ADALIYALI’ DA TURİSTİK TESİS TARTIŞMASI BÜYÜYOR...

BODRUM PROFESYONEL OTEL YÖNETİCİLERİ DERNEĞİ’NE SORUYORUZ!

Bodrum Kent konseyi Ekoloji Gurubu sözcüsü Mehmet Çilsal dün Bodrum Profesyonel Otel Yöneticileri Başkanı Serdar Karcılıoğlu’nun Adalıyalı’daki turizm yatırımları için yaptığı açıklamaya yanıt verdi. Çilsal bugün yaptığı yazılı açıklamada , Karcılıoğlu’na aşağıdaki soruları yöneltti.

Madem Bodrum’da doğal-doğru-kaliteli turizmin ne olduğunu, emlak-konut sektörünün değil, turizm sektörünün geliştirilmesi gerektiğini biliyordunuz da bugüne kadar aşağıdaki görseller ile örneklendirilen projelere neden hiç ses çıkarmadınız; neden itiraz etmediniz; neden dava açmadınız? Bu projelere karşı idari-adli-sivil her türlü yolla mücadele eden yurttaşlar ile neden hiç temas kurmadınız; dayanışma ilişkisine girmediniz?

ETS Adalıyalı projesi, incelediğimiz kadarıyla aşağıda görselleri verilen ve A’dan Z’ye cehalet, felaket dolu, hukuka aleni aykırılıklar içeren projelerden oldukça farklı gözüküyor; bu haliyle de azgelişmiş, görgüsüz sermaye sınıfı yatırımına benzemiyor. 

Dolayısıyla, “Bodrum, bir tatil kasabası olarak dünyanın tanınan turizm destinasyonları arasındadır. Bodrum’un öncülüğü “Turizm” olmalıdır. Turizm sezonunu uzatmak istiyorsak zengin ve A+ misafire hizmet verebilecek nitelikli turizm tesislerine sonuna kadar destek olunmalıdır. Oysa, gelinen nokta bambaşkadır. Bodrum Yarımadası’nın kış nüfusunun 350 bini geçmiştir, ikinci konut enflasyonu yaşanmaktadır.  Aşırı göçe kapı aralanmıştır.  Bodrum mimari yapısına taban tabana zıt, yılda 15-20 gün kullanılabilen ikinci konutlar ile göç yaşamına uydurulmuş siteler, hiçbir plan ve emsal şartlarına uymayan göstermelik bir küçük otel yapısının kamuflajında Otel adı altında onlarca lüx konutlar yapılırken...” şeklindeki tespitinize katılıyorum.

Öte yandan, Kültür ve Turizm Bakanlığımızca Arkeolojik Sit alanı olan Kissebükü’nde  kazı çalışmaları başlatılacak olması elbette ki sevindirici bir gelişmedir.

Ancak, Tıpkı Kale Restorasyon-Restitüsyon konusunda olduğu gibi Kissebükü konusunda da bazı Yurttaş, STK, Oda vb. ler aşırı hassasiyet göstermiştir, göstermeye de devam etmektedir. 1980’lerden beri hak hukuk tanımaz bazı(!) yatırımcıların yağmacı karakter, tarz ve davranışları yüzünden Biricik Yarımada’nın ne hale geldiği ortadayken; Gündoğan Peynir Çiçeği Derneği dahil bazı(!) çevrecilerin neden hassaslaştığını anlamak sizce çok zor olmamalı!..Nasıl ki kimse durup dururken delirmezse; durup dururken de “istemezükçü” olunmaz. Hatta gerçekçi olmak gerekirse, sandığınızın tam tersine, denizciler dünyası oda ve derneklerini geçmişte gerekenin çok çok altında hassasiyet gösterdiği için eleştirmek bile mümkün. 

Altını çizerek belirteyim; kirli ve eksik bilgilerle hareket ediyorlar dediğiniz o bazı çevreciler, sandığınızın aksine, yapıp ettikleriyle “yurttaş” olduklarını kanıtlamaya çalışan; bananeci,biatçı, eğik, sinik, çıkarcı, hedonik,yaltakçı, şakşakçı, ödlek filan da olmayan, hukuk devletini sonuna dek savunan hakikatli insanlardır...

Şimdi, alıngan istemezükçü bazı çevreciler olarak BOYD (Bodrum Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği) Başkanı Serdar Karcılıoğlu’na soruyoruz: 

1-ETS’nin, projesine uygun davranarak tatil-yalı evleri yapıp satmayacağına kefil misiniz?

2-ETS’nin de sahibi olan Sayın Kültür ve Turizm Bakanı’nın, turizm imarlı konut yapıp satma işine kesin yasak getirmesini, turizm imarlı yalı-tatil köyü dalaveresine son vermesini veya varolan mevzuatı kaldırmasını; bu tür yapıları yıktırmasını sağlayabilir misiniz?

3-Sayın Kültür ve Turizm Bakanı’nın, Anayasa, Kıyı Kanunu ve ilgili mevzuatlara rağmen yarımadamızda devam eden kıyı katliamlarını durdurmasını sağlayabilir misiniz?

Yok, hatırınız veya gücünüz yetmezse; bizimle temas kurun ve turizme de yarımada ekositemine de zarar veren yanlış, hukuksuz tüm girişimlere karşı birlikte mücadele edelim.

ANTERHABER.COM ‘DAN NOTTUR: Konu ile ilgili olarak Serdar  Karcılıoğlu veya turizm yatırım şirketinden bir yanıt gelirse aynı şekilde yayınlayacağız.