Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy’de ormanlık alandaki ağaçları kesmeye gelen termik santral işçi ve yöneticilerine direnen köylüler, iş makinaları ve işçilerin ormana girmesini engellediler, orman yolunu kapatarak “Asırlık çam ağaçlarının bulunduğu 600 dönümlük ormanı yok edecekler. Ormanlarımızın kömür madeni için kesilmesine rıza göstermiyoruz, canımızı verir ağaçlarımızı ormanımızı vermeyiz, isterlerse bizi hapse atsınlar, her bir ağacı tek tek savunacağız” diyerek ormana girilip ağaçların kesilmesini engellediler. Bazı köylü kadınların araçların önüne oturarak yolu kapattığı görüldü.

Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy’ün Akbelen Mevkii’ndeki ormanlık alanda bulunan asırlık çam ağaçlarının kesileceğini öğrenen köylüler önlem aldı. Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim A.Ş.  işçi ve yöneticileri Milas Orman İşletme Müdürlüğü’ne ait ekiplerle ormanlık alana gelince köylülerle karşılaştı. İkizköylüler orman işletme müdürlüğü ve termik santralin araçlarının önünü keserek ormanlık alana girmelerine izin vermeyince gerginlik yaşandı.

ORMANLARIMIZIN MADEN İÇİN FEDA EDİLMESİNE RIZA GÖSTERMİYORUZ

Yaşanan gerginliğin ardından Orman işçilerinin haber vermesi üzerine olay yerine gelen Milas Orman İşletme Müdürlüğü yetkilileri ormanlık alanın  Orman Genel Müdürlüğü’nün olur kararı ile linyit işletmesine tahsis edildiğini ve kesimin kanuni olduğunu söyledi. Bunun üzerine İkizköylüler “Ormanlarımızın kömür madeni için feda edilmesine asla rıza göstermiyoruz” diyerek kesim çalışmalarının yapılmamasını istediler.

HER BİR AĞACI TEK TEK SAVUNACAĞIZ

Ellerinde Akciğerimi rahat bırak, Her bir ağacı tek tek savunacağız, Bu ağaçlar bu orman hepimizin, Yaşam alanıma dokunma yazılı dövizlerle gelen köylüler yağmura rağmen bölgeden ayrılmadı. Ormanlık alanın Türkiye Kömür İşletmeleri’ne (TKİ) tahsis edildiğini, yapılmak istenen kesim işleminin de “Kamu yararı ve zaruretten” olduğunu söyleyen yetkiliye itiraz eden köylüler, madenin işletme hakkının 2014 yılında özel sektöre devredildiğini  hatırlattı. Görevini yapan ormancıların vatandaşla karşı karşıya gelmesine üzüldüklerini söyleyen Karadam Karacahisar Mahalleleri Doğayı Doğal Hayatı Koruma Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği Başkanı Hasan Yorulmaz “ Biz kimseyle kötü olmak istemiyoruz. Amacımız doğamızı, yöremizi ve köyümüzü korumak. Bu toprağa, bu ağaçlara, bu ormana kıyılmasına da gönlümüz razı olmuyor”  dedi.

İSTERSENİZ HAPSE ATIN AĞAÇLARI KESDİRTMEYECEĞİZ

Alanda bulunan köylülerden Berrin Oğultürk ise “80 yaşındayım evladım. İsterseniz hapse atın, ama şu ağacın köküne zarar verdirtmeyeceğiz. Orman kesim işleminden vazgeçilinceye kadar ormanda nöbet tutmaya devam edeceğiz” diyerek tepki gösterdi. Yaklaşık 4 saat süren gerginlikte ormana giremeyen orman işletme müdürlüğü yetkilileri ile termik santral işçileri bölgeden ayrılmak zorunda kaldı.

600 DÖNÜMLÜK KIZILÇAM ORMANI YOK EDİLECEK

Hasan Yorulmaz olayın sakinleşmesinden sonra yaptığı açıklamada 1979 yılından buyana Muğla’daki termik santrallere yakıt sağlayan ve 15 km boyunca uzanan açık ocak linyit madeninin bugüne kadar ÇED’den muaf tutulduğunu ve on binlerce  dönüm orman ve tarım alanını yok ederek işletildiğini belirterek “Şimdide burada 600 dönümlük yaşlı ve doğal kızılçam ormanının da madene tahsis edilmek üzere kesimi planlanıyor. Madendeki yeni saha açma ve kapasite arttırımı çalışmalarının, termik santrallerde yürütülen kapasite arttırımı projesi ile birlikte ÇED’e tabi tutulması gerektiği gerekçesi ile İkizköylüler olarak geçtiğimiz Aralık ayında mahkemeye başvurmuşlardı. Muğla 3. İdare Mahkemesi’nde görülen davada mahkeme heyeti son olarak, farklı ruhsat alanlarının birleştirilerek maden kapasite arttırımı projelerinin ÇED mevzuatının uygulanması zorunluluğundan kaçırıldığı iddiasını yerinde incelemek için İkizköy Linyit İşletmesi’nde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verdi. Keşif tarihinin ve bilirkişi heyetinin belirlenmesi beklenirken ağaçların oldu  bittiye getirilerek kesilmesine izin vermeyeceğiz” dedi.

Yorulmaz termik santrale yakın Çamköy ve Karacahisar’da  köylülerin tarla ve zeytinliklerini de kamulaştırmaya çalışıldığını, ancak başta İkizköylüler olmak üzere, yöre halkı arazilerini şirkete satmamak ve kamulaştırılmasına da engel olmak için 2 yıldır zorlu bir mücadele yürüttüğünü ve mücadeleyi sürdüreceklerini söyledi.