Onlar için yine hüzün günü

Yarın babalar günü ancak bazı çocuklar ve babalar aile içi sorunlar nedeniyle birbirlerine yine kavuşamayacak. Evliliğin ilk beş ve on yıllık zaman aralığı içinde yoğun olarak görülen boşanmaların en büyük mağduru çocuklar oluyor. Yarın birçok çocuk ve baba için yine hüzün günü olarak geçecek...

Avukat Özgecan Sırma aile içi sorunlar nedeniyle birbirini göremeyen baba ve çocuklar açısından babalar gününü yorumladı. TÜİK verilerine göre evlenmeler hızla azalır iken boşanma sayıları artıyor. Ekonomik, sosyal, psikolojik birçok farklı neden ile günümüzde oldukça artmış olan boşanma davaları adliyelerin en yoğun alanını teşkil ediyor. TÜİK istatistliklerine göre boşanmaların %37,6'sı evliliğin ilk 5 yılı, %20,4'ü ise evliliğin 6-10 yılı içinde gerçekleşti.

(Av. Özgecan Sırma)

BOŞANMIŞ BABALARIN BABALAR GÜNÜ

Hasım hâline gelen anne ve babalarının dava konusu olan çocuklar çoğu zaman kişisel hırslar arasında kayboluyor. Çocuk intikam aracı olarak görülebiliyor. Velayet sahibi, çocuğunu göstermeyerek karşı tarafı cezalandırma yaptırımları uyguluyor. Psikolojik olarak en çok çocuklar hem arada kalmışlık hem de ebeveyn ile sınırlı ilişki girdabını yaşıyor.
Velayetler çok aksi bir durum yok ise genel olarak anneye bırakılır iken baba ile çocuk arası kişisel ilişki düzenleniyor. Bu ilişki iki hafta aralıklarla olacak şekilde tesis ediliyor. Çocuklarını iki haftalık periyotlar ile sınırlı saatlerde görebilen kişisel ilişki babaları için ayrı bir dram yaşanıyor. Geniş aile kavramını korumak imkansız hâle geliyor zira çocuğu dede, babaaanne, hala, amca yanına götürmek, hep beraber olmak vakit ile yarışta kaybediliyor.

BOŞANMA DAVASININ ÜÇÜNCÜ TARAFI: ÇOCUKLAR

En büyük trajedi çocuk haczi sırasında yaşanıyor. Kişisel ilişki günü çocuk teslimi yapmayan taraftan çocuk haciz zoru ile mal gibi alınıyor! Bilinçli anne ve babalar arasında mahkeme kararı nasıl olursa olsun tamamen çocuk odak noktası hâline getirilerek çocuğun istek ve yararına göre bu görüşmeler sağlanır iken bu bilincin olmadığı durumlarda yürek burkan manzaralar çıkıyor.

EBEVEYNE YABANCILAŞ(TIR)MA SENDROMU NEDİR?

Velayet kamu düzenine ilişkin olup bu hususta ana ile babanın istek ve beyanlarından ziyade çocuğun menfaatlerinin dikkate alınması zorunludur. Ebeveyne yabancılaş(tır)ma sendromu (EYS) ne yazık ki boşanmalar ve devamında sıkça gördüğümüz bir sıkıntı oluyor. Çekişmeli davalarda adeta çocuklar çekiştiriliyor… EYS'nin ciddi psikolojik tramvalara yol açtığı bunun psikolojik bir şiddet olduğu gözden kaçırılmamalı.

SİLAH HALİNE GETİRİLEN ÇOCUKLAR

Çocuğu yabancılaştıran ebeveyn çocuğunu bir silah olarak kullanıyor. Ne var ki,çocuklar hepimizin çocukları ve bu denli büyük hasarlar almalarına hem toplum hem hukuk düzeni içerisinde bir mücadele ile izin vermemeliyiz.
İşte bugün kişisel ilişki babalarının büyük bir kesimi ya çocuğundan ayrı olacak ya da sınırlı bir zaman görüp saatinde teslim etmek zorunda olacaklar. Çocuğun hem anne hem baba ile kaliteli zaman geçirmesi adına kişisel ilişkiler genişletilmeli ve sıklaştırılmalı, aksi hâlde aradaki bağı ve geniş aileyi korumak imkansızlaşıyor.
Türkiye'nin en büyük zenginliği olan aile yapısının boşanmalara bağlı olarak yok olması kendini uzun vadede her alanda gösterecektir. Çocuklar bir tarafa ait değildir ve taraflar arasında ne yaşanırsa yaşansın çocuk ile olan ilişkilerinde pedagojik açıdan sorun yoksa ilişkiler sınırlandırılmamalıdır.
Çocuğuna hasret tüm kişisel ilişki babalarınının da günü kutlu olsun…