Bugun...


YAZAR ÖZBULUT: “OKUDUK AMA TOPRAĞI UNUTTUK”
Tarih: 07-09-2019 11:31:48 Güncelleme: 07-09-2019 11:31:48 + -


Bodrum’da yaşayan Yazar Ayser Özbulut aslında gezgin- yazar. Bir ayağı memleketi Rize Fındıklı’da .

facebook-paylas
Tarih: 07-09-2019 11:31

YAZAR ÖZBULUT: “OKUDUK AMA TOPRAĞI UNUTTUK”

YAZAR ÖZBULUT: “OKUDUK AMA TOPRAĞI UNUTTUK”

ANTERHABER - Bodrum’da yaşayan Yazar Ayser Özbulut aslında gezgin- yazar. Bir ayağı memleketi Rize Fındıklı’da . Bodrum’un güneşinden sıcağından kalabalığından gürültüsündün fırsat buldukça kendisini atalarından kalan çay tarlalarının kucağına atar. Bu kez eşi Mehmet Özbulut'u da  götürdü. Toprağa alışsın, unutmasın, diye. Toprak heryerde aynı toprak ama, karadenizin toprağı bir başka.

Kaçımız son beş on yıl içerisinde ellerimizi çamura toprağa gömdü, yağmurda toprağı eşeleyip fide dikti, fidan dikti, çamuru en son ne zaman avuçladık, mis gibi kokusunu içimize çektik. Teknoloji teknoloji oku oku ama asıl unutulmaması gerekini unuttuk. GELDİĞİMİZ VE GİDECEĞİMİZ yeri. Toprağın yeri cep telefonları aldı. Bir elinize çamurlu toprak, tarla toprağı bir elinize cep telefonu alın , hangisi güzel kokuyor))))))))))))))))..

İşte yazarımız ayser Özbulut toprak tadında bir yazıyı kaleme aldı bugün, eline sağlık Ayser hocam kalemin de yüreğinde güçlü ve güzel…(Yaşar Anter)

Ayser Özbulut’un yazısı:

İnsan toprağa dokundukça daha da dokunası geliyor boşuna tabiat ana dememişler sanırım. Toprak, anne kucağı gibi, sardıkça sarıyor insanı kendine çekiyor...

Rahmetli annemle babam çocuklarının okuyup meslek sahibi olmalarını istediler. Hepimizi köy hayatından uzak tuttular. Başardılar da . Çay bahçelerine hiç uğramadan hepimiz tahsilimizi tamamladık. Onların sayesinde hayatım boyunca iş ve sosyal yaşamım birçok insanın yaşamak istediği şekilde oldu. Bunun için hep annem ve babama teşekkür etmişimdir...

Bazı insanlar başka bir enerji ile dünyaya gelirler. Ne ile ilgilenseler o işin üstesinden gelirken başarıya da ulaşırlar. Mütevazı olamayacağım. Çünkü o enerjiye sahip olduğumu yaşamım boyunca hissettirdiğime eminin.
İki yıldır toprakla profesyonel ilgim oldu. Biraz mecburiyetle başladı belki, babamın son günlerinden son vedasından kalan sözler...

Birçok yakınım eleştirmiş ya da kendi bakış açısına uygun bulmamış olabilir çay üretimiyle ilgilenmemi. Aldığım keyifi bilseler benim adıma sevinir ve örnek alırlar diye düşünüyorum ve inanıyorum...

Bir gün herkes tabiatla kucaklaşacak bundan eminim. Ne demiş Mevlana “Topraktan geldik toprağa gideceğiz, önemli olan çamurlaşmamak. “

Belki bu nedenle toprak çekiyordur insanı belirli bir yaştan sonra . Dün, baba evimim balkonunda otururken bakındım. Otlar çıkmış yer yer. Bir işçi ayarlamam gerekiyordu. Neden o zararlı otları ben temizlemiyorum dedim kendi kendime. Biraz işin içine gireyim öğreneyim istedim...

Kendime söylediğim her şeyi anında uygularım. Bir anda ayağımda mastikalarım, elimde eldivenler, başımda yemeni kendimi çaylığın içinde buldum. (Kolay bir şey olmadığını belirtmek isterim. Neredeyse doksan derece dik bir yamaç ve çay bitkisinin dalları çok sert dolaşırken içinde, çizer bacaklarını. Ayrıca toprak hep nemli ve kaygan. )

 


Toprak çekiyor diyorum ya dokundukça devam etmek istedim. Hatta eşimi de sürükledim. Onun da keyif aldığını görmek daha da heveslendirdi beni... Benim azmime yabani ot mu dayanır hem eğlendik hem de bir ucundan tuttuk toprağın... Bu yıl içtiğiniz çayın üretimindeki katkım giderek artıyor. Şaka bir yana tarımla ilgilenen insan çok azaldı...kuzenimin kayınbabası çok güzel bir şey söyledi. “ Eskiden bu topraklarda her şeyi yetişirdi. Şimdi marketten alıyoruz. Tek yetişen şey tembellik oldu.” Ne kadar haklı olduğunu görmezden gelemeyiz. Hazıra alışmış olmak utandırıyor olsa da gerçek bu. Büyükler boşa konuşmaz... Bu nedenle tabiatın, üretimin içinde olmak gerekir.İnsan isterse her şeyi yapabilir...

Köyde büyümedim. Eğitim hayatım şehirlerde geçti. Şehirlerde çalıştım. Bodrum’da yaşıyorum. Fakat şu an aldığım keyif inanılmaz. Kendi kendime “ Çiftçilik de yapabiliyormuşum” dedim “ Ne uğraşıyorsun, bilmiyorsun, yapamazsın “ diyenlere... İnsan yeterki istesin, yapamayacağı bir şey yok... Dedim ya o enerji bende var.

Ayrıca benim köyümde hayat çok güzel. Bazen yağmur bazen kuş seslerinin hakim olduğu sabahlarda yürüyüş yaparken, hafif soluklandığımda, muhteşem doğa, müthiş oksijeni içime sindirmek... Akşam muhteşem vadiyi seyrederken eşimle sohbet etmek, anılara hatıralara atıfta bulunup geçmişime şükretmek, annemle babamı yad ederek en hüzünlü en keyifli duyguları hissetmek, her ne olduysa beni yoran iyiniyetle affetmek... Geleceğe mutlulukla bakmaya yaşadığım her şeyi sindirmeye vesile olan köyümde iyilik ve güzellikten başka hiç bir şey yok. Gerçekten buralar çok güzel...

Tavsiyem toprağa yaklaşın. Hadi çekinmeyin, girin bahçelere benim gibi fotoğraflar çektirin, konuşun, hissedin, şükredin. Tabiat ana çok vericidir. Duygusal farkındalığı dokundukça anlar ve yenilenirsiniz. Hayata bakışınız değişir. Çünkü toprak sürekli kendini yeniler ve yenilenmeyi bereketini dokunan herkese yansıtır..

Unutmayın bir gün herkes toprağa gidecek. Gitmeden toprakla dost olun. Toprağa inanın güvenin. Toprak İyilik güzellik getirir

 




Editör: Yaşar Anter



Etiketler : Ayser Özbulut

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER AKTÜEL Haberleri

ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
YUKARI