CORANA VİRÜSÜ HAYATIMIZI NASIL DEĞİŞTİRDİ ? BODRUMLULAR ANLATTI...

ANTERHABER -  Hatta binlerce yıldır. Göçler , gelenler gidenler, ne 3 bin yıl önce de de günümüzde durmadı. Hala akın akın ilçemize gelenler var.

Peki Bodrumlular , vatandaşlarımız, salgın hastalık ile ilgili ne düşünüyor. Ne yapılması veya ne yapılmaması gerektiğini nasıl anlatıyor. Bizler çeşitli meslek gruplarından vatandaşlarımıza sorduk, onlar yanıtladı. 

Elif Gündüz Kılıç, Evli ve bir çocuk annesi, Profesyonel turist rehberi…

BELİRSİZLİKLER İŞ VE EĞİTİM KONUSUNDA KAYGILANDIRIYOR

Bodrum'a gemi veya uçak yoluyla gelen yabancı turistleri Bodrum ve çevresinde, yerli turistleri de diğer ülkelerde gezdirirken, Corona salgını sebebiyle tek gelir kaynağım olan tüm turlarım iptal oldu. Zaten az gelen turist gemilerinin Ağustos'tan önce gelme ihtimalleri nerdeyse yok. Bu arada 8 yaşında olan çocuğum okula gidemiyor. Online eğitimin el verdiği kadarıyla eğitimine devam etmeye çalışıyoruz. Ve bu sürecin ne kadar devam edeceğini bilemiyoruz. Bizim gibi turizmde çalışıp aynı sıkıntıları yaşayan onlarca insan olduğunu biliyoruz. En kısa zamanda bitmesini temenni ediyoruz.

Ayser Özbulut, Sağlık Bakanlığı’nda öğretmen ve anestezist olarak çalıştı,51 yaşında, yazar evli ve bir çocuk annesi …

TEHLİKE BURNUMUZUN UCUNA GELMEDEN GERÇEKLERİ GÖREMEDİK

Corona virüs salgını Çin’de ortaya çıktığı tarihten itibaren hayatımızda çok şeyler değişti. İlk etapta bize uzak olduğu için çok önemsemedik. Sonra Türkiye’de vakalar açıklanmaya başlandı. Biraz endişelendik. Bir hafta öncesi Bodrum’da corona virüs vakalarının olduğunun açıklanmasıyla endişe boyutunu geçtik. İnsanoğlu işte burnunun ucuna gelmeden olayların ciddiyetini tam kavrayamıyor.

Bodrum’da Restoranlar, mağazalar, gece kulüpleri, kafeler ve bilumum işletmeler kapandı. Gıda marketleri, eczaneler, hastaneler ve devlet daireleri dışında açık hiçbir yer kalmadı. Şehir derin bir sessizliğe gömüldü. Biz de   “Evde kal” “Hayat eve sığar” mottolarıyla kendimizi eve kapattık. Zaruri ihtiyaçları gidermek amacı dışında sokağa çıkmıyoruz. Devlet büyüklerimizin önerdiği gibi kendi O HAL’imizi ilan ettik…

Televizyon ve sosyal medyadan Bodrum, Türkiye ve dünya gündemindeki corona virüs etkilerini takip ediyoruz.

Hepimiz aşçı olduk. Yemek yapmaya vurduk kendimizi.

Hepimiz corona virüs uzmanı olduk. Sosyal medyadan, telefondan, özel mesajlardan birbirimizi bilgilendiriyoruz.

Hepimiz obsesif olduk, takıntılarımız arttı. Neredeyse çamaşır suyuyla baştan aşağı yıkanacağız.

Hepimiz paranoyak olduk. Havadan sudan herkesten herşeyden virüs bulaşacağı paniğiyle yaşıyoruz.

Hepimiz kitap okumaya başladık. ( Bu sanırım iyi bir şey, umarım devam ederiz)

Hepimiz eldiven ve maskeyle yaşamayı öğrendik.

Devletimizin vatandaşına bakacak parası olmadığını cep telefonlarımıza “Brizbize yeteriz Türkiye’m Milli Dayanışma Kampanya’sına ‘KORONA’ yazıp bu mesaja cevap vererek veya 8119 a kısa mesaj atarak 10 TL katkı sağlayabilirsiniz” şeklinde gelen mesajla anladık. Bu kısıtlamanın sonucunda ekonomik olarak batacağımıza inandık.  

Aile bireyleriyle 7/24 yaşamayı öğrendik. Sonuçlarını kısıtlamalar kalktığında göreceğiz.

Şahsen obsesif ve paranoya dışındaki etkileri kendim için değişiklik saymıyorum.

İkinci sorusu

EVDE KALARAK KENDİ KENDİMİZE YETMEYE ÇALIŞIYORUZ

Bu soru üzerinde epeyi düşündüm. Ne bekleyebilirim ki? Kendi kendimize yaşamamız söylendiği için, evde kalarak kendi kendimize yetmeye çalışıyoruz.

Ve üçüncü sorusu

YEREL YÖNETİMİN NE YAPIP YAPMADIĞINI ANLAYAMADIM

Bu soru çok önemli aslında. Bodrum’da yerel yönetim şehrin hijyeni ile ilgili çalışmalar yaptığını açıklıyor. Bodrum merkezde bir site içerisinde oturuyorum. Site içinde yerel yönetimin yaptığı hiçbir uygulamaya tanık olmadım maalesef.

Zaruri ihtiyaçlar için dışarı çıktığımda geçtiğim sokaklarda da hiçbir uygulamaya denk gelmedim. Bu nedenle ne yaptıkları ya da yapmadıkları konusunda yorum yapamam.

Ancak vatandaşın bu süreci atlatmasını kolaylaştırmak için bulunamayan ya da bulunduğunda fahiş fiyatlarla satılan eldiven ve maske temin edilebilir ve vatandaşa muhtarlıklar aracılığı ile ulaştırılabilir. Caddelere sokaklara sitelere muhtarlıklar aracılığı ile dezenfektan malzemeleri ulaştırılabilir ve gerekli tedbirlerin uygulanması sağlanabilir gibi düşüncelerim var. İlgililerin dikkatini çekerse belki uygulamayı düşünürler.

Bu gün emlak danışmanı bir arkadaşımdan yoldaki araç sayılarının arttığını, tapu dairesinin önünde de vatandaşların olduğunu öğrendim. Bodrumdaki birçok şantiyenin faaliyetlerine devam ettiklerini de biliyoruz.

Ne diyelim, Evde kal Türkiye. Evde kal Bodrum.

Müjdat Akgün, profesyonel turist rehberi, 46 yaşında evli bir çocuk babası

TÜM DÜNYADA OLDUĞU GİBİ ÜLKEMİZDEDE EKONOMİDE VE SAĞLIKTA CİDDİ KAYIPLARI OLACAKTIR…

Bilinçli birçok insan bu hastalığın ülkemizde görülmesinden sonra kendince ufak tefek önlemler almaya başladılar. Başta dışarıdan eve geldikten sonra eller yıkandı ve hijyene dikkat etmeye başladılar. Günler geçtikçe işin ciddiyeti artması hükümet tarafından bir takım sağlık önlemlerin alınmasına sebep oldu. Sokağa çıkma yasağı baştan katı bir şekilde alınmalıydı. Ülkemize Çin'den uzun bir süre sonra gelen bu hastalığı Çinlilerin aldığı tedbirleri baştan uygulanmalıydı. Yerel yönetimin almış olduğu tedbirler bence çok gevşek. 17 Mart tan beri zorunlu olmadığım müddetçe evden çıkmadım. İki kez Bodrum'a indim. İlkinde Mart sonunda arabadan inmeden merkezden geçip Gümbet’ e kadar gidip evime döndüm. İkincisinde kredi kartı borcumu ödemek için bankaya girmek zorunda kaldım. İşimi hallettikten hemen sonra eve geri döndüm. Her iki sefer de sokakta gereğinden fazla insan olduğu gördüm. İnsanlarımızın çoğu alınan önlemleri maalesef ciddiye almıyor ve uygulamıyor. Bu hastalığın tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde ekonomik açıdan ciddi kayıpları olacaktır. Bodrum'un turizm bölgesi olması bu seneyi maalesef olumsuz etkileyecektir. Bu sene turizm sezonu açılmadan kapanmıştır kanaatindeyim. İki dini bayramın turizme kısıtlı katkısı olacaktır. Başarı olarak hiçbir şey görmüyorum. Müjdat Akgün 46 profesyonel turist rehberi evli bir çocuk.

Güler Sümer, ekonomist, 68 yaşında , evli ve bir çocuk annesi..

YEREL YÖNETİM SALGIN İLE MÜCADELEDE GÜVEN VERİYOR

Virüs salgının son Türkiye 'de hızla  tırmanması nedeni ile sosyal izolasyon ve mesafeye çok daha dikkat ediyorum. Yaşamım baştan aşağı değişti doğal olarak.

Beklediğim hizmetlerde ufak tefek aksaklıkların dışında būyūk bir sıkıntı yaşamıyorum.

Yerel yönetimin salgınla ilgili en önemli başarısı gūven vermesi, ekiplerin canla başla çalışması.

Aksaklık, yaşadığım yer olan Peksimet'te dezenfektan işlemlerinin yetersizliği, salgın nedeni ile zor durumda kalan ailelere henūz gerekli yardımların ve desteğin ulaşmamış olması.Ozellikle gıda,temizlik malzemesi, çocuklar için kitap ve malzeme eksiğinin giderilememesi.