İlginç bir süreçten geçiyoruz. Pandemi, turizm, kentin alt yapısı, üst yapısı. Bir yıl önce Ahmet Aras’ ın Bodrum için verdiği sözler, yaptıkları , yapamadıkları… Herkes konuşuyor, kimse bir şey söylemiyor. Yada söylüyormuş gibi yapıyor, vatandaş anlamıyor. Açıkçası bizde anlamıyoruz.

Bodrum iyiye mi kötüye mi gidiyor. Sorsalar ne dersiniz? Tarihinden kültürüne, caddelerinden sahillerine, işgallerinden kaçak yapılarına, çöplerinden süt birliğine, kooperatiflerinden çiftçisine , turizmcisine, esnafına…Kimine göre iyi kimine göre kötü. Değerlendirme ölçütümüz varmı ? Yok. Kim neyi nasıl objektif değerlendirecek. İlkokuldaki çocuğu bile yılda ikiz kez değerlendiriyorlar. Diyeceksiniz ki belediyeler 5 yılda bir değerlendiriliyor. Peki kent deneme tahtası mı olacak o süreçte?

Gazeteci olarak gördüklerimizi göremediklerimizi yansıtmaya çalışacağız bu yazıda. Beğenen beğenmeyen olabilir. Bunlar sadece kişisel görüşlerimiz. Yaşadığımız kentin temiz, pırıl pırıl, medeni, insanlarının önde olduğu kimsenin, kimsenin hak ve hukuğuna tecavüz etmediği , arsızlığın cadde sokak, sahil ve kaldırımlarda kol gezmediği bir kent olmasını bizde isteriz. Olur mu ? Neden olmasın. Bizce olur.

***Örneğin sporun içinden geldim hala sporun içindeyim. Tam bir yıl önce Bodrum Spor Konseyi kuruldu, ilçemizin önümüzdeki 5 yıllık sporda stratejik plan yapılacaktı. Hemen sorduk, bu stratejik planı kim yapacak, daha önce hangi stratejik planları yaptı, kimler bu işin planlamasını yapacak? Hangi sporlar için ilçe pliot bölge olacak. Tabii ki cevap gelmedi. Doğrusu gelecek diye beklentimizde yoktu. Çünkü sporda stratejik plan önemlidir, önüne gelen stratejik plan yapamaz, yaparız derse böyle olur. Aradan 15 ay geçti bu ilçeden yüzmede, atletizmde, halk oyunlarında , dans sporlarında , uzak doğu sporlarında dünya şampiyonları çıkmasına rağmen plan ortada yok. Kaldı 4 yıl… ha profesyonel birkaç sporda bu ilçenin milyon dolarları (Şaka değil milyon dolarları) havaya uçuyor, alt yapıda da üst yapıda da bir şey yok, derseniz. O kadar kusur kadı kızında da olur.

***Sahiller dedik, halka açılsın, şezlonglar kalkacak dedik , yerine koyduk, sahilleri kapatan bir iki otelin önünde eylem yaptık, karakolluk olduk. İşe yaramadı. Adam sahilin içine halkın kullanması gereken denizin içine iskele yaptı, bina yaptı , bara restorana çevirdi, yetmedi masa sandalyelerini koydu, yetmedi halk plajını resmen restoran olarak kullanmaya başladı, yetmedi halk plajlarında önüne gelen otel ve restoran kendine ait beach club yapmaya başladı, sesini çıkaran olmadı. Vatandaşı iki kilometrelik sahil şeridinde size bu müstehak dediler 50 metrelik yerde alt alta üste üste denize girmeyi reva gördüler.

***Yetmedi sahilleri bitirdiler. Doymadılar. Bu kentin çarşısındaki , sokağındaki caddeleri , kaldırımları işgal ettiler. Gidin çarşı merkezindeki restoranlara lokantalara işyerlerine bakın kim ne kadar yayılmış görün. Esnaf (Doğru ve düzgün çalışanı tenzih ederim) azdıkça azmış, yürünecek yol, yer, meydan , kaldırım bırakmamış. Bunların acısı çok ileride daha çok çıkacak..Çünkü Bodrum gerçek kent kimliğini böyle kaybedecek.

***Yazdık, çizdik , dedik ki çıkın Bodrum yarımadasının köyleri geçtim turistik mahallelerini dolaşın çukura düşmez, rotu kırmaz, çamura bulanmazsanız size değer verildiğini anlarsınız, dedik. 15 ay geçti durum çok da farklı değil. Alt yapı çalışmaları nedeni ile halk hoşgörü gösterip buna katlanacakmış…! Niye ? Halka zarar vermeden , kimseyi bunaltmadan, toz toprak içinde insanları bırakmadan, alt yapı yapamıyormuyuz, mümkün değil mi?

***Ahmet Aras göreve geldi 15-16 ay oldu. Hiç mi iyi işler yapmadı. Yaptı elbette. Halk Süt , Tarım Kooperatifi, yöresel değerlerin önem kazanması, en azından 40 yıldır atıl kalan alt yapı çalışmalarının başlamış olması. Ayrıca yüklendiği görev kolaymıydı değildi. 30 yılın biriken kronik sorunlarını kucağında buldu. Bilmiyormuy du , biliyordu. Altından kalkamaz mı , kalkar. Peki böylemi kalkar ? Ortak akıl ile kalkar? Ortak akıl nasıl mı bulunur? Eee zaten akıl veren çok olunca ortak akıl ortada kalmıyor, işte. İşin tehlikeli boyutu bu…

***Pandemi sürecinde krizi yönetemedik. Zararı esnafa , turizmciye vatandaşa oldu. Pandemi sürecinde kaymakamlık, yerel yönetim , stk lar etkili olamadı. Her kafadan ses çıkınca sosyal medya fenomenleri süreci işine geldiği gibi yönetmeye çalıştı, kabus dolu günler yaşandı. Vatandaş kime güveneceğini şaşırdı. Kim doğruyor söylüyor , kime güvenelim bilemedik. Tabiki sonuçta kaymakamlık , valilik ve sağlık Bakanlığı’mızın verilerini göz önüne almalıydık, öyle yaptık. Peki tam organize olunsa da tek bir ağızdan gerekli açıklamalar zamanında, gerekirse hafta hafta yapılsa olmaz mıydı? Belki olurdu, hatta iyi bile olurdu?

***Bodrum pahalı tuzağına yine düşüldü. Bırakın yazsınlar çizsinler, döneri 400 TL. şezlongu 1000TL. ye satsınlar. Sana ne? Sen Bodrum’u  iyi yönleri ile anlatan sezon başında gerekli duyuruları, gerekli tanıtımı , gerekli hazırlığı, gerekli içinde gezi rehberi , otel, restoran, yiyecek içecek yerlerinin fiyatlarının yazılı olduğu kitapçığı dağıttın mı , böyle bir hazırlık yaptın mı? Bodrum üzerinden, Bodrum markası üzerinden daha çok saldırıya uğrayacağız, bunu engelleyemezsiniz, sadece kendinizi , kentinizi doğru anlatarak olumsuz söylentileri pasifize edebilirsiniz.

***ÖZLEDİK..ÇOK ÖZLEDİK. Ahmet Aras belediye başkanı seçildiğinde Bodrumlular arkasında durmuştu. Özellikle yaptığı halk toplantıları gerçekten çok önemli ve değerliydi. Güzel şeylerde söyledi, dakikalarca alkışlandı. Bodrum belkide yıllardır halk için çalışacağını söyleyen , heyecanlı, atik, atak böyle bir başkan görmemişti. Aras’ ın arkasında durdu. İşte o toplantıları özledik.Bir kez daha olur mu ? Bilmiyorum, ama olmalı. Aras halkın içinde olmalı, halkın içinde kalmalı….Halktan uzaklaştırılmamalı…

***CHP’li belediyeler halka yönelik çalışmaları, şeffaf belediyecilik örnekleri ile ön plana çıkmayı biliyorlar. En azından  birçok ilde ilçede böyle. Bodrum’da     neden olmasın? Sadece şeffaf halkı koruyan ,  kollayan, hak ve hukuktan ayrılmayan, kapalı kapılar ardında halkın bilmediği işleri çevirmeyen, halkın aklına yatmayan adımları atmayan, belediye seçim geldiğinde tam notunu alır. Çünkü artık hiç bir şey gizli kalmıyor, her şey ortada. Ayna gibi , gün gibi. Zaman geçiyor. Bodrum kaybediyor mu ,  kazanıyor mu? Bunun cevabını vermeyeceğim tabi ki? Cevabı için yazıyı bir kez daha okumanız gerekecek:::J))) Zaman çabuk geçiyor, su gibi akıp gidiyor. Kimse elini taşın altına koymuyor. Bir Bodrumlu olarak tabii ki bu durumdan mutluluk duymuyorum…