Bugun...


Ayser Özbulut

facebook-paylas
YOLLARI AÇAN KADIN NURAN YÜKSEL…
Tarih: 24-06-2019 17:10:00 Güncelleme: 24-06-2019 22:34:00


YOLLARI AÇAN KADIN NURAN YÜKSEL…

Ben kendisine “Yolları açan kadın” diyorum. Röportajı okuduğunuzda aynı düşünceye sahip olacağınızdan eminim. O bir Bodrum’lu. Babası 17.Yüzyılın sonunda Türkmen Yörük ailesinin bir kolu olarak Karaova bölgesi Çömlekçi köyüne yerleşen bir ailenin oğlu, annesi Girit göçmeni bir ailenin kızı. Bu gün karşımıza, öğretmen, siyasetçi, yazar ve güçlü bir kadın olarak çıkıyor.

Öğretmenliği siyaseti umutlarıyla yaşamış, kurtuluş mücadelesinden çıkmış bir ülkenin, bu gün çapsız politikacıların başarısızlığı nedeniyle düştüğü durumdan kurtaracak,  Atatürk Cumhuriyetinin yarattığı Cumhuriyet kadını projesi olarak tarif ediyor.

 

 

Mütevazı yaşamının içinde büyük bir servete sahip. Servetini tarif edişi duruşunda saklı.  Ailesi çocukları ve torunları kendi elleriyle düzenlediği bahçesi, vazgeçemediği umudu, begonvil ve zakkum ağaçları içerisindeki duruşu, geçmişten geleceğe Bodrum’luyum ailem ve umudum benim en büyük servetim diye haykırıyor…

BEN MÜFTÜ YAKUP’UN TORUNU YÖRÜK KIZIYIM

A.ÖZBULUT: Önce sizi tanıyarak başlayalım sohbetimize. Nuran Yüksel kimdir?

N. YÜKSEL :   Bodrum’luyum. Doğduğum yılı söylemeyecek yaşa geldim. Çok önceki kuşaklardan geliyor Bodrum’luluğum.  Rahmetli babam ben küçükken “Kızım sen Müftü Yakup Efendinin torunusun, dedeni iyi tanı ve çocuklarına, torunlarına anlat, sen bir Yörük kızısın bunu asla unutma…” demişti.

Ben bir Yörük kızıyım ve Müftü Yakup dedemizden kısaca bahsetmek istiyorum. Hacı kara Mehmet in 1860 yılında doğan oğlu. Yakup dedemin dayısı Süleyman Zırh Abdülhamit in nazırlarından. Çömlekçiye geldiği bir zaman, dedemin çok akıllı ve meraklı bir çocuk olduğunu görür ve onu İstanbul’a saraya götürür. Süleymaniye medresesine yazdırır. Sonra dedemiz İstanbul Darülfünunun ’da Hukuk ve fıkıh eğitimi alır. Akabinde sarayda şehzadelere müderris olur.222 sayfalık kendi el yazmasıyla kaleme aldığı bir kitap yazar. Bu çok kıymetli eser bende. Ve ilerde müzede yer alması için koruyorum. Cumhuriyet döneminde Bodrum’a atanan ilk Müftüdür.

İlkokulu Bodrum Turgut Reis İlkokulunda okudum. Ortaokul ve lise Ankara Yenimahalle Kız Lisesi’nde parasız yatılı olarak okudum. Babam okumaya ve öğrenmeye çok hevesliydi. Bütün çocuklarını okutmak için tüm gayreti göstermiştir. Eskişehir Eğitim Enstitüsü Matematik bölümü mezunuyum.

İlk tayin yerim 1978-79 da Tunceli Ovacık ilçesiydi. Benim için çok özel olan bu ilçede adeta bir dönüşüm yaşadım ve kitabımda özel bir bölümdür.

Muğla Yatağan-Bodrum da yöneticilik ve öğretmenlik yaptım. İki dönem Bodrum ÇYDD şube başkanlığı yaptım. 20. yılın sonunda siyaset içinde yer bulmak için ayrıldım.

 

 

 

A.ÖZBULUT: Nuran Yüksel kendini nasıl tarif eder, Hayata bakışı nedir?

N.YÜKSEL: Asında insanın kendini tanımlaması pek kolay olmuyor. Sadeyimdir, netimdir, başkalarının mutluluğu zenginliği başarısı beni çok mutlu eder. Anaç bir yapım vardır. Sosyal yaşamın ve iş yaşamının içinde yoğun yaşarken ev kadınlığı annelik sorumluluklarını da asla ihmal etmeyi sevmemişimdir. Dışarda sınırsız özgürlüğe sahip bir kadın olmama rağmen evimde hala ataerkil çekirdek aile sorumluluklarına ve geleneksel yaşamaya özen gösteririm.

Gençlere her zaman çok güvenmişimdir. Bizim kuşak büyürken büyük bir umutla dünyayı değiştirebilmenin derdi telaşına düştük. Elbette her insanın bir derdi olur bu hayatta. Bazen iyi bir evlat yetiştirirsiniz, bazen de yol gösterici olursunuz. Bazen de sadece kalbinizdeki sevgi ile iz bırakırsınız.

Çocukları ve çiçekleri çok severim. Görüntü olarak çok ciddi ve çerçeveli olduğumu söylerler. Balık burcuyum. Duygusal yönümün beni ne kadar çok sarmaladığını ancak beni yakından tanıyanlar bilir.

 

 

 

TÜRKAN SAYLAN’LA TANIŞMAK HAYATIMI DEĞİŞTİRDİ…

A.ÖZBULUT: İyi bir öğretmen olmak size yetmedi mi? Neden çok sevdiğiniz öğretmenlik mesleğini bırakma kararı aldınız?

N.YÜKSEL: Ben toplumsal sorunlarla ilgilenmeye öğretmenlik yaparken yeterli olacağımı düşünürdüm. Ancak ÇYDD ile tanışmam kadın eğitim ve çocuklarla ilgilenmenin değerini hatırlattı. Türkan Saylan ile tanışmam yaşamımda 2. Dönüm noktası olmuştur. Onun sayesinde ve önderliğinde siyasi yaşamım başladı diyebilirim. Türkan Saylan kadının hayatın ve siyasetin içinde olması konusunda benim hevesime güvenerek teşvik etti beni. Ayrıcalıklı hissetmemi sağladı. Bu hevesle kendimi aktif olarak siyasetin içinde buldum. Daha sonrasında ise kendimi hiç vazgeçmeyen bir umutla kendi değerlerim doğrultusunda siyasetin içinde mücadeleye devam ettim.

A. ÖZBULUT: Sizi hem öğretmen, hem siyasetçi, hem de yazar olarak tanıdık. Hangi Nuran Yüksel daha baskın. Bize anlatabilir misiniz?

N.YÜKSEL: Nuran Yüksel’i üç ayrı kavramdan biriyle sınırlamak mümkün değil benim için. Sanırım yaşantımın her döneminde, hangi pozisyonda olursam olayım, öğretmen kimliğim diğer kimliklerimin önüne geçmiştir. Benim bile…

 

 

 

A.ÖZBULUT: Bodrum’un ilk kadın siyasetçilerinden biri olmak size ve Bodrum’a ne kazandırdı?

Biliyorsunuz neredeyse 25 yıldır aktif olarak Bodrum yerel siyasetinin içinde yer alan çok az sayıdaki kadınlardan biriyim. Kadının siyasal alanda adının olmadığı, hatta yok sayıldığı ülkemizde tüm özgürlüklerin ve olanakların olduğu düşünülen Sevdalısı olduğum Bodrum ve ülkem için dünya kenti Muğla Bodrum’da siyaset üretmeye çalıştım. “Çözüm siyaset ”diyerek okulu olmayan, erkek egemen siyaset dünyasında yetki ve sorumlulukları olan bir kadın seçilmiş siyasetçi olarak değişmeden, hayallerimden vazgeçmeden ayakta kalabilmeye çalıştım… Öğretmen siyasetçi yazar olmak galiba bana son dönemlerde iyi bir yurtsever olmayı öğretti. Ülkemi toplumu ve insanları tanıma fırsatı verdi.Siyasal yaşamda görev almanın çok onurlu bir toplumsal hizmet olduğunu siyasette almanın olmaması gerektiğini, alınan ve kazanılan tek şeyin halkın takdiri ve sevgisi olduğunu öğretti.

 

 

 

MAALESEF BU ÇAPSIZ POLİTİKACILAR YÜZÜNDEN SIKINTILARA GİRİYORUZ. AMA YİNE DE UMUDUMU YİTİR MİYORUM…

A.ÖZBULUT:  Yürüyüşümden İzler “Sosyal ve Siyasal Yaşamda Umudun Yolu” ismini verdiğiniz kitabınızı yazma kararı nasıl çıktı?

N.YÜKSEL: Benim için sosyal ve siyasal yaşam çok zorlu geçti. Erkek egemen bir toplumda kadın olarak umutla mücadele etmenin nasıl bir süreç olduğunu tahmin edersiniz. Maalesef bu çapsız politikacılar yüzünden sadece yerelde değil ülke genelinde sıkıntıya giriyoruz. Üstelik Bodrum gibi dünya kentinde yaşarken bile.  Ama ben yine de umudumu yitirmiyorum. Siyasi karar organlarının işleyişindeki sıkıntılara 2009 Bitez Belediye Başkan aday adayı, 2014 Bodrum Belediye Başkan aday adayı olduğum zaman üzülerek tanık oldum. Demokratik olmayan yöntemlerle, atamalarla Belediye başkan adayları tüm örgütlere dikte edilmişti. Bir kadın olarak siyasette yok sayılmak içimi çok acıtmıştı…

Ayrıca sözlü tarih çok eskiden beri ilgimi çeker. Sözlü tarihle ilgili bilgi ve belge biriktiriyordum. Birikimlerimi geleceğe aktarırsam mücadelemi onurlandırmış olacaktım. Gelecek nesile Yürüyüşümden İzler’i bir yol arkadaşı olarak bırakmak istedim. Bu kararımla hem kendimi, hem mücadelemi, hem ailemi hem de birlikte yürüdüğüm tüm yoldaşlarımı onurlandırmış oldum.

 

 

A.ÖZBULUT: Birçok alanda yol gösterici oldunuz. Yaptığınız işin meyvesini tattığınızı düşünüyor musunuz?

N.YÜKSEL: Evet. Yaptığım çalışmaları hiçbir zaman iş olarak görmedim. Öğretmenlik, siyaset, özellikle belediyecilik, Bütün bunları sevmeden yapmak ve başarılı olmak mümkün değildir. Öğretmenlik ve siyasetin öznesi insandır. Onlara dokunmadan, gözlerinin içine bakmadan başarılı olma şansın hiç yoktur. Bu durumun makamla mevkiiyle de alakası yoktur. Öğrencilerim ilerde karşıma sosyal yaşamda ve siyasette çıktılar ve hep yanımda oldular. Sevgiyle, saygıyla… Evet, evet karşılığını fazlasıyla aldığımı söyleyebilirim. Benim için siyaset ve öğretmenlik bir yaşam tarzı oldu adeta.

BİRGÜN BİR CUMHURİYET KADINI BENİM HAYALİMİ GERÇEKLEŞTİRECEK…

A. ÖZBULUT: Hayalleriniz var mıydı? Ulaştığınızı düşünüyor musunuz?

N.YÜKSEL: Siyasetçi olarak yerel yönetimin başında olmak en büyük hayalimdi. Kendimi Bodrum Belediye Başkanı olarak hayal ettiğimde; insan odaklı muhteşem çözümlerle çok mutlu bir Bodrum halkını temsil edecektim. Fakat günümüz siyasetinde bunun olamayacağını öğrendim. Hayallerim yıkılmadı çünkü ben umudun elçisiyim. İnanıyorum, bir gün bir Cumhuriyet kadını benim hayalimi gerçekleştirecek.

Ulaştığım insani hayaller oldu tabiki. Fakat belki çocukluk hayali değil ama siyasetin içindeki mücadelemi bir kitap haline getirip geleceğe bırakmak hayallerim arasına girmişti. Ve gerçekleştirmek muhteşem bir mutluluk…

A.ÖZBULUT: Kendinizi bulunduğunuz noktada farklı görebiliyor musunuz? Farkınız nedir?

N. YÜKSEL: Evet, her zaman kendimi biraz farklı görmüşümdür. Öğretmenliği sadece bilgiyi yüklemek anlamında hiç görmedim, aslolan gençliği geleceğe hazırlamaktı. Siyaseti de hiçbir zaman bir makam, mevki koltuk sevdasına tutulup ’’hedefe ulaşmak için her şeyin mubah olduğu ‘’ anlayışına kapılmadan yapmaya çalıştım.

 

 

A.ÖZBULUT :   Bodrum Sizin için ne anlama geliyor? Bodrumda yazmak yazar olarak yaşamak ne hissettiriyor?

N.YÜKSEL: Bodrum’u Bodrum yapan değerler, benim sizin, burada yaşamayı seçenlerin Bodrum’da var olma sebepleri aslında.O nedenle onlara sahip çıkma ve geleceğe olduğu gibi bırakmak en önemli sorumluluklarımız arasındadır.

Heredot’u okumalı öğrenmeliyiz. Mozoleyi yaptıran kral Mavsolosu, kızkardeşi ve karısı Artemisia’yı, ilk kadın amiral artemisi bilmeliyiz. Antik Tiyatrodan Bodrum’u, Karatoprakta Bayraktepe’den önümüzde uzanan ege ye bakmalıyız.Konacık Çırkan tepesinden Pedasa’ya çıkmalıyız.

Bodrumlu Milletvekili Avram Galanti, Bodrumlu Müftü Yakup Öneş’i, kunduracı Süreyya Usta, Pilaçiyi,sandaletçilerin piri Ali Güven’i,süngerci Aliko’yu,deli İbramı, Aksona Mehmet’i, Osman Nuri bilgini, Mehmet Uslu’yu, terzi İbrahim’i, Cevat Şakir’i, Neyzen Tefik’i, Zeki Müren’i ve kısaca Bodrum’u Bodrum yapan insanlarını

Çekişte zeytinimizi, çökelek peynirimizi, pesmetimizi, Süleyman hoca armutumuzu, körek mantarımızı, tilkişen ve acı otumuzu, keşkek ve lokum pilavımızı, bilelim. Tanıyalım. Yaşatalım. Unutmayalım unutturmayalım.

Çocuklarımızın kendi geleceklerini ancak kendi kökleri ve değerleri üzerinden yüceltip geliştirebileceklerine inanıyorum. O nedenle torunlarım ve diğer çocuklar değerlerini ve kendilerinden önceki aile fertlerini bilsinler unutmasınlar yaşatsınlar istiyorum.

A.ÖZBULUT: Biraz da yaptığınız sanat dalı edebiyattan bahsedelim. Yazar Nuran Yüksel neler yapıyor?

N.YÜKSEL: Önce kendimi Yazar Nuran Yüksel değil yazan Nuran Yüksel olarak betimlemek isterim.Kitapta yazdıklarım sadece aile soyağacının anlatısı ve ya Nuran yüksel in otobiyografisi değildir. Herkesin kendine özel yaşanmışlıkları vardır ve çok kıymetlidir. Bunların geleceğe not düşülmesi ilerde tarih yazacaklar için birer belge ve bilgi değerindedir. Ve buna Sözlü Tarih deniliyor. İşte bu nedenle kitabımın çok kıymetli olduğunu düşünüyorum… Sanırım Yürüyüşümden İzler seri olarak devam edecek. Yazın çalışmalarım bunun üzerine devam ediyor çünkü.

Ülkemizde ve dünyada o kadar çok haksızlık, adaletsizlik var ki, bütün bu haksızlıklara ancak sanatla ve edebiyatla direnebilirsiniz. Bende her şeye rağmen dünyanın ve insanlığın muhteşemliğine sanata dayanarak inananlardanım. Yazdıklarım, anlatmaya çalıştıklarım sadece benim sınıfımdakiler için değildir. Daha çok ’’öteki ‘’dediklerimiz içindir. Ezileni, susturulanı, sesini duyuramayanları anlatmak ve sahip çıkmak içindir.

Bireysel çalışmaların yanı sıra Kent Konseyi Kültür Sanat Meclisinin çalışmalarının da önemsenmesi gerektiğini düşünüyorum. Bodrum kültür ve sanatın başkenti diye anılsa da maalesef popüler kültürün baskısı altında kalmış. Edebiyat ve yaratıcı sanat dalları kendini koruma altına aldıkları için popüler kültüre malzeme olmak istemiyorlar.

Yazar Nuran Yüksel kitabı ile birlikte söyleşiler yaparken çok mutlu. Çünkü 3K Söyleşilerinde kadın kitap konuk üçlemesiyle insana dokunduğunu düşünüyor. Özlemini kurduğu kültür sanat kenti Bodrum’a çocukluğundaki anıların ve Bodrum’u Bodrum yapan değerlerin hizmet etmesini istiyor. Ve ben bu Nuran’ı çok seviyorum…

YAZMAK BENİM İÇİN GELECEĞE NOT DÜŞMEK ANLAMINI TAŞIYOR

Yazmak geleceğe not düşmek anlamını taşıyor yolları açan kadın Nuran Yüksel için. “Yürüyüşümden İzler” kitabı;  kadın, siyaset, duygular, umutlar, acı gerçekleri barındırıyor. ”Yazdıklarım aynı zamanda yaşadığım dönemlerdeki yaşadığım yerlerin sosyal, ekonomik ve siyasi değişimlerini de benim gözümle ve kalbimle geleceğe aktarabilme çabasını anlatıyor.” Derken hem gülümsüyor hem de duygulanıyor karşımda. Yaşadıklarının izleri hala duruyor düşüncelerinde. Kadınlarımıza kızlarımıza bilgi belge ışık olabilecek izler bıraktığından, umudun yolundan hiçbir zaman çıkmayacağından oldukça emin ve gururlu.

Barışı güçlendirmenin en önemli yolunun siyasetten ve yaşanmışlıklardan ders almakla gelişeceğine inanan Nuran Yüksel;  Nasıl bir insan, nasıl bir toplum, nasıl bir devlet ve nasıl bir eğitim istiyoruz. Siyasi farklılıkları nasıl fark edip nasıl fark ettireceğiz sorumluluğunu eğitimci ve yazar kimliğine yüklüyor ve yürümeye devam ediyor. Kapıları tek tek açıyor ve böylece izlerini takip edeceklerin yolunu çoktan açmış oluyor.

Keyifle geçen bu sohbeti yine Nuran Yüksel’in son cümlesiyle tamamlayalım.

“Ne olursanız, kim olursanız, hangi mesleği yaparsanız yapın umudunuzu asla yitirmeyin hem Türkiye için, hem de kendimiz için inanmalıyız

HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK “

Sevgi ve dostlukla

AYSER ÖZBULUT

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 



Bu yazı 8413 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA

Web sitemize nasıl ulaştınız?


Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
resmi ilanlar
GÜNLÜK BURÇ
nöbetçi eczaneler
YUKARI