Yaşar Anter ,20. Ölüm yıldönümünde Emin Anter’in bilinmeyenlerini yazdı..

ANTERHABER-  Ölümünün 20. Yılında bir belediye başkanı bir Bodrumlu olarak hala sevgi ve saygıyla anılıyorsa amcam Emin Anter’in yaklaşık 20 yıl kalan bilinmeyenlerini yazmak sevenleri ile paylaşmak bir gazeteci olarak benim görevimdi, yazdım.

Vatandaş Emin Anter!!!

Rahmetli Emin Anter babam Anter Anter ile amca çocuklarıydı.  Dokuz yaşında (1969) eğitim öğretim için Bodrum’ dan ayrılmam nedeniyle 1989 yılına kadar Emin amcam ile yılda birkaç kez görüşebiliyorduk. Babam ile çocuklukları birlikte geçmişti. Beni ve kardeşim Hatice Anter Kılıç’ı asla kendi çocuklarından ayırmazdı. Bizleri evladı gibi severdi.

1989’da Bodrum’a yerleştikten sonra amcam Emin Anter ilk belediye başkanlığını yapıyordu. Gazeteci olarak Anter’in ilk yıllardaki başkanlık süreci içerisinde hep objektif oldum. Çalışmalarını yakından izledim. Belediyenin içerisinde yıllarca çalışmasından ötürü başkanlık döneminde hiç sıkıntı çekmedi. Sıkıntı çekmemesinin sebeplerinden ilki personel ile uyumlu çalışması, ikincisi ve en büyük , en önemli sebebi ise başkanlık yapmak için değil o makama hizmet etmek için oturmuş olmasıydı. Bu nedenle gerek vatandaş gerekse emrindeki belediye personeli ile arasındaki ilişki her zaman ağabey, kardeş, akraba, arkadaş, dost niteliğinde olmuştu. Anter hizmet saatleri dışında çıkar sokaklarda esnaf ile oturur tavla atar, her an her meslekten birinin dükkanına girer, çayını kahvesini içer derdini sorununu paylaşır, çözüm bulmaya çalışırdı. Halkın O’nu sevmesinin en büyük niteliği yıllar süren AP ‘si hükümdarlığına SHP ile son vermiş ve halkın iyice içine girmiş olmasından kaynaklanıyordu.

KÜRT AYRIMI DA AÇILIMI DA YAPMADI.

 Değil Bodrum içerisinde insanlar arasında ayrım yapmak, 1990’lardan sonra patlayan inşaat sektörü nedeniyle ilçemize akın akın gelen doğulu vatandaşlarımıza arka çıkmakla suçlandığı zamanlar da oldu. Doğu illerindeki ailelerine üç kuruş para göndermek için Bodrum’un ameleliğini yapmaya gelen vatandaşlarımıza sahip çıktı, ekmek, iş, aş verdi. Bodrum’u benimseyip burada yaşamak isteyenlere ise gerek belediye gereksede kendi cebinden yaptığı yardımlarla evlerini yaptı, yuvalarını kurmaya çalıştı. Bu nedenle soyadının Anter olmasını fırsat bilen bazı cingözler Emin Anter’in kürt yazar Musa Anter ile akrabalığını ön plana çıkartmaya çalışsalar da başarılı olamadılar.

Bu arada okuyucu açısından bir not düşmek isterim. Yine 1990’ lı yıllarda Bodrum’a gelerek DEHAP İlçe Teşkilatı’nı kuran Musa Anter’in oğlu Dicle Anter ile oturup konuştuk, Bodrumlu Anter ‘ler ile akrabalık veya yakınlık bağı varmı diye, iki saat konuştuk, soyadı benzerliğinden başka bir şey olmadığı ortaya çıktı.

EMİN ANTER BAŞKANDAN ÇOK VATANDAŞTI

Başkan Anter , simge olarak başkandı ama asıl vatandaştı. Bu nedenle fakire fukaraya, insanlarımızın memleketine bakmadan yardım elini uzattı. Belediyenin borçlarını ödeyemediği süre içerisinde Torba’da dedelerimizden kalan arsalarını parselleyerek sattı. Bunu yıllarca kimseye söylemedi, söylemedik. Yardımlar anlatılmazdı.. Kaç parsel arsasını sattığını, bu paraları neden belediyeden geri almadığını, ne kadar parasını işçileri ve vatandaşı uğruna harcadığını anlatsak, hiçkimsenin aklı hayali almaz..

 Emin Anter her zaman “Babamın, dedelerimizin bıraktığı malım benim toprağımın insanına helal olsun” derdi. Naciye yengem, çocukları Hatice ve Kemal babalarına kızıyorlardır, belkibde sitem ediyorlardır. Malımızı, mülkümüzü babamız harcadı diye ama bence hiç üzülmesinler , sıkılmasınlar. Para bulunur, ancak Emin Anter gibi onurlu bir isim bir daha kolay kolay bulunmaz. O’nun yardım ettiği insanların hayır duası, yediden yetmişe yurdun dört bir yanında yardım ettiği insanların duası yeter.

GAZETECİ OLARAK AMCAMI ACIMASIZCA ELEŞTİRDİM,O SADECE TEŞEKKÜR ETTİ…

Gazeteci olarak akrabalarımı ön plana çıkarmak benim için her zaman zor olmuştur. Emin Anter’in görev yaptığı yıllarda haber yapıp ajansıma gönderdiğimde yazı işleri müdürlerim “Yaşar bu senin amcan değilmi neden bu kadar sert yazdın yumuşatalım mı , derlerdi, bende orada yazılanlar doğrudur, ve Emin Anter’in demecide vardır,” demişimdir. Anter aleyhinde veya lehinde çıkan tüm yazılardan sonra her seferinde açar “Oğlum Yaşar eline sağlık ne güzel yazmışsın, kızacağımı düşünme ne gerekiyorsa, doğru neyse onu yaz, halkın doğruları benden çok gazetecilerden öğrenmesi doğru olur” derdi.

JAPONYA’DA EMİN ANTER’İN NE İŞİ VAR.

Ertuğrul Fırkateyni’ni gün ışığına çıkarma projelerini izlemek üzere iki kez Japonya’nın Kuşimoto kentine gittim. Pasifik okyanusundaki bu adaya gitmeden önce Türkiye’den Osaka’ya uçuyorsunuz. İstanbul gibi büyük bir kent. Kenti gezerken Turkish Doner yazısını görünce o restorana doğru yöneldim. Döner’in başında bir Türk duruyordu. Nereli olduğunu sordum, 50 yaşında Aydınlı Ahmet Keskin, çıktı. Konuştuk sohbet ettik, ayrılırken, kartımı verdim, kartıma bakıp sen Yaşar Anter’sin Emin Anter’i tanırmısın , dedi. Amcam deyince boynuma sarılıp ağlamaya başladı. İçerideki odasına götürdü. Emin Anter Ahmet keskin ve Japon eşi Masara Tanuka’nın  bulunduğu fotoğrafı çerçeveletip duvara asmıştı. Meğerse Keskin 1982 yılında askerden dönmüş,iş bulmak için geldiği Bodrum’da bir süre çalışmış sonra işsiz kalmış. Bodrum’u sevmiş. Emin Anter belediye başkanı iken yanına çıkmış iş istemiş. Cumhuriyet Caddesi’nde bir restorana yerleştirmiş Anter. Keskin iki yıl orada çalıştıktan sonra tesadüfen tanıştığı Japon turiste aşık olmuş. Bir ay içinde evlenme kararı almışlar. Düğün Aydın’da Anter’i davet etmiş Keskin, Anter Keskin’in düğününe giderek nikah şahidi olmuş. Keskin “Babamın ailemin yaptığının fazlasını yaptı, Emin Anter, işsiz kaldığımı söylediğim gün bana cebindeki parayı çıkarıp masanın üzerine koydu, ne kadar istiyorsan al dedi, ardından iki gün sonra gel işin hazır dedi ve iş buldu. Evlenmek istiyorum dedim, ihtiyacımı sordu. Düğünüme de geldi.

VATANDAŞIMA DOLARLA SU İÇİRTMEM DEDİ, İÇİRTMEDİ.

Bodrum’da halk için çalışmalar yapardı, kazıkçı marketler dönemine Anter son verdi. İlk Tansaş mağazasını açtırdı. Çokta tepki aldı. Para babalarının değil, halkımın belediye başkanıyım, demişti. Bodrum’un susuzluktan kıvrandığı günlerdi, birçok çözüm üretilirken , cingözlerin, Bodrum’un geleceğinde rant planları yapanların dolarla su getirelim önerilerine “Bu halk Türk halkı, Bodrumluma da vatandaşımada dolarla su içirtmem, demiş , dik durmuştu”. İyiki de sözünde durdu İçirtmedi.

İSTANKÖY’DE DEVELERİ GÜREŞTİRECEKTİ, ÖMRÜ YETMEDİ.

Anter vatandaş başkanlığının yanısıra barışa, dostluğa önem verirdi. Bu nedenle belkide Bodrum- İstanköy tarihinde ilk kez denizin ortasında Yunanlılarla Türkleri buluşturup uluslar arası sularda Çökertme ve Sirtaki oynatmış, iki kentin kültürünün daha iyi tanıtılması için, halkların kaynaşması için İstanköy’de yani Yunanistan’da deve güreşleri düzenlenmesi için Yunan makamlarını ikna etmeyi başarmıştı. Bodrum develerini Yunanistan’a götürüp güreştirecekti. İkinci dönemde yaşama gücü yetmedi.

KATAMARAN’IN AÇILIŞINI YAPTI BO DEREK’ İ HAYRAN BIRAKTI..

Turizmle ile ilgili gelişmelerde Bodrum’a kazandırılan en öneli değerlerden biri olan yüzen Katamaran’ı sahibi Mehmet Birgen ve Amerikalı dünyaca ünlü yıldız Bo Derek ile birlikte açılışını yapan Emin Anter o zamanlarda sanatçıların Bodrum’a çok şey katacağını söylerdi. Anter “Beş bin yıllık tarihi geçmişe sahip antik Halikarnassos, hoşgörüsü, ağırbaşlığı saygınlığı ile  Zeki Müren’ede Bülent Ersoy’a ada, Bo Derek’ede sanatın her türünüde kucağını açmalı, turizm kum deniz güneş ten ibaret olamaz. Bunu tarih, kültür ve sanat ile harmanlayıp öyle sunmalı, işte bu yüzden Bo Derek’in ilçemize gelişi unutulmamalı, ama Halikarnas Balıkçısı ve  Neyzen Tevfik  gibi değerlerimizide yılda bir kez değil her zaman anmamız gerektiğini düşünüyorum” demişti.

Emin Anter  Bodrum tarihinde iz bırakanlar arasında yerini aldı. O hizmet etti, bizler O’ nunla gurur duyduk. İyiki vardın Emin Anter , iyi ki Bodrum’ a hizmet ettin. İnsandın insanlığını bırakarak gittin. Nur içinde yat amcam.