mezunu gençleri, teşvik ediyoruz” dedi.