TÜRSAB TV’de yayınlanan ‘Turizm Gazetecileri Soruyor’ programında Savaş Daş ile Yılmaz Keleş’in sorularını yanıtlayan Aska Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Aslan, dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

20 Mart’ın kendileri için unutulmaz bir gün olduğunu belirten Ramazan Aslan, ''O gün biz altı tane tesisimizi kapatmak zorunda kaldık. Yıla iyi bir dolulukla başlamıştık. Ancak 20 Mart’tan sonraki süreç inanılmaz. Normalleşme sonrası ilk tesisimizi 27 Temmuz’da açtık. Orada da açarken hep ‘şu anda zararımızı kontrol altına mı alacağız yoksa daha fazla kayıp mı yaşayacağız’ endişesi vardı.’’ dedi.

''Çalışanlarımızın talebiyle oteli açtık''

Çalışanların işe gelip gitmek ve normal hayata geçmek istediğini ifade eden Aslan, çalışanların talebi doğrultusunda tesisi açtıklarını kaydetti. Aslan, ‘‘Daha mı fazla eksi yazacak’ endişemiz, eksilerin artıya çevrilmesiyle ilgili bir yola dönüştü. Bugün gelinen noktada, şu anda açık hiçbir tesisimiz yok. En son tesisi de 10 Aralık'ta kapattık. 10 Aralık’ta neden tesisi kapattık? Normalde biz, dolulukla ilgili sorunumuz olmasa dahi kış döneminde tesise her gelen misafir için cebimizden para öderiz. Çalışanlar evine ekmek götürsün, çalışanlarımız kışın işsiz kalmasın diye. 10 Aralık’tan önce de çalışanlar ne istiyor diye insan kaynaklarına bir anket yaptırdım. Anket sonucu, ‘yüzde 72 kapatalım’ dedi. Anketin sonucuna göre de hemen 10’unda kapatma kararı aldık.’’ diye konuştu.

2020 sezonunu, ‘’ Hiçbir beklentimizin olmadığı, eksinin nereye gideceğini kestiremediğimiz, soru işaretleriyle açtığımız tesislerde eksilerin azaldığını hatta artıya doğru yol aldığımızı gördüm.’’ diye niteleyen Ramazan Aslan, şunları söyledi:

''Ne yaptığımızı biliyoruz''

‘’2020’de Almanya’nın Türkiye’ye dönük bakış açısını hep birlikte yaşadık. Burada Almanya başrolde, diğerleri Almanya ne isterse onu uyguluyordu. Düşünün ki bul yıl bir Hollanda pazarı yoktu. Bu bizim için çok büyük bir kayıptı. Hollanda pazarı da İngiltere pazarı gibi başlamış olsaydı, Hollanda ile beraber bir de Almanya.... Almanya son dakikaya kadar sorunlar çıkardı. ‘Ben size misafiri vereyim. Siz misafiri konaklatın, hastaysa iyileştirin ve iyileştirmeden bana göndermeyin’ dedi. Aslında biz çok büyük bir sorumlulukla Avrupalı misafire ev sahipliği yaptık. Yani bugün Türkiye’ye alternatif bir ülke olsa Avrupa bize dönecek mi, bu soru işareti. Ödenen para ile alınan hizmet karşılaştırıldığında, dünyanın hiçbir noktasında Türkiye gibi bir ülke yok. Avrupa da Ortadoğu da, dünya da bunun farkında. Biz ne yaptığımızı da, rakiplerimizin ne yaptığını da, misafirin ne yaptığını da çok iyi biliyoruz.’’

''Türkiye turizmi çok ciddi bir krizden geçiyor''

Türkiye turizminin bugün çok ciddi bir krizden geçtiğine işaret eden Ramazan Aslan, ‘’Konaklama sektörü bankalarla bağı olan bir sektör. 2020’ye sadece bir ‘yıl’ kaybı olarak bakmamak lazım. Bizim yedek akçemiz yok. Yedek akçe olmadığı için tamamen bankalarla yol alıyoruz. Yedek akçe olmadığı için, bankalarla olan sorumluluklarımız konusunda bir ötelemeye gittik. Sadece bankalarla olan sorumlulukları değil, diğer borçlarla ilgi de aynı şey geçerli. Bunu biz öteledik. Peki tur operatörleri ne yaptı? Eğer uçak ayağı varsa çok daha fazla kaybetti. Çünkü uçağın havada olması gerekiyor. Uçak yerde olduğu zaman çok daha büyük bedel ödersiniz.’’ dedi.

''2021 yılı zorluklarla dolu''

‘’2020 ile ilgili bütün sorumluluklarını önce 2-3 ay erteledi, daha sonra imkanlar dahilinde her şirket kendi bazında ve kendi imkanlarıyla bir şekilde 2021’e aktardı.’’ diyen Ramazan Aslan, ‘’Tur operatörü erken rezervasyon paralarını otelciye ödedi. Otelci misafiri ağırlayamadığı için fatura çıkaramadı ve tur operatörüne karşı borçlandı. Bu sefer de bankadan kredi alıp tur operatörünün parasını ödemeye çalıştı. Öte taraftan, parasını ödemiş ve tatil bekleyen bir kitle de var. 2021’de ciddi sıkıntılar var. Biz önce 2020’den devrolan misafiri ağırlayacağız. Bunları tur operatörleri getirecek. Tur operatörleri 2021 yılında çok iyi bir satış yapmalı, iyi para kazanmalı ve iyi rakamlara satmalı ki, sorumluluklarını yerine getirebilsin. Aynı şey otelci için de geçerli. Biz 2021’de yüzde 100 büyümeyi düşünüyoruz. Ancak yüzde 100 büyüme, 2021 yılında Antalya için 7 milyon turist yapar. Antalya 2019 yılında 16 milyon misafir ağırlamıştı. Bu işin içinden nasıl çıkacağız? Müşteriye borçluyuz, bu yılki ödemeleri öteledik. Gelinen noktada ötelediğiniz borcun vadesi geldiğinde bir yerine iki ödemeniz gerekiyor. Borçlar katlanıyor. Kesin çözüm, 2020 ile ilgili bütün sorumlulukları minimum 5 yıla yaymak. Aksi taktirde, ne otelci ne tur operatörü ne de başkası ayakta kalabilir. ’’ diye konuştu.

''Kağıdı-kalemi elimize almamız, gerçekçi olmamız gerekiyor''

Antalya’da bu sezon açılmayan tesislerin tamamının önümüzdeki yıl açılacağına işaret eden Ramazan Aslan, ‘’Çünkü bu yıl tesisini açmayan otelci pişman oldu. 2021’de açmayan otelcinin yedek akçesi var ve bu akçeyi gözden çıkarmış demektir. Dolayısıyla otellerin yedek akçeye ihtiyacı var. ‘Bir yıl kazanma’ diyorlar. Doğru, kazanma ama bizim sektörümüz bir yıl kazanmadığı zaman sarsılıyor. Yani kağıdı kalemi elimize almamız, gerçekçi olmamız gerekiyor. Bugün sektörün bankalara ne kadar borcu var, bu borcun ne kadarı ötelendi ve hangi vadeye ötelendi? Bugün hangi banka turizme sıcak bakıyor? Mesele sadece borçları ötelemek değil. Hiçbir gelirin yok, giderin var. Işık yanıyor, personel var. Personeli kapının önüne koyamazsınız. Bu insanlar yaşamalı, bu sektör kan kaybediyor. Çalışanlar ciddi anlamda sıkıntı yaşıyor. Sektör her gün eleman kaybediyor. Turizmde çalışan personel bir yerde iş bulduğu anda gidiyor. Yarın her şey normalleştiğinde ciddi anlamda personel sıkıntısı yaşayacağız.’’ ifadelerini kullandı.

Otellerde pazar ağırlığı yüzde 30’u geçmeyecek

Rusya pazarında 2016 uçak düşürme olayından önce de bir kriz olduğunu gözlemlediklerini ve grup olarak bu konuda hızla önlem aldıklarını kaydeden Ramazan Aslan, ‘’Uçak olayı olmasa da 2016’da Rusya’dan 8-10 milyon turist falan gelmeyecekti. Oradaki ekonomik sıkıntıyı gördük ve yüzde 100 Rusya çalıştığımız tesislerimizde bu pazarın ağırlığını ilk başta yüzde 60’a, sonra yüzde 40’a düşürdük. Geldiğimiz nokta ise şu: Pazarlar yüzde 20 şeklinde dağılacak. Değilse, bir pazarın ağırlığı maksimum yüzde 30 olacak. Eğer siz bütün bir tesisi bir pazara bağlı bırakırsanız canınız acır.’’ şeklinde konuştu.

Ramazan Aslan, değerlendirmelerinin devamında şu noktaların altını çizdi:

''Kenetlenmek, güç birliği yapmak gerekiyor''

Sektördeki herkes bir şeyler yapmaya çalışıyor. Bugün bu sektörde, ‘ben varım’ diyen, ayakta kalabilen kraldır. Turizm sektörü çok büyük yara aldı. Bu yaranın kapanabilmesi için kenetlenmek, güç birliği yapmak gerekiyor. Gücü dağıtamazsınız. Gücü dağıttınız andan itibaren güçsüz kalırsınız. Bizim kenetlenerek yol almamız gerekiyor. Sadece otelci değil tur operatörü, uçakçı ve diğerleri... Hep beraberiz ve aynı gemideyiz.

''Gücünüz zincirin en zayıf halkasının gücü kadardır''

Fırtına var, detayı konuşmadan, nedenlerine bakmadan bizim gemiyi karaya çıkarmamız gerekiyor. Kendi savaşımız içimizde olmalı. Varsa birbirimizle hesabımız, aile içinde kalır. Şunu unutmamak gerekiyor: Bizim bütün gücümüz zincirin en zayıf halkasının gücü kadardır. Halkanın sayısının kaç olduğunun önemi yok. Halka koptu mu kopuyor. Bu halka tur operatörü olabilir, uçak şirketi olabilir, otel olabilir... Bugün TURSEM var mı? Bugün Kayı Tur, Sky Hava Yolları var mı? Bugün isteseniz, parayla böyle şirketler kurabilir misiniz? Kaybetmek çok kolay. Önemli olan bir noktaya getirmek ve getirdikten sonra korumak.

''Otellerin gerçek değeri ekspertiz değerlerinin 4 katı, kargalar 'oteller ne yapacak' diye bekliyor''

Resort Kongresi’nde Hakan Ateş’in söylediği bir şey vardı, ‘ 2018-2020 döneminde 22 otelin satış sürecine katıldım. Otellerin gerçek değeri ekspetriz değerlerinin 2 katıydı.’ dedi. İki katı değil, o otellerin değeri ekspertiz değerlerinin en az 4 katı. En kötü haliyle 4 katı. Kargalar bekliyor ‘otelciler ne yapacak’ diye. Otelciler dimdik ayaktalar. Bugüne kadar ayakta kaldılarsa bundan sonra da kalacaklar.''