CORONA SALGININDAN SONRA HANGİ OTELLER KAZANÇLI ÇIKACAK ?

“Virüs bu kapıdan içeri giremez”, “Bu otelde güvenle konaklayabilirsiniz” mesajı vermek, misafirler için konforun, konumun, güzel yiyecekler ve makul fiyatla konaklamanın önüne geçecek.

1- Sertifika Sahibi Olanlar

Sertifikasyon sistemi ile ilgili görüşmelere başlayan Turizm Bakanlığı sertifika alan tesislerin turist ağırlamada ‘öncelikli’ olacağını belirtti. Otelciliğin Yeni Kurallarını belirleyen bu sertifikayı almanın birincil yolu da hijyen uygulamalarının üst düzeyde tutulmasıyla mümkün olacak.

Türkiye’nin geliştirdiği sertifikasyon sistemi dünyaya örnek olacak. ”Mayıs sonuna kadar turistik tesislerin bu sertifikayı almasını hedefliyoruz”diyen Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, geliştirdikleri sertifikasyon sistemi ve tesislerde düzenli olarak denetim sağlandığında tüm ülkelerin gönül rahatlığıyla vatandaşlarını göndereceklerini ifade etti.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Buralara gidebilirsiniz” diyeceği Sertifikayı alabilmek için gerekli koşulları takip edip, hızlı aksiyon alan oteller salgın sonrası sertifikalı olma ayrıcalığına sahip olacak.

2- Açık Hava Alanı Olanlar

Dünya Sağlık Örgütü otellerde 10 metre² için en fazla 4 kişinin olmasını önerirken, masalarda düzenin sandalyeler arası 1 metre mesafede olmasını uygun yerleşim planı kabul ediyor.

Misafirler otele geldiğinde temas etme endişesi yaşamamalı. Ortak kullanım alanlarının sosyal mesafe önemsenerek konumlanması ve en çokta herkesin talebi olması beklenen açık hava da zaman geçirilecek alanların bulunması güven verecek. Virüsün havada asılı kalması riski, insanları kapalı alanlarda kısa zaman geçirme ve yaz kış açık havayı tercih etme ihtiyacını doğuracak. Açık hava alanı olan ve yoksa da bu anlamda yatırım yapan oteller tercih sebebi olabilir.

3- Önce Hijyen Diyenler

Tüm kriterlerin başına hijyen maddesi oturdu diyebiliriz. Türkiye de özellikle 5 yıldızlı otellerin hijyen standartlarının hali hazırda yüksek olduğunu bildiğimizden gelişimi de kolay olacak. Salgınla mücadelede Türkiye temizlik açısından da gurur tablosu oldu. Artık misafirler ödeyeceği parayla en yüksek hijyen ve kaliteyi bulmaya çalışacak, oteller ise standartlarını yükselttiğinde istedikleri fiyata satış yapabilecekler. Seyahat edenlerin ilk sorusu “Konaklayacağım otel hijyenik mi?” olurken, kalmayı planladıkları otellerden de güven verecek önlemler bekleyecekler.

Oteller temizlik eğitimlerine bugüne kadar olduğundan çok daha fazla önem vermeli, oda temizliği, genel alanların yanı sıra çalışan ekibinde kişisel sağlığına ve hijyenine önem vermesi gerekli.

4- Kalite, Ekip İşidir Diyenler

Salgınla birlikte bazı iş pozisyonları belki de tarih olurken bazı alanlardaki önem otellerde yeni pozisyonlar açılmasını sağlayacak. İşte bu noktada Kalifiye diye adlandırdığımız, donanımlı, insan ilişkileri kuvvetli, yabancı lisanı olan ekipleri olan tesisler ön plana çıkacak. Karantina döneminde işinden uzak kalan veya işinden olan turizm çalışanlarının kendine yatırım yapması geleceklerini belirleyecek. Ardından bu kişilere otel eğitim yatırımı yaparak bugüne kadarkinden çok daha verimli bir Ekip anlayışına sahip olarak öne çıkacak. Kişisel hijyen, sosyal mesafe, olası bir vaka durumda misafiri doğru yönlendirme ve bilgi akışını doğru sağlama gibi konulara önem veren ekipler ile çalışan oteller parlayacak.

5- Misafir İlişkileri Birimine Önem Verenler

Misafir ilişkileri otellerde hiç olmadığı kadar önemli hale gelecek. Sosyal mesafe artarken, duygusal ve ruhsal olarak misafirler ile yakınlık kurulması otelin insani değerlerine ne kadar önem verdiğini gösterecek. Uygulanan tedbirlerin misafirleri rahatsız etmemesi, misafirlerin psikolojik olarak rahat etmesi gibi konularda misafir ilişkileri birimine büyük sorumluluk düşecek. Otelde vaka tespiti ve izlenmesi, riskli yaş ve rahatsızlığı olan, özel gıda talebi olan, aşırı titiz veya beklentileri yüksek misafirlerin analizi, takibi ve memnuniyeti için misafir ilişkilerinin önemi bu dönemde artacak.

Dünya sağlık örgütü otellere, Kişisel verilerin korunması ve özel hayatın gizliliği hakkı ile ilgili yönetmeliklere uyulurken, tesiste potansiyel hasta olabilecek misafirlerin izlenmesi öneriliyor. Misafir ilişkileri ve resepsiyon ekibinin, olası doktor ziyaretleri ve şüpheli vakalar ile ilgili kayıt tutmalarını tavsiye ediyor.

6- Gıda Güvenliğine ve Yemeğin Sunumuna Önem Verenler

Gıda güvenliği artık hiç olmadığı kadar önemli. Açık büfeler artık cazibeden çok kaçılacak bir özellik halini alabilir. Hijyenin en önemli birimi toplu kullanımların olduğu yiyecek & içecek bölümü olabilir. Mutfak çalışanlarının, ekipmanların, gıdaların ve yemek yerken kullanılan çatal bıçağın hijyeni misafirlerin kişiye özel hizmet aldıklarını hissettirecek.

Moleküler Gastronomi ile tanışmış olanlar, henüz tanışmadılarsa yatırım yapanlar kazanacak. Kilolarca hazırlanan makarnalar, salatalar yerini tek kişilik tabaklarda şık sunumlara bırakacak. Toplu yemekler yerine A La Carte seçenek ve beraberinde menüler değer kazanacak.

Sağlıklı mutfak algısı yine ön plana çıkıyor, insanlar artık seyahat ettiklerinde de bağışıklık sistemini güçlendirmeye destek olacak yiyecekleri tercih edecek. Osmanlı mutfağı ile dünya mutfağı arasında sıkışık kalmak yerine, çağa uygun sağlıklı ve lezzetli yeniliklere açık mutfak kültürü uygulayan tesisler bir adım önde .

7- Salgın Hastalıklarla İlgili Acil Eylem Planı Olanlar

Her şey bitip salgın geçse bile korkusu bitmeyecek. İnsanlar nereye gideceğinden çok nerenin güvenli olduğu ile ilgileniyor.

Daha önce doğal afetler, terör saldırıları gibi alanlarda güvenlik ve acil eylem planları geliştiren oteller, sağlık alanında da acil eylem planı oluşturacak. Salgın geçecek evet, ancak bir sonraki salgının yeniden olması ihtimali kalacak, tıpkı depremler gibi. Operasyon ve güvenlik alanının yetkinliğini ön plana çıkaran eylem planı, vakaları önlemek, vakaları etkin bir şekilde yönetmek ve misafirler ile çalışanlar arasındaki temizliğin denetimi gibi alanlarda yoğunlaşacak.

Olası bir acil durumda şüpheli vakaların tespiti, sağlık yetkilileri ile işbirliği içerisinde ekipman sağlanması, prosedürlerin uygulanması, boşlukların tespit edilmesi, düzenli denetim yapılması ve bir kriz ekibi kurularak eylem planını canlı tutan tesisler krizi yönetmede örnek olacak.

8- Teknolojiye Yatırım Yapanlar

Her dönem olduğu gibi bu dönemde de teknoloji bir adım ileri taşınıyor. Bugüne kadar gelenekçi ve eski düzeni koruyan otellerin salgın sonrası tercih edilmesi pek mümkün görünmüyor.

Kağıt kullanımı oda kartı kullanımı yerine dijital fatura ve tek kullanımlık oda kartı tercih edilebilir, asansörler sensörlü olabilir, oda girişlerinde oda kartı yerine dijital karekod uygulaması söz konusu olabilir. Oda telefonları tuşlu telefonlar yerine ses ile çalışan bir sistemde olabilir. Bunlar gibi bir çok yenilik, otomasyon araçları devreye girebilir. Çağa ayak uydurup teknolojik alt yapısını destekleyen tesisler yatırımlarının karşılığını alacak gibi.

9- Sağlık Çalışanı Olanlar

Yeni dönem otelcilikte “kişisel sağlık danışmanı” bile devreye giriyor, bu danışmanları sizin ihtiyaçlarınıza göre konaklama süresince bir telefon uzağınızda oluyor ve siz hem otel hem de tam donanımlı bir hastane konforu yaşıyorsunuz.

Tesisinde belirli zamanlarda hemşire doktor gibi sağlık ekibi çalışan veya 7/24 doktor ve hemşire hizmeti bulunanlar rezervasyon aşamasında misafire güven duygusunu aşılıyor.

10- Transfer Hizmetlerinde

Havalimanı ve şehir merkezi transfer araçlarında maksimum kişi sınırlandırması uygulayan ve gerekli hijyen tedbirleri alan veya bunları sağlayan firmalarla çalışan oteller, misafirlerini otele gelişleri esnasında da koruduklarını gösterecek.

Araçlarını düzenli dezenfekte eden, şoförlerinin kişisel bakım ve hijyenine önem gösteren, maksimum kişi sınırlandırması uygulayan ve gerekirse araç içi oturma düzeninde separatör kullanan, dezenfektan ya da kolonya sunan, koltuk başlıklarında tek kullanımlık kılıf uygulayan işletmeler, uçaktan inen misafirlerinin, otele güvenle ulaşımını sağlayanlar kalitelerini bir adım ileri taşıyacak.