Tweet |
Muğla’nın Bodrum ilçesinde uzun yıllar yaşayan, mavi yolculuğun dünyaya tanıtılmasında önemli rol oynayan dünyaca ünlü edebiyatçı,şari ve yazar Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabağaçlı için anma törenleri düzenlendi. 12-13 Ekim günlerinde düzenlenecek etkinlikler sanatçı Aysun Eldeniz'in solist olacağı Şirin Pancaroğlu arp dinletisi ile başlayacak. Cevat Şakir Kabaağaçlı’ya ithafen Kültür Bakanlığı sanatçısı Bora Uymaz tarafından bestelenen "Halikarnas Balıkçısı" adlı bestenin tüm hakları Bodrum Belediyesi Bodrum Deniz Müzesi’ne devredilecek. Bora Uymaz’ın bestesinin ilk seslendirilişi arp sanatçısı Şirin Pancaroğlu tarafından gerçekleştirilecek, bestenin notası Bodrum Deniz Müzesi’ne Belediyesine takdim edilecek.
GÖNÜL TEPEDEKİ MEZARI BAŞINDA ANILACAK
Halikarnas Balıkçısı 48. ölüm yıl dönümü anma etkinlikleri 13 Ekim sabahı, Gönül Tepe'deki mezarı başında devam edecek. Balıkçı'nın Paris'ten Bodrum'a cebinde taşıdığı tohumlardan biri olan ve Bella Sombra ağacı, katılımcılar tarafından mezarı başına dikilecek. Gönül Tepe'deki anma etkinliği Özgür Kıyat'ın müzik dinletisi ile devam edecek. Halikarnas Balıkçısı kitap yazarları, Sönmez Taner & Rüştü Tezcan, Meltem Ulu, Metin Erdoğan & Selen Cambazoğlu, Hatice Orman, Demircan Türkdoğan'ın Deniz Müzesinde imza günü düzenlenecek.
MAVİ SÜRGÜN ORATORYOSU İLK KEZ SAHNELENECEK
Anma etkinlikleri 13 Ekim günü saat 20.00'de Bodrum Kalesi'nde ilk kez sahnelenecek Mavi Sürgün Oratoryosu ile sona erecek. Mavi Sürgün Oratoryosu, Sabri Tuluğ Tırpan’ın klasik, etnik ve güncel müzik öğelerini harmanladığı müziği, Beyti Engin rejisörlüğünde, Kardeş Türküler’in solistlerinden Feryal Öney’in etnik-atmosferik vokalleri, Yetkin Dikinciler'in anlatımı, Su Gunes Mihladiz'in modern sema gösterisi ve ebru sanatçısı Garip Ay’ın interaktif video gösterisi eşliğinde sahneye konulacak.
Mavi Sürgün Oratoryosu’nda İstanbul’un işgalinden başlayarak Cumhuriyet’in ilk yıllarına kadar uzanan süre zarfında kendi varoluşunu sorgulayan bir Osmanlı asilzadesi. Hayat onun tüm etiketlerinden sıyrılıp kendi olabilmesi, kendi benliğine dönebilmesi ve kabuğundan sıyrılıp sıradan bir balıkçıya dönüşmesinde diretiyor. Arşipel’e ulaşıp ‘Balıkçı’ya dönüşen Cevat Şakir’in yolculuğu anlatılıyor.