Bugun...



Gülsin Onay "Gümüşlük Festivalini, ailesini ve hayallerini anlattı"

Muğla’nın Bodrum ilçesinde yaşayan Devlet Sanatçısı Piyanist Gülsin Onay, Uluslararası Gümüşlük Festivali’ni yarattı, tam 1600 gence piyano eğitimi verdi. 5 kıtada 80 ülkede 2500’e yakın konser veren Onay anterhaber.com'a özel açıklamalarda bulundu.

facebook-paylas
Güncelleme: 28-08-2020 18:26:12 Tarih: 28-08-2020 16:35

Gülsin Onay

ANTERHABER  (ÖZEL) Onay “Birkaç gün sonra Zafer Bayramı’mızı kutlayacağız. Çocukluğumdan bu yana Ulu Önder Atatürk’ün çizdiği yoldan, gösterdiği ışıktan ayrılmadım, sapmadım. Ancak çok detaylı incelendiğinde Atatürk’ün sanat, bilim, kültür, tarih ve spor adına attığı adımların ne kadar etkili ve geçerli olduğunu bugünde görüyoruz. Atatürk’ün çizdiği yoldan ayrılmadan bu ülkenin çocuklarına vereceğimiz çok şey var” dedi.

Muğla’nın Bodrum ilçesine bağlı Yalıkavak Mahallesi’nde yaklaşık 25 yıl önce aldığı evde yaşayan evli ve bir çocuk, 3 torun sahibi Devlet Sanatçısı Piyanist 65 yaşındaki Gülsin Onay sanat yaşamında bilinmeyenleri ve Bodrum’da 17 yıldır sanat danışmanlığını yaptığı Uluslararası Gümüşlük Festivali’ni anterhaber.com' a  anlattı.

 

 

MUHTEŞEM BİR TATİL SONRASI YERLEŞMEYE KARAR VERDİM

Piyanist Gülsin Onay “Bodrum’a tam 25 sene önce yerleştik. 1994 yılında ev  aldık ve 1995 yılında yerleştik. Bodrum’a yerleşmemizin sebebi burada geçirdiğim çok muhteşem bir tatil olmuştu. Paris’de öğrenim gördüğüm yıllarda annem, babam ve Paris’den bir kaç arkadaşım ile birlikte Bodrum’a gelmiştik ve onlarla geçirdiğim bu tatilde şirin ilçeyi çok beğenmiştim ve etkilenmiştim. 25 yıl önce çok farklıydı ve güzeldi. Güzelliği hâla devam ediyor ama o zaman ki doğanın dokusu çok daha bakirdi ve çok az ev vardı. Bodrum’un betonlaşarak ne zamana kadar büyüyeceği içimde hep merak konusu oldu, dur denilecek noktaya gelmedik mi daha? Tarihi, kültürü, doğası ve tabiki insanı mükemmel. Bodrum onlarca kentte bulabileceğiniz farklı güzelliklerin hepsini bünyesinde toplamış bir kent” diye konuştu.

 

 

400 YILLIK BİR ŞAPEL’DE ULUSLARARASI MÜZİK FESTİVALİ YARATTIK

Gülsin Onay Gümüşlük ve Bodrum’a uluslararası bir müzik festivali kazandırmanın gururunu yaşadığını belirterek “Bundan 17 yıl önce , Londra’da doğup büyüyen ancak yaşamak için benim gibi Bodrum’u seçen ve Gümüşlük Mahallesi’ne yerleşen piyanist Eren Levendoğlu ile tanıştım. Gümüşlükte Eklisya’da 400 yıllık bir şapel bulunduğunu, akustiğinin çok muhteşem olduğunu ve burada bir festival yapmak istediğini söyledi. Acaba bunu birlikte yapabilirmiyiz, diye sordu. 400 yıllık şapelin müthiş büyüleyeceği bir atmosferi vardı.  Doğal bir akustik ve olağanüstü bir ambians. Kaktüslerin arasında, bir taraftan deniz, bir taraftan tarih, bir taraftan doğa. O an büyülendim. Hemen ne yapabiliriz diye düşününce rahmetli İhsan Doğramacı’yı aradım. Kısaca bahsettim ve Bilkent’ten 1 hafta için piyano rica ettim. O da hemen kabul etti. Sonra açılış için İdil Biret’i aradım. O’ da memnuniyetle diyerek kabul etti. Sonra da Hüseyin Sermet ve Hande Dalkılıç katılmayı kabul ettiler. Eren ve  5 piyanist ile muazzam bir açılış gerçekleştirdik. Çok büyük bir olay oldu. Eren’in inanılmaz vizyonu ile her yıl müthiş bir gelişim gösterdi ve her yıl bir şeyler daha eklendi. Piyano festivalinden sonra Oda müziği eklendi. Daha sonraları müthiş bir sahne yapıldı ve Bilkent Senfoni Orkestrası ile konçertolar seslendirdik. Kısa bir süre sonra masterclasslara başlandı. İnanılmaz değerli hocalarla inanılmaz yetenekli çocukların çalışma fırsatları doğdu. İlerleyen yıllarda Adnan Saygun piyano yarışması oluştu. Bugün de bütün bunlar devam etmekle birlikte yeni konular eklenmeye devam ediyor. Bu yıl açık hava film gösterimi de gerçekleştiriyoruz. Sergilerin yanı sıra.. Üstelik yine bu yıl, yenilenebilir kaynaklardan üretilen enerji ile gerçekleştirdiğimiz Türkiye’de ki ilk yeşil festival olma özelliğine de sahibiz” diye anlattı.

 

 

FESTİVALLERİ YAKLAŞIK 300 BİN KİŞİ İZLEDİ

Onay yaptığı açıklamada “Uluslararası Gümüşlük Müzik Festivali’ni her yıl 15.000 müziksever takip ediyor. Bu rakamın %30’unu yabancı ziyaretçiler oluşturuyor. Festival kapsamında her yıl, Avrupa, Amerika, Afrika ve Avustralya kıtalarından gelen sanatçılar 20 konser veriyor. Bu güne kadar 33 ülkeden 707 sanatçı konuk edildi ve toplamda 328 etkinlik düzenlendi. 105 klasik müzik sanatçısı, 23 caz müzisyeni ve caz topluluğu, 20 trio/quartet/orkestra ve bale grubu ağırlandı. Ağırladığımız sanatsever sayısı ise 300 bine yaklaştı , ayrıca 1600 müzik öğrencisine eğitim ve sertifika verdik” diye devam etti.

 

ÇOCUKLARIMIZI SANAT, BİLİM, EDEBİYAT VE SPOR İLE YETİŞTİRMELİYİZ

Türk çocuklarının ve gençlerinin müthiş yeteneklere sahip olduğunu belirten Onay “Yeni nesil inanılmaz yetenekli. Muhteşem bir piyanist ordusu geliyor. İngiltere ve Almanya’ya kıyasla bizim çocuklarımız da en az onlar kadar iyi klasik müzik eğitimi alıyorlar. Ancak bizde çocuklarımız için olanakları arttırmalıyız. Konservatuvar olmayan yerlerde küçük müzik okulları yok. Bu farkımız var. Almanya’da en ufak köyde bile bir müzik okulu bulabilirsiniz. Orada çalışma imkânı olabilir. Her isteyen bir enstrumanı kolayca alabilir, kullanabilir ve hoca bulabilir. İnşallah bizde de ileride mümkün olur. Sosyal medya ve internet üzerinden de çok sayıda çocuk klasik müziği keşfediyor ve örnekleri de var” ifadelerini kullandı.

 

 

TÜRK GENÇLERİNİN YURT DIŞINDA EĞİTİM ALMALARINI SAĞLAMAK İSTİYORUZ

Gümüşlük Müzik Festivali evinde genç müzisyenlerle eğitim çalışmalarını sürdüren Gülsin Onay “Bununla ilgili hayallerimizin arasında bir çok öğrencinin yurt dışında öğrenim imkânlarını artırmak, çeşitli burslar vererek onları desteklemek var.  Sonunda da onları dünya sahnelerinde en iyi yerlerde görmek istiyoruz. Ayrıca dünya çapında büyük öneme sahip sanatçıları, her yıl olduğu gibi,  son derece yetenekli ve çalışkan öğrencilerimizle ve onların harika performanslarını da dinleyicilerimizle buluşturmaya devam ediyoruz.  Bodrum’un bir kültür sanat merkezi olarak ziyaret edilmesini sağlamak ve kültürel gelişimine katkıda bulunmak en büyük amacımız” dedi.

 

ÜLKEMİN KÖYLERİNDE KASABALARINDA ÇOCUKLARIMIZIN SANAT EĞİTİMİ ALDIĞINI GÖRMEK İSTİYORUM

Bugüne kadar 5 kıtada 80 ülkede yaklaşık 2500 konser verdiğini belirten Gülsin Onay “ Türkiye’de sanatın var olması ve gelişmesi için çabalayan bir çok kurum ve bireysel çabalar var. Bu umudumuzu her zaman canlı tutuyor. Bir çok ülkede olduğu gibi büyük bütçelerin ayırıldığı bir alan olmasa da bu şartlara rağmen çok nitelikli klasik müzik öğrenimi imkânlarına ulaşmak ve olağanüstü performanslar sergileyen orkestraları dinlemek mümkün. Aynı şekilde opera ve bale temsilleri için de durum böyle. Doğu illerimizin bir çoğunda ne yazık ki bu imkânlar yeterince yok ancak burada hepimize büyük bir sorumluluk da düşüyor. Mümkün olduğunca yeni projeler üretmek, biraraya gelmek ve çeşitli kurumları da harekete geçirerek onlara imkânlar sağlamak hepimizin hayal ettiği bir konu.. Umuyorum ki ülkemin her şehrinde, ilçe ve köylerinde çocuklarımız bu imkânlara kolaylıkla ulaşabileceği günler görür. Dünya sahnelerinde, zengin kültürümüzü ve manevi zenginliklerimizi de sanat yoluyla anlatabilme ve gelecek nesillere aktarabilme fırsatı bulur.

 

 

AİLECEK MÜZİĞİN İÇERİSİNDEYİZ

Gülsin Onay ilesi ile birlikte günün 24 saatini müzik ile iç içe geçirdiğini belirterek “Annem ve babamla artık konserlerde beraber değiliz ama evde beni çok severek dinliyorlar. Onların  en büyük mutluluklarından biri beni dinlemek. Ben de onlara çok severek çalıyorum. Eşim Tony harika piyano ve kontrabas çalıyor. Hatta bir amatör olarak bazı profesyonellere taş çıkartacak düzeyde iyi çalıyor ve beste de yapıyor. Oğlum Erkin Onay muhteşem bir kemancı. Festivalin Benyamin Sönmez anısına olan kapanış konserini Çağ Erçağ ve oğlum Erkin Onay ile birlikte gerçekleştireceğiz. Oğlum Devlet Opera ve Balesi’nde baş kemancı olarak görev alıyor. Aynı zamanda Trio Hexis üyesi olarak oda müziği konserleri gerçekleştiriyor. Zaman zaman birlikte de yurt içinde ve yurt dışında konserler veriyoruz. Oğlumla müzik yapmak en çok keyif aldığım anlardan diyebilirim” diye konuştu.

 

 

ATATÜRK’ÜN ÇİZDİĞİ YOLDAN GİDİYORUZ, ASLA AYRILMAYACAĞIZ

Gülsin Onay konuşmasının sonunda “Birkaç gün sonra Zafer Bayramı’mızı kutlayacağız. Bu zaferleri unutmak, unutturmak mümkün mü? Bu zaferler her zaman bizim içimizde oldu. Bugün ben varsam, ve bu çocuklarımıza piyano eğitimi verip geleceğe hazırlayabiliyorsam bunu Ulu Önder Atatürk’e borçluyum. Ben bir Atatürk çocuğu olarak büyüdüm. Bunun böyle olmadığını kim söyleyebilir. Çocukluğumdan bu yana Ulu Önder Atatürk’ün çizdiği yoldan, gösterdiği ışıktan ayrılmadım, sapmadım. Ancak çok detaylı incelendiğinde Atatürk’ün sanat, bilim, kültür, tarih ve spor adına bu ülkeyi kurduğu o yıllarda attığı adımların, çizdiği yolun günümüzde bile  ne kadar etkili ve geçerli olduğunu bugünde görüyoruz. Atatürk’ün aydınlattığı bu yoldan gitmeye devam edeceğiz. Atatürk’ün çizdiği yoldan ayrılmadan bu ülkenin çocuklarına vereceğimiz çok şey var” dedi.

 

 

 

 

Gülsin Onay kimdir?

Gülsin Onay, Türkiye’nin yetiştirdiği dünya çapında kariyere sahip en önemli piyanistlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Müzisyen bir ailenin çocuğu olarak İstanbul’da doğdu. İlk konserini 6 yaşındayken İstanbul Radyosu’nda verdi. İki yıl boyunca Mithat Fenmen ve A. Saygun’un özel eğitimi ile kısa zamanda gelişme olanağı buldu. “Üstün Yetenekli Çocuklar Kanunu” kapsamında Fransa’ya gönderildi.

 Pierre Sancan, Nadia Boulanger ve Monique Haas gibi ünlü pedagog sanatçılarla çalıştı. 16 yaşında, Paris Konservatuvarı’nın Piyano ve Oda Müziği bölümlerinin birincilikle bitirdi. Bunu Fransa’da “Marguerite Long-Jacques Thibaut” ve İtalya’daki “Ferruccio Busoni” gibi önemli uluslararası yarışmalarda aldığı ödüller takip etti. Sanatçını birlikte konser verdiği orkestralar arasında, Varşova Filarmoni, Berlin Radyo Senfonisi, St. Petersburg, Dresten Filarmoni, Salzburg Mozarteum, Tokyo Senfoni, Japon Filarmoni., Basel Sinfonietta, İsrail Senfoni, City of London Sinfonia, Bavyera, Avusturya, Finlandiya, Danimarka, Hannover Radyo, Belçika Ulusal Orkestraları sayılabilir. Gülsin Onay, Varşova Sonbaharı, Stayr Sonbaharı, Berlin Festivali, Granada Festivali, Würzburg Mozart Festivali, Schleswing –Holstein Festivali, Ankara Festivali, İstanbul Festivali, Newport Festivali gibi festivalleri sürekli olarak davet edilmektedir.

Repertuvarında klasik, romantik bestecilerin yanısıra : 20. yüzyıl bestecilerine de yer veren Gulsin Onay, Haydn, Beethoven, Schubert, Mendelssohn, Schumann, Chopin. Debussy, Ravel, Frack, Bartok, A.Adnan Saygun’un solo eserlerini Çaykovski, Hubert Stuppner, Mozart ve Saygun’un piyano konçertolarını kaydetti. Sanatçı son olarak St. Petersburg Orkestrası ile Chopin’in Piyano Konçertoları’nı gerçekleştirdi. Londra Queen Elizabeth Hall’da uluslararası piyano serisinde dünyaca ünlü piyanistlerle sahne çalışan sanatçı, Cumhuriyet’in 75. yıl kutlamaları çerçevesinde Japonya’da  sekizinci kez olmak üzere, Vietnam, Filipinler, Tayland ve Hırvatistan’da konserler verdi. 1987’de “Devlet Sanatçısı” ünvanına layık görülen sanatçıya, 1988’de Boğaziçi Üniversitesi tarafından “Fahri Doktora” verildi.




Editör: Yaşar Anter




FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÜLTÜR SANAT Haberleri

HABER ARA

Web sitemize nasıl ulaştınız?


Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
resmi ilanlar
GÜNLÜK BURÇ
nöbetçi eczaneler
YUKARI YUKARI