Bugun...


Av. Nazlı Aydoğan

facebook-paylas
Avukatınızı Soslu mu? Çok Pişmiş Barodan mı Tercih Edersiniz ?
Tarih: 14-07-2020 23:06:00 Güncelleme: 14-07-2020 23:06:00


Avukatınızı Soslu mu? Çok Pişmiş Barodan mı Tercih Edersiniz ?

 

Son bir kaç haftadır kamu oyununun gündeminde olan ‘’çoklu baro ‘’ sorunsalı  ve bundan kaynaklanan problemler, medya tarafından tüm açıklığı ile anlatılmadığı için ‘’züppe Avukatların talepleri ‘’ ya da ‘’Baroların kendi aralarındaki bir kavga’’ olarak algılandı diye düşünüyorum.

 

Ancak durum algılanandan çok farklı Bu çoklu Baro meselesinin sonucu ve ucu, devletin 3 gücünden birisi olan, yasama organından adalet bekleyen , ‘’sokaktaki vatandaş’’ a dokunacak.  Yani ÇOKLU BARO konusu sadece Avukatların, avukatlık mesleği ile ilgili bir talepler yumağı değildir.  12.07.2020 tarihinde sabaha karşı T.M.M.M.’nde onaylanan kanundaki konuyu şöyle özetleyebiliriz Türkiye Cumhuriyeti ‘nin kuruluşundan beri  Avukatların meslek örgütü Barolardır. Her ilde bir adet bulunur ve birliği de ‘’ Türkiye Barolar Birliği’’dir. Bir şehir de misal Muğla il ve ilçelerinde Avukatlık mesleğini  yapmak isteyen bir Hukuk Fakültesi Mezunu, Muğla Barosu’na üye olur.  Kabul edilirse ancak Avukatlık mesleğini yapabilir. Yoksa, başka iş veya meslek edinir. Avukatlık yapamaz. Bu  kabul şartları ise kanunda belirtilen şartlar dışında bir şart öne sürülemeyeceği yazılı ve belirli şartlarken, şartların esnetilmesi de söz konusu değildir. Yani bu güne dek değildi. Çoklu Baro üye sayısı belli bir sayının üzerinde olduğunda aynı ilde birden fazla baro kurulabilmesine olanak sağlayan ve kabul şartlarının kime ve neye göre belirleneceği  etik ve disiplin kurallarının nasıl yeknesaklaştırılacağı ( belki de hepsi birbirinden farklı etik kural ve kabul kriterleri belirlenecek),  kimin hangi baroya nasıl bir yemin ile kabul edileceğinin belirsiz olduğu bir durum yaratıldı. Halbuki, hukuk belirlilik, netlikti, öyle öğrenmiştik.

 

Hayal gücümün yetmediği ve gönlümden geçmeyen çeşitli ayrımcı Baro, komplo teorileri var ki din mezhep merkezli, dil, ırk ( Türkiye ‘de hepimiz Türkiye Vatandaşı değil miyiz ?)  siyasi görüş odaklı Baroların kurulacağı ve mahkemelerin de bu  barolara uygun olarak, manipüle edileceği söylemi. Yani filan Avukat,  filanca Baro’ya bağlı ee bizim davamız da falan mahkemede görüleceği için bu avukatın o mahkemede sözü geçer ‘’ saiki ile meslektaşların tercih edilmesi söz konusu olabilecek ve bu şekilde, sadece yargılama erkinin namusu ile oynanmayacak iş – güç, açlık-tokluk denkleminde bir çok meslektaşın da ahlaki duruşu sınanacak.

 

Eğer ülkemiz, her tarafından her konusu siyasallaştırılmaya müsait olmayan, demokrasi ve hukuk devleti kriterlerinin dört koldan işlediği ve hakkaniyet esaslı hak koruyuculuk sistemini içselleştirmiş bir altyapıya sahip olsaydı. Çoklu, azlı hatta sazlı baroların var edilmesi, büyük bir fark yaratmayacağı için gelişi ve getirilişi bu kadar olaylı olmazdı. Ama maalesef, henüz böyle bir ortamımız mevcut değil.

 

Kime yarar, ne tür bir hayır umulur tüm bunların sonucundan, günün sonunda hayal gücüm yetmiyor. Avukatınızı, soslu barodan mı? Az pişmiş barodan mı­, hangi mahkemeye yakın barodan alırsınız? Şimdilik geldiğimiz nokta budur.



Bu yazı 7100 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA

Web sitemize nasıl ulaştınız?


Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
resmi ilanlar
GÜNLÜK BURÇ
nöbetçi eczaneler
YUKARI