Güllük’te liman projesi yerine Dalyanı Koruma Projesi Üretin

 ANTERHABER - Ergün “Ben yaptım oldu mantığı ile halkın kesinlikle istemediği Dalyan’ ın geri dönülemez doğa tahribatına uğrayacağını bile bile yapmaya çalışıyorlar, liman yerine Dalyanı koruma projesi üretin” dedi.

GÜLLÜK’ TE VATANDAŞ BOŞUNA İSYAN ETMİYOR

Muğla’nın Milas ilçesine bağlı Güllük mahallesinde  Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından limanın revizyonu projesi için hazırlanan ÇED (Çevre Etki Değerlendirme) raporunun açıklanmasından sonra Güllük Körfezi hakkında vatandaşların büyük endişe taşıdığını belirten İyi Parti milletvekili Metin Ergün yaptığı yazılı açıklamada vatandaşın isyanına duyarlı olunmasını istedi.

DALYAN'  DA  TELAFİSİ MÜMKÜN OLMAYAN DOĞA TAHRİBATI YARATACAK

Ergün açıklamasında “Söz konusu ÇED raporunda ifade edilen bilgilerin çok sayıda çelişkiler içerdiği konu ile alakalı birçok uzman tarafından ifade edilmişti. Bununla beraber, projenin Güllük Dalyanı’nın sahip olduğu doğal zenginliklere karşı telafisi mümkün olmayacak riskler barındırdığı ve Dalyan’ın niteliğini kaybedeceği de bu mesele ile ilgili olan birçok sivil toplum örgütü tarafından açıklanmıştı.

Soru önergemizde Güllük Dalyanı’nın doğal zenginliklerinin korunması için çok dikkatli bir sürecin işletilmesi gerektiği konusunda bir kamuoyu hassasiyetinin olduğunu ifade etmiştik.

Bu amaçla, önergemizde Bakanlığa ilk olarak Güllük Limanı’nı mevcut konumunda büyütmek yerine Güllük Dalyanı’nın ekolojik dengesine ve bölgede insan sağlığına tehdit oluşturmayacak şekilde başka bir yerde (Örn. Karaburun Feneri bölgesinde)   yeniden inşa etmek gibi alternatif bir planı olup olmadığını sorduk. İkinci olarak ise Bakanlığın böyle bir alternatif planı yoksa, bölgede endişe ile karşılanan Güllük Limanı ÇED Raporu’nu gözden geçirmek ve ekolojik riskleri minimize edecek şekilde gerekli düzenlemeleri yapmak gibi bir politikasının olup olmadığını sormuştuk.

Fakat Bakanlık’tan gelen tek cümlelik cevapta bu hususların zaten ÇED raporunda kapsamlı şekilde değerlendirildiği söylenmiştir. Bu hususlar ÇED raporunda kapsamlı şekilde değerlendirilseydi, akla ve bilime uygun bir proje oluşturulsaydı zaten bu kadar insan tek kelime etmezdi. Bakanlığın bu tavrı ne yazık ki 2002’den bu yana Türkiye’ye hâkim olan “ben yaptım oldu” mantığının bir yansımasıdır.

Biz İYİ Parti olarak, Güllük Dalyanı gibi bir doğal hazinenin böyle bir mantıkla yok edilmesini kınıyoruz. Takdiri, Türkiye’nin bu cennet köşesinde yaşayan ve çevre hassasiyeti yüksek Muğlalı hemşerilerimizin vicdanına bırakıyoruz” dedi.