CORONA’ DA HASTA HAKLARI HASTA OLMA VEYA OLMAMA HAKKI

Corona günlerinde birçok farkındalığı birarada yaşıyoruz. Bence en önemlililerinden biri de, defalarca ve günlerce konuşulmuş ancak bu güne kadar asla yerini bulmamış olan hasta hakları ve kişisel verilerin korunmasına yönelik durumların, bu dönemde öneminin biraz daha anlaşılmış olması.

Öncelikle hasta haklarından bahsetmek gerekirse, Corona virüsunden bireylerin kendilerini korumaları konusunda, devletlerin karar vermesi, totaliter ve birey haklarını hiçe sayan bir durumdur. Zira bir kişinin işe devam etmesi veya etmemesi, okulların tatil olup olmaması kararlarını devlet alıyor ki, bu da bireyin haklarına aykırı bir durum diye düşünüyorum. Bir kişinin hasta olma veya olmama hakkını devletin değil bireyin kendisinin kullanması taraftarıyım. Bu hakka aykırılık teşkil eden, bireyden bağımsız olarak işletmelerin açık tutulmasına ve çalışmaların devamına yönelik kararların alınırken bireyin haklarının da göz önünde bulundurulması gerekiyor. Bir işyeri açıkken, çalışan bireyin salgın hastalıkatan kendisini koruma ve hasta olmama hakkına açıkça müdahale edilmiş olunuyor.

Hasta hakları mevzusuna gelince, hastanın hastalığına veya sağlığına ilişkin bilgilerinin hassas bilgi olarak nitelendirildiğinden, özellikle sağlık kuruluşunun ve sosyal medyada paylaşılması hem hasta hakları açısından, hem de kişisel verilerin korunmasına yönelik mevzuat açısından oldukça sorunludur. Türk Ceza Kanunu çerçevesinde de, ayrıca müeyyidelendirilmiş eylemlerdir. Hasta bilgilerinin güvenliğinin sağlanması, hem potansiyel  hasta pozisyonunda olan tüm bireylerin gelecekteki haklarının koruma alrında olması anlamına gelmektedir, hem de hasta haklarına uygun hareket eden bireylerin kendilerine yönelik suç isnatlarından korunmaları anlamına gelecektir.

Karantina sorumluluğundan kaçan bir birey, sadece toplum sağlığını tehlikeye atmakla ve bu çerçevedeki suçlamalarla karşılaşmakla kalmayıp aynı zamanda, bireyin hastalanmamayı seçme özgürlüğüne yani hastalanmama hakkına da aykırılık içeren davranışı ile temelde hakkına müdahale etmiş olmaktadır. Hak ve hukuktan bahsedebilmek için, bireyin hastalanmama hakkının varlığını kabul ederek, bu hakka müdahaleyi de bir h aykırılık olarak değerlendirmek gerekir diye düşünüyorum. Bu noktada, bireyin şikayet hakkının varolması ve hasta olmama hakkını kullanan bireyin, bu bireyin hakkını ihlal eden kişiyi şikayet edebilmesi gerekmektedir.

Geçtiğimiz günlerde, karantinadan kaçmaya çalışan veya karantinadan kaçırılmaya çalışılan kişiler olduğunu gördük. Bu kişiler, diğer potansiyel hastaların bireysel bir hak olarak, hasta olmama özgürlüğüne aykırılık içeren davranışları nedeniyle de, yargılanmalıdırlar düşüncesindeyim. Zira bu kişiler, sadece toplum sağlığını değil, bireyin hakkına yönelik olarak hasta olmama hakkını kullanmak isteyen bireylerin kişisel özgürlük sahasındaki hasta olamama hakkını kullanmasını, haksız şekilde engellemiş olmaktadırlar. Burada sadece topluma karşı bir suç değil, bireye karşı da ayrı bir  suç işlenmiş olmaktadır.