CORANA VİRÜSÜ HAYATIMIZI NASIL DEĞİŞTİRDİ ? BODRUMLULAR ANLATTI...

ANTERHABER -  Hatta binlerce yıldır. Göçler , gelenler gidenler, ne 3 bin yıl önce de de günümüzde durmadı. Hala akın akın ilçemize gelenler var.

Peki Bodrumlular , vatandaşlarımız, salgın hastalık ile ilgili ne düşünüyor. Ne yapılması veya ne yapılmaması gerektiğini nasıl anlatıyor. Bizler çeşitli meslek gruplarından vatandaşlarımıza sorduk, onlar yanıtladı. 

Funda Çavdar Ünlüçayaklı, 52 yaşında , öğretmen, denizci , evli ve  bir çocuk annesi :

TÜM TÜRKİYE HAZIRLIKSIZ YAKALANDI OLAYIN VAHAMETİ CİDDİYE ALINMADI

Herşeyden önce işimi kaybettim. Eşim ve kızımla her gün 24 saat beraberiz. İnsanın, sadece temel ihtiyaçlarını karşılayarak yaşayabileceğine olan inancım güçlendi. Fakat sadece bunu sağlayabilmenin bile ne kadar güç olduğunu tohum ekmenin, fide yetiştirmenin, elimizde sadece bir fincan toprağımız bile olsa onu ekerek değerlendirmenin bizi ayakta tutacak en büyük zenginlik olduğunu bir kez daha gördüm. Eve kapandığımız şu günlerde tüm komşularıma ve yakın çevreme bunu anlatmaya zaman ayırıyorum. Ailemden de hiçbir zaman mal, mülk, para için yaşama öğretisi almadığım için, bundan sonra hayatını sadeleştirmek konusunda diğer insanlar kadar zorluk çekmeyeceğimizi, 10 yaşındaki kızıma fark ettirmek için bir fırsat olarak görmeye çalışıyorum.

Asgari koşullarla yaşayabilmek benim hayat felsefem olduğu için, henüz beklentilerimin arttığı bir döneme girmedim. Ancak SGK, tapu, gelir … gibi bilgilerimizin devlette mevcut olduğunu biliyorum. En azından bunlara sahip olmayan biri olarak kapımın çalınmasını ya da telefonumun çalmasını bekledim doğrusu.

Bu duruma tüm Türkiye hazırlıksız yakalandı, çünkü olayın vahameti ciddiye alınmadı. Dolayısıyla Bodrum yerel yönetiminde de bazı aksaklıklar oldu. Ama bu aksaklıkların hızla iyileştirilmesi bence yerel yönetimin, ama en çok da Ahmet ARAS’ın başarısıdır. Bence Türkiye’deki pek çok yöneticiden daha fazla ciddiye aldı pandemiyi. Kamuya açık tüm mekanlardaki kuralsızlık hızla giderildi.  Şu an iyileştirilemeyen tek konu toplu taşıma araçlarındaki yolcu sayısının ve dışarı çıkmak zorunda kalan halkın maske denetimi  bence.

Asıl önemlisi ise Türkiye’deki tüm il ve ilçe belediye başkanları malum sebeplerle, kendi sınırları içindeki virüs kaynaklı can kaybı sayısını açıklayamıyor. Ama geçen yılın mart ve nisan ayı ölüm sayılarını ve mart.2020’deki yenidoğan ölüm sayılarını gün gün açıklamalılar. Bunu yapabilirler. Bu yılki artış oranını yüzde cinsinden öğrenmeye Türk Milletinin hakkı var. Ve bu konuda liderliği de Bodrum Belediyesinin yapacağına olan inancım tamdır.

Deniz Kılıç, 49 yaşında ,  evli ve iki çocuk babası Deniz Kılıç, seyahat acentası sahibi…

BÖYLE GİDERSE ACENTAYI KAPATMA YOLUNA GİDEBİLİRİZ

“Türkiye hem turist getiren hemde yurtdışında türkleri gezdiren bir seyahat acentasının sahibiyim. Yaklaşık 3 hafta önce bütün yurtiçi ve yurtdışı operasyonlarımız durdu. Ağustos sonuna kadar da herhangi bir hareket beklenmiyor.Bütün kış yaz operasyonunu bekledik. Maalesef beklerken ofis ve ev kiralarımızı, çalışanlarımızın maaşlarını ödemeye devam etmek durumundayız. Bu duruma daha ne kadar devam edeceğimizi bilemiyoruz. Böyle devam ederse acentayı kapanma yoluna bile gidebiliriz”

Rezzan Şebin , 66 yaşında, gazeteci ve Bodrum Belediyesi Şehir Tiyatrosu Müdürü

SIKI YÖNETİM DEĞİL AMA ÖZ YÖNETİM İLAN ETTİM

“ Son bir haftada yaşamımdaki tek değişiklik, her gün işe gidememek. Kurallara uymak. Basın kartım olmasına rağmen, genç meslektaşlarım varken sokaklara çıkmanın çok gerekli olmadığına inanarak ve onların çalışmalarını izleyerek bu süreci yaşamanın doğru olduğuna inandım. Yani sıkıyönetim değil, özyönetim ilan ettim. Yerel yönetimimiz ile ılgili kişisel henüz hiç bir sorunum, temasım , ihtiyacım olmadı. Ama gazeteci kimliğim ve ekoloji konusunda duyarlılığım nedeni ile, yarımadamızdaki sorunların tarafıma iletilmesi ardından, başkan Aras ile yaptığım telefon görüşmeleri akabinde,  sorunlu bölgelere ekipler gönderilerek müdahale edilmiştir. Bu bir başarıdır. Virüs bugün var, yarın veya yarından sonra yok.  Ama ekoloji, doğa yıkımı rant uğruna virüs ve insan sağlığı dinlemeden devam ediyorsa, getireceği tahribat virüsten de kalıcı olacaktıŕ.  İnsanlar ölür, yerine yenileri doğar. Ama denizler, ormanlar, göller, tarım alanları bir daha geri gelmez. Bu anlamda belediye başkanımız, bu zor süreçte bile gereğini yapmaya çalışıyor. Bu bir başarıdır”

Önder Akkaş, 45 yaşında , turizmci evli ve iki çocuk babası

EKONOMİK KAYGILARIMIZ VAR

“85 yaşında kayınvalide var. 3 haftadır sosyal izolasyondayız. Bulunduğumuz yerden dolayı yaşamımız çok değişmedi. Evimiz herkese uzak zaten.

Ama çocuklar artık kaba sığmıyor. Babaanne ve büyükbaba bizden ayrı evde oturduğu için neden onlardan uzak durmamız gerektiğini anlatmakta zorlanıyoruz. Uzaktan sevmemiz gerektiğini anlatmaya çalışıyoruz. Sarılmak istiyorlar, hayır dendiği zaman artık onları sevmiyormuyuz diye soruyorlar. Kreşe gidip arkadaşlarıyla oynamak istiyorlar. Hem onlar için hem bizim için çok zor. Ama yine de Mazı da olduğumuz için çok şanslıyız. Sebzelerimizi dikiyoruz. Tavuklarımız var.

Benim kaygım ise ekonomik. Sezona bitecek gibi görünmüyor. Eldeki bitmek üzere. Ne yapacağımızı bilmiyorum. İki aydır hazırlık yaptık zaten. Ozonlama makinasına kadar her şeyimiz var.

Bir taraftan da personelin elinden tutmaya çalışıyorum ama artık çok zor. Bankalara müracat ediyorum. Kredi alsam bile 6 ay ödemesiz diyelim, 6 ay sonra kış gelecek iş yok para yok.Sürekli bir arada olmanın ve ekonomik kaygıların neden olduğu aile içi gerginlikte bir taraftan. Her sabah herkese bitkisel vitaminleri ver, bünyeyi kuvvetli tutmak için yemek planı yap. Böyle geçirmeye çalışıyoruz. Henüz antidepresana başlamadık. Allah sonumuzu hayır etsin”